Askeri kurgular 🤌🤌
24 stories
SARMAŞIK  by buskrdnz
buskrdnz
  • WpView
    Reads 2,025,324
  • WpVote
    Votes 105,100
  • WpPart
    Parts 47
"Bütün çatılar tepemize yıkılabilir, hiç sorun değil. Sen; kendi başına benim dayalı döşeli evimsin."
İra by Fluasel
Fluasel
  • WpView
    Reads 86,230
  • WpVote
    Votes 4,570
  • WpPart
    Parts 40
Öfkenin elleri boğazımı sıkarken son kez kokunu almak istedim. Bize ne oldu bilmek istedim. Ölen kişinin ben olmadığıma inanmak istedim. Sen ise bir mezarın başında ağlıyordun. Askersin sen, akmamalı gözünden yaş. Ölüyüm ben, atmamalı bir daha bu kalp. Derince kokunu içime çektim. "Hepsi bir rüya olsun isterdim." Mırıldanmalarım yüzünden yerinde kıpraşak yavaşça gözlerini açmıştı. Bir yabancıya bakar gibi bakıyordu bana. O kadar soğuk, o kadar uzak. Uykulu bir şekilde "Uyumadın mı sen daha?" diye sordu. "Uzun süre önce uyandım." Uykulu gözlerle baktın bana, kötü bir rüya gördüm o zaman. - Bu kurgu gerçek kişi ve olaylarla ilgili değildir! Herhangi bir benzerlik, çalıntı durumunda hukuksal işlemler yapılacaktır. Başlama tarihi: 27/11/2022 Keyifli Okumalar ♡
CÜSALE   by jmgul__
jmgul__
  • WpView
    Reads 1,151,115
  • WpVote
    Votes 71,240
  • WpPart
    Parts 71
•tamamlandı• "Cinneti var edenler, cennete alınır mıydı?" ©️Kitabımın tüm telif hakları bana aittir. Kopyalanma, özetlenerek izinsiz bir şekilde başka sitelerde yayınlanması veyahutta çalınması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.
SARFINAZAR ~İçimdeki Yıldırım~ by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 11,564,155
  • WpVote
    Votes 530,365
  • WpPart
    Parts 68
"Fazla vaktinizi almayacağım, direkt konuya gireceğim. Birçok şeyin farkındayım. Bana karşı beslediğiniz duygularınızın da, her görev emrinde dönüşümü beklediğinizin de, her yara aldığımda acı çektiğinizin de hepsinin farkındayım." Gözlerini gözlerimden ayırmadan sıkıntılı bir nefes çekti ciğerlerine. Kelimelerini özenle seçtiği o kadar belliydi ki, söyleyeceği şeyi söylemek aynı zamanda da bunu beni kırmadan yapmak için kendisini frenliyordu. "Kendinize bunu yapmayın. Size defalarca söyledim, benim hayatımda böyle bir şeye yer yok." Birkaç gündür ağlamaktan kuruyan gözlerim son cümlesiyle tekrar dolarken ona belli etmemek için başımı yere eğdim. Zorlamayacaktım, onu sevmem için onun sevgisine ihtiyacım yoktu. Ben onu, onsuz da severdim. "Anladım." dedim fısıltıyla. Eğer yüksek sesle söyleseydim ses tellerimin titrediğini anlardı. Karşısında sevgi dilenen aciz bir kız gibi durmak istemiyordum. Birini sevmek hiçbir zaman acizlik değildi. Zaaftı, her insanın tadamayacağı ama tadanın da binlerce kez şükredeceği bir duyguydu. Yaşamı boyunca bir insan için olup olabilecek en güzel zaaftı sevgi. "Başka bir şey yoksa eğer.. İyi günler." Dolu gözlerimi görmesin, bana acımasın diye başımı kaldıramadım. Yanından geçeceğim sırada kolumu tutan iri kemikli, nasırlı elleri tüm vücudumu ateşe vermiş gibi titretmişti. Sesli yutkunuşunu ve kolumdaki elinin titrediğini hissettim. Baş parmağı kolumun üzerini bilinçsizce okşarken yerde olan gözlerim kolumdaki elini buldu. Bir an için fikrini değiştirdiğini sandım ama o bunu fark ettiği gibi elini hızlıca geri çekti üzerimden. "Vazgeç.." diye mırıldandı acı çeker gibi. Sesi kısık ve pürüzlüydü. "Beni sevme. Ben ruhu olmayan, yaşamayı bilmeyen, acı hissetmeyen bir adamım. Sana acı vermek, bu hayatta isteyeceğim en son şey bile değil." 🔴 (Minimum Aksiyon/Bol Aşk)
KOF by pekbiafiliyalnizlik
pekbiafiliyalnizlik
  • WpView
    Reads 770,397
  • WpVote
    Votes 71,928
  • WpPart
    Parts 32
Bugün tam bir ay oldu buraya geleli. Dört duvarın arasındayım. Küf kokuyor burası, biraz da is. Derin bir koku çekiyorum içime, işte diyorum kendime; İşte benim yaşama sebebim bu. Zar zor sığdığım yatak bu gece bana dar olmakta kararlı, uyku denen o lanet şey girmiyor gözüme. Bedenim bir külçeden farksız, dört gündür uyumamışım. Yine girmiyor. Gözümü her kapattığımda cesetler beliriyor o karanlıkta. Ceset denmez ona, olsa olsa leştir o. Derdi amcam yanımda olsaydı. Haklı, leşti her biri. 'İlk günler kusarsın sürekli, uyuyamazsın, rüyana girer kabus ederler.' Demişti amcam, şimdi söylediği her şeyi yaşıyorum. Apansız bir ürperti geliyor engel olamadığım, rüyalarımı kabus ediyorlar epey bir vakittir. Bunların hepsi birkaç aya mazi olacak, biliyorum. Ne artık rüyama girecekler, ne de leşlerini görünce kusacağım. Ben artık öldürmek için yaşayacağım. Ben kim miyim? Ben Dinçer, Dinçer Demirsoy. Başka da hiçbir şey değilim zaten. Hayatta bir şey olmak için işte şimdi tam da buradayım. Tek bir kelimeyle anlatamadığım bu şehirdeyim. Ölü kentteyim, ölü zırhlarının içindeyim, leşlerin her gün daha da arttığı bir mezarlıktayım.
GÖKÇEN by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 61,283,133
  • WpVote
    Votes 3,104,840
  • WpPart
    Parts 60
"Masalda da gerçekte de kalbi olmayan bütün kızların adı Gökçen'dir..." . . . Kapak: @birkadehsevgi- 🦋🖤
VURGUN by burcinsaridogan
burcinsaridogan
  • WpView
    Reads 1,931,186
  • WpVote
    Votes 117,388
  • WpPart
    Parts 43
VURGUN I, Kelebek Çiçekler çok yakında Lapis Yayınları ile raflarda!.. Geçmiş; yazılmayı bekleyen bir romanın ilk cümlelerini kulağıma fısıldadığında kurtarıcım olan adamın rahesinde ağzımdan akan kan vardı. ''Seni bulduğum gün kollarıma almasaydım, bunca kan durmazdı,'' dedi, sesi çığ düşüren dağların aşınmaz karlarını taşıyordu. Dağlar onun yuvasıydı, sinesine sakladığı yalnızlık ise bendim. Ondan ağabeyini alan acımasızlar benden de zihnimde taşıdığım hatıraları almıştı. ''Seni bulduğum günden sağ kurtulurdum ama affet, Leylifer. Sadece enkaz altında kalırım sanırken, sana bakarken titreyen sol yanımdan vuruldum.'' Bir eşikten öbürüne atlarken anladım; kanatları siyah benekli, kırmızı zehirli kelebek, ben senin dağlanan yarana vurgundum. Eğer bir gün ümit etmekten vazgeçecek olursan hatırla; göğsünün içindeki ağrılar seni bulduğum uçurumun kalbinde sızlamaya başlar. 🌨
GÖREV: Sıfır Saati [Asker Kurgusu] by dilanaladag
dilanaladag
  • WpView
    Reads 246,531
  • WpVote
    Votes 14,037
  • WpPart
    Parts 34
Beklemediği anda kasıklarına tam isabetle çarpan dizim ile acı dolu bir nida döküldü dudaklarından. Nefesinin kesilmesini fırsat bilip onu çevirip tam üstüne oturdum. Bir elim boğazını sararken dağılmış saçlarımla üstten baktım. "Sana gardını ne olursa olsun düşürmemeni söylemiştim, Yüzbaşı..." "Tüm geleceğimi baltaladın!" dedi can çekişir bir tonda. "Üzgünüm, kaşındın..." Sırıtışımı gizleyemiyordum. Yerim de rahat olsa gerek hiç kalkasım gelmiyordu sanırım hâlâ oturduğuma göre... "Ulan... Tüm neslimin amına koydun... Hâlâ kaşındın diyorsun!" Kahkahamı bastıramadım. Bu kadar çaresizken gerçekten çok güzel görünüyordu. "Böyle işin ızdırabını..." Neyse ki kalkmak aklıma geldi. O ise hâlâ yerdeydi. Ben kalkmak için hareket edecekken beni kolumdan yakalamasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Tutup tek hamlede üstüne çekti. Şimdi yüzlerimizin arasında milimetre vardı. "Senin yüzünden hiçbir hemcinsin tarafından kabul edilmezsem, ömür boyu kâbusun olurum, Kara!" dedi sıkılı dişlerinin arasından. "Ne yapabilirsin ki? Hakkımla dövüştüm ve kazandım." Aramızdaki mesafeye rağmen mantıklı cümleler kurabildiğime inanamıyordum. "Eğer öyle bir şey olursa az önce bineceğin dalı kestin demektir, Kara!" +18 Uyarısı: Kitapta cinsel içerik, ağır argo ve küfür bulunmaktadır. Bunu dikkate alarak okumanız önerilir. 03.09.2024 ™©Tüm hakları tarafımca saklıdır. Hiçbir şekilde başka amaçlar için kullanılamaz, çoğaltılamaz ya da ticari amaç güdülerek iznim dışında basılamaz ve başka ortamlarda paylaşılamaz.
KIŞ GÜNDÖNÜMÜ  by -zehradogan
-zehradogan
  • WpView
    Reads 995,277
  • WpVote
    Votes 61,155
  • WpPart
    Parts 52
Umut, en karanlık anda doğar ve bazı kıvılcımlar, devrimi başlatacak gücü taşır. Kış Gündönümü; robot teknolojisi, nükleer kış ve baskıcı bir rejimin kıskacındaki bir toplumun hayatta kalma ve umudu yeniden inşa etme mücadelesini anlatıyor. Aşk, arkadaşlık ve direnişin iç içe geçtiği bu hikâye, okuru karanlık bir gelecekte bile inancın ve cesaretin izini sürmeye davet ediyor.
Dağların Çift Başlı Kurdu  by Nazlas0
Nazlas0
  • WpView
    Reads 462,168
  • WpVote
    Votes 23,974
  • WpPart
    Parts 64
"Sakın, sakın Ala, aklının ucundan dâhi geçirme." Diye burnundan soludu. Sinirle bir adım attım. İşaret parmağımı doğrulttum. "Sakın Yüzbaşı, sakın ola bana o isim ile seslenme. Senin o ismi demeye artık hakkın yok! Balca'yım ben anladın mı?!" Sendeledi, canı yanmıştı, yansındı. Bana bunu yapmayacaktı. "Senin adın o, ben nasıl senin adını başka bir isminle sesleneyim Ala!" Benim adım artık Ala değildi, o Ala'yı bitirmişti, Ala tekrar ölmüştü. Bir daha gelmemek üzere. Sinirle omzundan ittim. Tekrar sendeledi. Kimsenin yıkamadığı Yüzbaşı Karan Çevik'i ben bir itmeyle yıkıyordum. "Öldürdün lan Ala'yı, öldürdün. Bir daha geri getirmemek üzere öldürdün." Gözlerinde yapma der gibi bir hâli vardı. Yapacaktım. "Deme öyle, nolursun Ala yalvarıyorum sana deme öyle." Sol gözünden yaş aktı. "Ne yalvarıyorsun lan sen bana! Ne hakla? Hangi sıfatla bana yalvarıyorsun. Artık ne ölüne ne ölüme Karan Çevik." İki Yüzbaşı, iki çocukluk arkadaşı, iki asker arkadaşı, iki şehit çocuğu, iki yaralı çocuk. Bir tim komutanı, bir o timin askeri. Ya ikisi birbirini tamamlayacaktı, ya da ikisi de birbirini bitirecekti...