canandural adlı kullanıcının Okuma Listesi
27 stories
MIH by _Mehsa_
_Mehsa_
  • WpView
    Reads 9,085,676
  • WpVote
    Votes 379,122
  • WpPart
    Parts 68
İntikamın kıyafetini hiç merak ettiniz mi? Peki ya bedenini? İntikam,nefretle kararmış lacivert gözlerdi. İntikam,bir kafesin ardına gizlenmiş saldırmayı bekleyen bir bedendi. İntikam, ruhunu kasıp kavuran ateşten, uçsuz bucaksız bir buz kütlesiydi. İntikam, karanlığa ait dünyada Siraç Vuslat demekti. Yer altı dünyasının Azrail'i olarak adlandırılmış bir genç adam . Bir kulübe,bir masumun intikamı. Bir kurul, suçsuz insanların günahkar kuklacıları. Ve karanlığın intikamına boyanmış kör kuyularına düşen, küçük narin bir ışık; Elif! O bir anahtar. Kalbine hiç nefret uğramamış bir umut. İntikamın ilk aydınlığı; Günışığı! Onun bir görevi var. Seveceği adamın tek hedefi olan intikam onu yok etmeden, kalbini açtığı bu adamın cehennemden uzaklaşmasını sağlamak. Cehennem, bir ışık için kör karanlığı affedecek miydi? Yoksa bir türlü Azrail'i azad etmeyen intikam, onu anahtarsız kapılar ardında saklamaya devam mı edecekti? Oysa Allah'ın ol demesiyle bütün kapılar açılırdı! İntikamın ölümü, Günışığının baharını getirecekti...
Kafes by laviniapiaf
laviniapiaf
  • WpView
    Reads 489,185
  • WpVote
    Votes 48,100
  • WpPart
    Parts 90
İlk kez koca koca adamların kelamlarını takip etmek için siyah masanın etrafındaki koltuklardan birine oturduğumda on dokuz yaşındaydım. O kadarcık kızın öyle takım elbiseli, ciddi suratlı, ağır laflı adamların içinde ne iş yaptığını sorgulayan düzinelerce insana rastlayabilirdim. Bazıları yüzüme bakmışlardı; söylenilenleri buradan çıkınca aklımda tutabilecek miyim diye. Bazıları gözünü gözüme değdirmemişti; hiçbir sözcüğün bende yankı uyandırmayacağını düşündüğü için. Bunların içinden bazıları durup sadece bakışlarıyla demişlerdi ki; çoluğunuzu çocuğunuzu masanın etrafından toplayın. Kadınlarınıza sahip çıkın. Kızlarınızı zapt edin ey ahali. Bizi susturmaya kalkan, bize böyle bangır bangır bağırarak bakan, yokmuşuz gibi lafımızı kesen, yetmeyip ahkâmını da o çirkin ağızlarıyla kesmeyi erkekliklerine bir borç bilen insan müsveddelerine rağmen sırtımızı dönemezdik. Bizi görmek istemedikleri için yok olamazdık. Veyahut görmek istedikleri yerlerde var olmaya devam edemezdik. Biz istediğimizi yapar, istediğimiz yolu yürür, gövdemizi parçalamalarına izin vermezdik. Sessiz kalmazdık. Zapt edilecek bir varlık değildik. Hiç olmamıştık. Yine olmayacaktık. Boynumuzda bir yular varmış ve hâkimiyeti kendilerindeymiş gibi davrananların karşısında başımızı hep yukarıda tutacaktık. Birileri bir şeylere geç kalmanın bedelini bize ödetmeyi deneyeceklerdi. Zaten mutlaka bedel ödetmek isterlerdi. Fakat zaman akışkandı. Aklımızın alamayacağı kadar geç kalmışlık vardı. Bir yerlere yetişmenin bazen hiçbir öneminin olmayacağını düşünecek seviyede geç kalmışlıklardan bahsediyordum. Neyin erken neyin geç olduğu sonuca ulaştığımızda farkına varacaktık. Aceleye gerek yoktu. Biz başarırdık. Yine başaracaktık. *Betül'e, namı diğer Thealbatrosss'a ithafen.*
Ederlezi by profeysinil
profeysinil
  • WpView
    Reads 1,844,551
  • WpVote
    Votes 85,323
  • WpPart
    Parts 47
"Sabaha kadar konuşmanın sabaha kadar sevişmekten daha tehlikeli olabileceğini kim tahmin ederdi ki? Her gece çiftliktekiler uyuduktan sonra Elif gizlice odama gelip yatağın diğer ucuna geçiyordu. Işıkları yakmayı hiç teklif etmemiştim, o da durumdan şikayetçi değildi. Binbir gece masallarındaki gibi karanlıkta başlayıp aydınlıkta son bulan gece buluşmalarıydı bunlar, ve nedense gizli kalmasını istemiştik. Oysa ortada gizlemeyi gerektirecek bir şey yoktu, onca gece yanımdaydı fakat elim onun eline bile değmemişti. Biz sadece konuşuyorduk... Sadece konuşuyorduk ve sanırım tüm sorun buydu. Belki konuşmak yerine sevişseydik bu kadar kök salmazdık birbirimize. Ben bile anlatacak bu kadar çok şey biriktirdiğimden habersizdim. Konu konuyu, kapı kapıyı açıyor ve konuştukça söylenecek daha fazla söz açığa çıkıyordu aramızda. Bazen attığımız kahkahalar duyulmasın diye ellerimizi ağzımıza kapatmak zorunda kalıyorduk. Bazense Elif mutfağa inip gizlice yiyecek bir şeyler getiriyordu ikimize. Biri duyar diye ekmeği bile sessizce böldüğüm, çocukluğumdan bile daha çocuk olduğum, hayatımda ilk kez bir kadının yüzünde kaybolduğum gecelerdi. Bir erkeğin neden binbir gece boyunca masal dinlemek isteyebileceğini ilk kez o gecelerde anladım. Ve tarihteki onca adamı eline kalem almaya iten, tüm bunları bana yazdıran şeyi ilk kez o gecelerde buldum. Bazen bir kahkahanın ortasında, bazen birbirine çarpan iki bakışta, bazense saçını kulağının arkasına sıkıştırmasını izlerken ansızın beliriveren o sızıyı... İçimdeki edebiyatı uyandıran bir ağrıydı bu. İnkâr edip kaçsam da, durup kapılsam da gözlerine bakarken hissettiğim gerçek hiç değişmiyordu. Elif bir Balkan ağıdı gibi göğsümde büyüyordu."
Kırmızı Haziran by iremmipelin
iremmipelin
  • WpView
    Reads 1,538,062
  • WpVote
    Votes 117,558
  • WpPart
    Parts 76
Pars, Atlas'ın önce ilk aşkı, sonra oyun arkadaşı oldu. Oynadıkları oyunun ipleri ayaklarına dolandı. Biri kaldı diğeri kaçtı. Çok zaman sonra kapı yeniden çaldı, postacı kapıya bir kaset bıraktı. Kasette Atlas'ın abisinin, Aras'ın katilinin sesi vardı. Atlas duyduğu sesin, Pars'ın peşine düştü. 🩸 "Pars..." dedim. "Seni öldüreceğim." "Lütfen..." dedi, gözlerini gözlerimden çekmeden. "Atlas, lütfen öldür beni."
DÜŞ KEFENİ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 3,674,043
  • WpVote
    Votes 252,108
  • WpPart
    Parts 48
"Ah, saçları; ölümü üzerine giyinip boğazıma sarılan saçları." Tenlerinde ateşten bir mızrak, ruhlarda yanığın asil dumanı. Alınan her solukta, almaya yemin içilen canlar vâr oldu, canlar ceset oldu. Her ceset, kanlı parmaklarla açılan mezara idam edildi, aç istekler ölümün kucağına yuvarlandı. Kaderin ağır bir tebessüm sunduğu iki ruh biraraya gelmekten kaçınamadı. Siyah saçları adamın göğsüne sarıldı, saçlarındaki şehveti adamın sıcağında vâr etti ve intikam oyunu diz üstü yere çöktü. Aşk, kadının saçlarına sarıldı. Tutku, adamın ellerinde yemin içti. "Ah, elleri; ruhumun ölüsünü üzerine giyinip bedenime sarılan elleri."
ÇEHRESİZ by alizarbmbin
alizarbmbin
  • WpView
    Reads 2,625,087
  • WpVote
    Votes 150,546
  • WpPart
    Parts 84
"Akıp giden şu suya atlayamadığım için dünya üzerindeki tüm denizleri kuruttum. Artık hiç su yok, Alanguva. Ve biz alev almak üzereyiz." Yara almış her çocuğa ve yara almış her çocuk için. 18 Mayıs 2015.
GÜN DOĞUMU by zeynrs123
zeynrs123
  • WpView
    Reads 6,826,537
  • WpVote
    Votes 248,101
  • WpPart
    Parts 83
"Birbirimize en yakın olduğumuz an, Gün doğumu." Baran ARSLANOĞLU: Bir şehre sahiplik yapan gözü kara,delikanlı bir adam. Mardin'in en büyük aşiretinin başı, Baran Ağa'sı. Roza KARACAN: İstanbul'da doğup büyümüş azimli,çalışkan bir kadın. İstanbul'un en büyük hastahanesinin güzide kalp cerrahı,doktor Roza'sı. 🍁 Planladıkları bir hayat onları bir araya getiremezdi. Getirse bile onlar istemezdi. Baran evleniyordu. Sevdiği kadın ile mutlu bir yuva kurmaya hazırlanıyordu. Roza doktorluk hayatında yeni bir o kadarda iddialıydı ve büyük kariyer hedefleri vardı. Bir de kendisini canından çok seven sevgilisi. Fakat hayat biz planlar yaparken başımıza gelenlerden ibaretti. Kendi irademiz ile kurduğumuz hiçbir plan kaderimizin önüne geçemezdi. Ve Kader; Onları bir araya getirmeye kararlıydı. Hem de çok kötü şartlar altında. Roza,Baran ile tanışacaktı, ona sevdiği kadının ölüm haberini vermek için. Baran,Roza'nın peşini bırakmayacaktı. Sevdiği kadının ölümüne sebep olduğu için. Fakat yine habersizlerdi. Onlar ölümün pençesinde dolaşırken, kader son kozunu oynayacaktı. Ve yapılan hiçbir plana dahil olmayan,ortaya ateş gibi düşen bir evliliğe kurban gideceklerdi. •Yayımlanma tarihi : 31/08/2018
Boya by AnitaFelipova
AnitaFelipova
  • WpView
    Reads 1,943,256
  • WpVote
    Votes 87,172
  • WpPart
    Parts 42
Parmaklarımın doğuştan yetenekli olduğunu çok duydum. Yeter ki bir kalem ya da bir boya verin bana. Başka bir şeye ihtiyacım yok. Ama kalbim sevmeye yetecek mi bilmiyorum. Onun müziğini işiten parmaklarım titremeye başlıyor. Korkuyorum.
ARIZALI by seh-naz
seh-naz
  • WpView
    Reads 6,257,721
  • WpVote
    Votes 274,131
  • WpPart
    Parts 87
Arızanın ta kendisi olan adam DOĞU ÜZEYİROĞLU! Ne çok iyi ne çok kötü. Onu acımasızlaştıransa kardeşinin bir başka kıza ondan habersiz nakil edilen kalbi. Batu'nun kalbini geri almaya ant içtiği günlerin azabını ise yaşam çiçeği yeni oksijen almış İnanç Gürmen çekecekti. Sessizliğin içinden doğmuş Ekinezya. Bütün sessizliğini Doğu Üzeyiroğluna karşı bozmuş hazırcevap bir dişi. Kızılperestin acılarına göğüs geren, Her darbesinde dimdik ayakta duran, İblisin cazibesine kapılan Gürmen kızı. Nakil edilen kalbi ARIZALI geri alabilecek mi? Peki ya bu savaşta ölüm olsa? Kalbi aldıktan sonra pişmanlıklar sarsa? Geri dönüşümü olmayan yollara direksiyon çevrilecek mi? COPYRİGHT © TÜM HAKLARI SAKLIDIR
BAZI İNSANLAR BÖYLE YAŞAR by filizpuluc
filizpuluc
  • WpView
    Reads 3,194,677
  • WpVote
    Votes 171,314
  • WpPart
    Parts 53
Lina Kara, babasıyla ettiği kavga sonucu babasını kendi kafasına sıktığı bir kurşunla kaybeder. Bu kayıp kendisinden de birçok şey götürür. Borçlar ve vicdan azabı arasında sıkışırken zaman pek iyi davranmaz ona. On ay kadar sonra eski halinden eser yoktur artık. Hissizleşmiş ve yaşama olan hevesini kaybetmiştir. Kendisini bazı insanlar böyle yaşar diye teselli ederek annesi ve kız kardeşi için yaşamaya devam eder. Sıradan bir gün çalıştığı çiçekçiye gelen gizemli bir adamın ricası üzerine bir çiçek teslimatına çıkar. Ölüm anlamına gelen çiçekleri teslim ettiği adamın babasının otopsisini yapan adli tıp uzmanı olduğunu ertesi gün savcılıktan gelen bir telefonla babası hakkında sarsıcı gerçekle öğrenir. Adli Tıp Uzmanı Aral Çakırca'ya götürdüğü ölüm çiçeklerinin ikisi için olduğunu anlar. Babasının peşindeki birtakım organizasyon üyeleri, Lina'nın, Kadir Kara'ya gidecek olan anahtar olduğuna eminken Lina bunun ne demek olduğuna başta anlamasa da zamanla yaşananlar anlam kazanmaya başlar. Bilmediklerinin bildiklerinden fazla olduğunu Aral Çakırca ve Savcı Yiğit Atalay'la bu olayı çözmeye çalışırken keşfeder ve ailesinin kendisinden sakladığı sırlarla bir bir yüzleşmeye başlar. Saklanırım göz önünde. Gelir geçer önümden. Ben görünmez değilim. Hiçe sayar beni gözünde... Bu bir bilmece... Söyle bana Lily... cevap ne?