𝐃𝐀𝐍𝐂𝐈𝐍𝐆 𝐖𝐈𝐓𝐇 𝐓𝐇𝐄 𝐃𝐄𝐕𝐈𝐋 ┊ ❝𝑺𝒐𝒏𝒖𝒄𝒖𝒏𝒖 𝒅𝒖̈𝒔̧𝒖̈𝒏𝒎𝒆𝒅𝒊𝒈̆𝒊𝒎 𝒃𝒊𝒓 𝒔̧𝒆𝒚 𝑦𝑎𝑝𝑡𝚤𝑚, 𝑘𝑜𝑛𝑡𝑟𝑜𝑙𝑑𝑒𝑛 𝑐̧𝚤𝑘𝑡𝚤𝑚.❞ ↢𖣔↣ Rosalyn şaşırdığı için "Az önce kendine kanıbozuğum mu dedin sen?" diye sorarak tek kaşını kaldırdı. "Evet," deyip omuz silkti Sirius. "Siz öyle demiyor musunuz? Ayrıca bundan utanmıyorum. Eğer böyle doğduysam bu ailemin suçudur, sonuçta beni onlar yaptı; değil mi?" "Bazen yapım hataları olur," dedi alayla. "Ailenin suçu olduğunu düşünmüyorum." ↢𖣔↣ ➶ 18.12.2020 tarihinde başlanmıştır. ➶ Bölümler kaos ağırlıklıdır. ➶ Kitap kapağı bana aittir. ➶ Zamandaki oynamalar ve ek karakterler haricinde -olabildiğince- seriye bağlı kalınmaya çalışılmıştır. °.*'࿐𝐁𝐄𝐒𝐓 𝐑𝐀𝐍𝐊𝐈𝐍𝐆𝐒: 🥇27.02.2021 • #1 regulusblack 🥇09.05.2021 • #1 potter 🥇10.06.2021 • #1 black 🥈10.06.2021 • #2 siriusblack 🥈11.06.2021 • #2 slytherin 🥇09.01.2022 • #1 gryffindor 🥇24.01.2022 • #1 sirius 🥇06.07.2022 • #1 lilyevans 🥇27.12.2023 • #1 hp

✓Kapak için AdelaideDia'ya teşekkür ediyorum.

Severus Snape'in yıllar önce çok güvendiği birine emanet ettiği kızı aniden İlvermony okulundan kovulursa ve Hogwarts'a gelmek zorunda kalırsa neler olur?

Harry Potter evrenindeki "Kutsal 28" olarak adlandırılan safkan aileleri ve diğer safkan aileleri sizin için bir araya topladım. SAFKAN AİLELERİ TANITIP, BİTİRİLEN İLK KİTAP ♡

Harry Potter'ın Büyücülük Dünyasına girmesinin altıncı senesinde Hermionie'nin Grimmauld Meydanında bulup okuduğu esrarengiz tarih kitabı Harry'in hayatını bir şekilde etkilerken; Hogwarts'a gelen yeni Karanlık Sanatlara karşı Koruma öğretmeni unutulmuşların gündeme gelmesini sağlayacak. Severius Snape ve Harry Potter'ı yakından etkileyen bu profesör diğer Zümrüdü Anka yoldaşlık üyelerini nasıl etkileyecek.Harry Potter evrenine yeni karakterlerin gireceği bu hikayede Sirius Black hayatta. •Severitustur

Cassiopeia Black, twin to Sirius Black, daughter to Walburga and Orion Black. Cassiopeia has never been one for discriminating against muggles, muggleborns, etc. The complete opposite to her family, except a select few. Her and Sirius are the family disappointments, the rebellious two. The thing is, Cassiopeia is nowhere near as rebellious as her family seem to think. [marauders era] [trigger warning: themes of abuse, assault, foul language]

"Yaşıyor muydu?Ölüyor muydu?" "Siyah mıydı beyaz mıydı?" Kafasında bütün bu sorular dönerken düşündü ne yapabilirdi? Belki de kaçmalıydı sonuçta o bir Gryffindor değildi Slytherin idi.. Cesur olmak zorunda değildi korkaklık edip kaçıp saklanmalıydı. Ah tabii eğer ona bu şans verilseydi..

Sirius Black tülün arkasına düştüğünde hâlâ yaşayabildiğine fazlasıyla sevinmişti. Ama orada geçirdiği günler artarken bu sevinç, kırgınlığa ve hüzne dönüştü. En sonunda da bir umutsuzluk kapladı içini. Ta ki tülün diğer tarafından gelen keman notalarını duyana kadar. "Şüphesiz ki müzik bizi kucaklayıp bir yere götürecekti. Orası, belki doğmadan evvel beklediğimiz yerdi, belki de hep hayalini kurup gitmek istediğimiz fakat neresi olduğunu bilmediğimiz bir yer." ¤ Tamamlandı. ¤ Kapak Tasarımı : @Sentimienitos

Ya Kılkuyruk, Voldemort'a Potter'ların saklandıkları yeri söylemeseydi, ya bunun yerine Harry'i ona götürseydi ne olurdu? Karanlık Prens Üçlemesi'nin ilk cildi, bir Karanlık Harry hikayesi. *Bu hikaye Kurinoone'a ait The Darkness Within'in Türkçe çevirisidir. 2012 yılında turkfanfiction.net'de ilk defa Pardus kullanıcı kimliğimle paylaşmaya başladığım seriyi buraya taşımanın da sanırım vakti geldi. Keyifli okumalar!

Tüm ciddiyetimle yemin ederim ki hayırlı bir şey düşünmüyorum. ▪𝐰𝐞𝐩 Tanıtım için "𝘁𝗮𝗻ı𝘁ı𝗺" bölümüne bakın, lütfen. Gryffindor Masasından başlayan haykırma emsali gülüşler diğer masalardan kesimlere sıçramıştı, onlar da bu hallerine gülmekten geri duramazken ben de o gülenler arasında sayılırdım. Çünkü daha çok kendimden geçmiştim, ilk başta masaya vurmuştum nefessiz kalmaktan, eğilip durmuş arada da arkama doğru kayan bedenim en sonunda düşmeme neden oldu, gülüşlerimin de artması nedeniyle. Ben düşerken tutmaya çalışmamış Sirius bana doğru dönerken daha da gülmüş işaret parmağıyla göstermişti dizlerini de usuldan kırarken. Ben bir süre ona doğru dolmuş gözlerimle bakmış sonrasında gülmeye devam etmiştim, ayaklarımı az evvel oturduğum yerden çekerken hala gülmekten sarsılmakla meşguldüm, Sirius da beni herkese gösterirken gülmekten yanıma düşmüştü- biraz da kasıtlı olarak. Peter, James ve Remus da bu gülüşlerimize katılırken ciddi anlamda nefesim kesilmişti. Bir an ölüyorum bile sanmıştım, Sirius'un omzuna doğru vurdum gülmesini durdurmak için. Fakat ne o durdu ne ben, kulaklarıma dolan gülüşler nedeniyle kendimi biraz olsun durduramazdım, hepimizin de gülme sebebi birbirimizdi ve hepimiz durmak için birbirimizi görmemeli, duymamalıydık- kucağıma doğru eğilirken ellerim bu sefer yeri tokatlıyordu. Tüm salon artık bizi izliyordu, ne kadar süre geçmişti cidden bir fikrim yoktu fakat kafamı kaldırdığımda hala bizi izlemelerine rağmen benim yerimden kalkma çabalarım sonucunda artık önlerine dönmüşlerdi; yerden kalkmaya çalışırken neredeyse yüzümü çarpacağım zemine doğru gülüşlerimi boğuk bir halde armağan ederken ellerim de yine zemine vuruşlar yapmıştı.