"Duyduğum seslerin senin sesin olmasını diledim, fakat değillerdi- Ama canımı en çok acıtan şey bu değil. Benim canımı yakan şey adını seslendiğimde varlığımı fark etmemen, beni sonsuz boşluğumda yalnız bırakman... Canımı en çok böyle yaktın..." +18 içerik olabilir uyarıyorum! Başlıkta yazan Thorki yazısından buranın homofobikler için olmadığını anlayacak kadar zeki olduğunuzu düşünüyorum. İyi okumalar...

İşlenmiş sayısız günahın gölgesinde büyüyen hayatların bedeliydi Araf. O, aslında vicdanlarımızın susup kaldığı kanlı cennet vadilerinin ta kendisiydi. Belirsiz yanılgıların esaretiyle bezenmiş ruhların esrarengiz ölümleriydi. O, şeytanın ininde yok olmaya bırakılmış hayatların hikayesiydi. Aslında içimizdeki ateşin harlanmasını sağlayan saf sevginin külleriydi o. O, aslanın kuytusunda yetişmiş güçlü bir varlıktı. Ben ise koca ıssız ormanda tek başıma gezinen bir alageğik. Avuçlarının içerisinde ölümü bekleyen bir beyaz gül. Köklerinden yayılan zehirle bembeyaz yapraklarında beliren o siyah kirli geçmiş. Ve işte biz, iki dünya arasındaki asla birleşemeyecek olan kasvetli Araf'ız. (+18) ❄️ Kitap Düzenleniyor. Düzenleme ve yeniden yayın tarihi henüz belli değildir.

"Kimsin sen?" diye sordu sert bir sesle. "Seri katil." dedim buz gibi sesimle. Dudakları alayla kıvrıldı. "Beni mi öldüreceksin?" Ölüme meydan okurcasına kollarını açtı. "Buyur öldür beni." Şimdi değildi ama çok yakında olacaktı. Ateşinin peşinde gezen gölge olacaktım ve onunla oyunlar oynayacaktım. Hiç beklemediği anda ise öldürecektim ve intikamımı almış olacaktım. Bu sonu belli bir Gölge oyunuydu. UYARI! : Kitapta küfür, kan, şiddet, vahşet, kendine zarar verme, intihar eğilimleri ve cinsellik gibi olumsuz ögeler bulunmaktadır. Rahatsız olanların, tetikleneceklerini düşünenlerin ve yaşı küçük olanların okumaması rica olunur. *Yetişkin okurlar içindir.*

Tanrıların savaşında yaratılan evrenin ve o evrende kaderleri iç içe geçmiş 3 gezegenin hikayesi bu..Bigerion,Cyberion ve İberya..Meleklerin,iblislerin,cadıların,kurtadamların,ejderhaların ve vampirlerin çağına tanık olun..Mitolojik varlıklarla tanışın.. Aşkı tanrıça Lea'dan öğrenecek tüm kainat.. Aşk her zaman aydınlık tarafta değildir..

Sıradan bir genç liseden sonra eğitimine devam etmek istesede maddi durumu el vermez ve motokurye olarak bir firmada çalışmaya başlar. Her zamanki gibi o günde sipariş teslimatı yapacaktır. Fakat bu teslimat normal bir teslimat değildir. Bu kez motor bagajında olan şey yemekten daha fazlasıdır. Başının belaya gireceğini bilmeden teslimat adresine gider. Son derece lüks bir işletmenin lobisine paketi bırakmıştır. Mutludur. Sonunda okul için gereken parayı elde edebilecektir. Oysa bunun o kadar kolay olmadığını dair kötü bir his vardır içinde. O his ensesinden aşağı soğuk bir ürperti gibi iner. Zee izlenildiğine dair tatsız bir hisle başını yerde tutmaya çalışır. Motor kaskı sayesinde yüzü net görünmediği için minnettar olsa da içindeki kötü his gitgide büyümektedir. --- Hikayemiz basit bir kurye teslimatıyla başlar. Zee hayatının son 5 senesinde belli başlı badireler atlatmış, parasızlığın ve kimsesizliğin yükü ile bugünlere kadar gelmeyi başarmıştır. Yirmi beş yaşında bir genç için hayatında belli şeylerin artık oturmuş olmasını bekleyebilirsiniz. Oysa yeterli imkanınız olmazken bir de şansınız yaver gitmezse işler sandığınızdan daha kötü bir hal alabilir.

(Tamamlandı) (Özel bölümler geliyor) Genç kral Chanyeol ve bir genelevde çalışan Baekhyun'un yolları şans eseri kesişir. Baekhyun kurtuluş yolunu bulduğunu zannederken, sarayın içinde kralın yatağında bulur kendini. kurtuluş dediği yol aslında yeni bir hayatın başlangısı olmuştu ikisi için de. Yeni bir chanbek, umarım beğenirsiniz... Bu üçüncü chabae hikayem <3 Desteğinizi bekliyorum

[ Wattys2020 Hayran Kurgu Kazananı ] ✯ "Gitmeme izin ver," diye fısıldadı güçlükle göz yaşları içerisindeki bedene, onu, elini bırakması için ikna etmeye çalışıyordu. "İyi olacağız, sorun yok." ✯ "Seni korumak için ne gerekirse gereksin, yapacağım, prensesim. Ben, sen olmadan ışığımı, umudumu kaybederim." ⭑ "Benim küçük Astrea'm," diyerek gülümsedi beyazlar içindeki kadına. "Çok, çok güzelsin." ⭑ Elindeki kırmızı gülleri koklarken, göz yaşlarını akıttı sessizce. Denizin kıyısında, ayın yükselmekte olduğu gecenin güzelliği eşliğinde, ayakları altındaki kumu hissederken, derince nefes alarak, gülleri denizin uçsuz bucaksız sularına bıraktı. Ufak bedenini kumların üzerine teslim ederken, başını önüne eğerek hıçkırdı, "Özür dilerim." Ayın bembeyaz ve temiz ışığı etrafını sararken, başını kaldırıp derince nefes aldı. Tekrar hıçkırmaya başlarken, denizin, dalgaların, rüzgarın ve ay ışığının onu sarmaladığını hissetti. "Eğer ölürsem, lütfen ağlama," diye fısıldadı kumsaldaki tüm tanelere. "Sadece gökyüzüne bak ve 'hoşça kal' de." Teselli cümleleri her daim işe yarar mıydı birinin yokluğunu örtebilmek için? En son söylenmiş güzel sözler, akıllarda nasıl bir iz bırakırdı?

İki yürek, İki farklı acı, Bir bütün olabilecek mi? Yaralarını birlikte mi saracaklar yoksa daha mı çok yaralayacaklar birbirlerini hep birlikte öğreneceğiz..

Burası Dünya Ama İnsanlığın Bildiği Değil... Birçok doğaüstü güçlere sahip olan tehlikeli bir yer Dünya. İnsanlığın akıl edemediği varlıkla dolu, Biz Kurtlar Bu Dünyanın Bir Parçasıyız. Ne kadar insanlara benzerlik göstersek de çok farklı bir dünyamız var. İnsanlarla En Büyük Ortaklığımız AŞK

Paraya ihtiyacı olan bir genç ve çoklu kişilik bozukluğuna sahip olan bir hasta... En fazla ne olabilir ki?