Bölüm gelse de mutlu olsam
5 stories
KÖYGÖÇÜREN by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 5,390,172
  • WpVote
    Votes 435,536
  • WpPart
    Parts 80
Hasret köyden uzakta bir dere kenarındaki küçücük evinde hem hayatla hem de annesiyle mücadele eden başı dik, dili sivri bir kızdır. Yaşadığı yerin yazı kurak, kışı çorak, baharı biraz rahattır. Ama babası olmadığından evin direği sürekli gıcırdar. Annesinin zoruyla gittiği bir düğünde gözü bir Külhanbeyine çarpar, ama başı diktir, pek yüz vermek istemez. Düğün boyu bakışırlar, tek kelime etmezler. Adam da pek bir hoşuna gitse de Hasret bunca bakışı hayra yormaz, yine de içi kıpraşır. Beyaz gömleğine, yanık tenine, kara kaşına, üstünden ayrılmayan kara gözüne... Sonra nasıl olduysa düğünün gecesinde evine gitmiş, saçılmış dökünmüşken penceresinden bir ses işitir, akşamki adamı daha görmeden tanır. Penceresinin köşesine siner, perdesinin arkasına saklanır. Sesini duyar adamın, sonra sesini duyurur. Onca yıllık Hasret bir toz olur bir duman. Sonrası dere kenarı, dut ağaçları, üzüm bağları.. Geçmişten gelen bir Köygöçüren lafı, Hamza'nın Görgülü belası... ..... Tarihi bir hikayedir.
DİVANELİ by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 2,464,286
  • WpVote
    Votes 22,035
  • WpPart
    Parts 6
Hikaye, 1980'li yılların yaz sonuna doğru havaların serinlediği, yaprakların sarardığı ama sonbaharın henüz açık seçik bir şekilde kendini göstermediği bulanık bir zaman diliminde aittir. Bir genç kızın uzaktan uzağa gördüğü ve henüz tanımadığı bir adama hayranlık duyuşunu, ardından çevresinin onay verdiği ve hiç görmediği biriyle hayatının en önemli kararlarından birini verişini, bu kararın üzerine de omzuna yüklediği sorumlulukları nasıl yöneteceğini anlatır. Hava nadiren güneşli, toprak çoğunlukla verimli, Nare her zaman sessizdir. Buna tezat epeyce gürültülü bir adam hayatına girmek için yollar aramaktadır. Keyifli okumalar. ... Hikaye Karadenizde geçmektedir.
Kitaptaki Sır by krtlms
krtlms
  • WpView
    Reads 241,544
  • WpVote
    Votes 23,139
  • WpPart
    Parts 57
Güzelliğin sadece belirli kalıplara sığdırıldığı bir çağda zekasıyla ve iradesiyle ön plana çıkmayı başaran bir kadın. Heaven Watson. "Güç bilgelikten doğar Lordum. Aptallıksa her zaman güzel bir bedende gizlenebileceğini bilir" Ve iş dünyasında adını altin harflerle yazdıran ,yakışıklılığıyla genç kızların rüyalarını süsleyen çapkın bir kont. Christian O'Sullivan . "Fakat zeki kadınlar her zaman yalnızdır Bayan Watson. Tarihte bunun örnekleri çoktur " Her sır, özlemle açığa çıkacağı günü bekler .
ESTETİKO MADRİD / Bir Kuğu Komedisi! by KraliceEmili
KraliceEmili
  • WpView
    Reads 512,638
  • WpVote
    Votes 36,927
  • WpPart
    Parts 56
BİR KADIN ESTETİK AMELİYATLARLA EN FAZLA NEYE DÖNÜŞEBİLİR? BİR KUĞUYA MI? YOKSA BİR CANAVARA MI? *** Merhaba; ben Aslıhan Kosova. Bana kısaca Aslı diyebilirsin. Ya da Burcu, Çiğdem veya Mualla… Hatta bana Selahattin bile diyebilirsin. Gıkımı çıkarmam çünkü biraz eziğim. Kendimden bahsetmem gerekirse bahsetmemeyi tercih ederim çünkü herşeyimden nefret ediyorum. Allah bizi yaratırken Adriana Lima ile ruhlarımızı karıştırmış ve ben yanlışlıkla bu bedene hapsolmuş gibiyim. İçinde bulunduğum ruh halini düşününce bir travestiden farkım yok aslında! Onlar da bedenlerinden pek memnun değiller. Sadece benden daha güzel ve çekiciler. Her şey ev arkadaşım Hümâ’nın burnunu yaptırmaya karar vermesiyle başladı. Ve doktorunun bana dönüp "Biliyor musun Aslı, harikasın!" demesiyle... O gün hayatın, yediğim kazıkların hesabını soracağım kapıları ardına kadar açacağını asla bilemezdim. Bir bedenin değiştikçe hayattaki acı verici boşlukları doldurmaya başlayacağını, her şeyin daha renkli görüneceğini ve beni komplekslerimden kilometrelerce uzağa götüreceğini... Ve intikamın bu kadar lezzetli olduğunu… Bilemezdim! Ama öğrendim!
İŞARETLENMİŞ by seppimac
seppimac
  • WpView
    Reads 453,749
  • WpVote
    Votes 32,483
  • WpPart
    Parts 61
Ruh eşini arayan ölümsüz bir kızın trajikomik hikayesi... Bir lanet... "Sen elimden ruh eşimi aldın. Tek aşkımı. Seni ruh eşini bulana kadar ölememekle lanetliyorum." Kazık tenimi zedelemeye başlamıştı. Ve ben bundan hiç rahatsız olmuyordum. "Ruh eşinden duyacağın ilk cümle, dövmendeki cümle olacak. Onu bul. Kendine aşık et. Büyü bozulunca huzur içinde geberebilirsin." Beni her insandan duyabileceğim bir cümleyle lanetlemişti; "Affedersiniz. Biraz konuşabilir miyiz?" Köprücük kemiğime kazınan bu cümleyi, inanın bana duydum da. Bu cümleyle her karşılaştığımda, bu sefer bulmuşumdur umuduyla doldum. Ama olmadı. Her birinin kollarımda can vermesini seyrettim. Lanet elimi kolumu bağlamış, beni çaresiz bırakmıştı. Yüz elli yıl boyunca aradım onu... Akla gelebilecek her yolu denedim, bu azaptan kurtulabilmek için. Olmadı. Her seferinde tekrar geri döndüm. Hep yalnızdım. Yüz yıllar boyunca kiminle tanışsam, ölüme çektim onları. Gözlerinden sönüp giden hayat enerjisini gördükçe tekrar tekrar öldüm. Ta ki onlarla tanışana dek...