Bebeklerim <3
7 cerita
Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDI oleh DacyGazelle
Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDI
DacyGazelle
  • Membaca 225,061
  • Suara 26,600
  • Bagian 63
Bilim Kurgu | Romantik | Her şey üç buçuk yıl önce Güney Afrika'da başladı. Güney Afrika'da Tabari adında elli iki yaşındaki bir teyzenin vücudundaki tüm kıllar döküldü. Bir hafta içerisinde gözleri görmez oldu ve tuhaf davranmaya başladı. Bir haftanın sonunda kendini kaybedip etrafındaki insanları onunla göz teması kurması için zorlamaya başladı. Onunla en az yedi saniye göz teması kuran kişilerde de aynı belirtiler görüldüğünde ilk yayılma başlamış oldu. Bunun ne olduğunu bilen bir kişi bile olmadı, hiçbir bilim insanı bu virüsün nereden geldiğini açıklayamadı. Ve YEDİ SANİYE VİRÜSÜ yayılmaya devam ederken ben hayatta kalanların alındığı Kamp 54'te, ölümü bekleyen sözde nişanlım ve dostlarımla beraber, kampa yeni gelen kişinin gizemini çözmeye çalışıyordum. Onun doğru olduğu bilinen tek adı Kapanın Sahibi'ydi ve gelişiyle her şeyin düzenini bozmuştu. Onunla ne kadar ters düşsek de çok yakında birbirimizin kaderini değiştireceğimizi bilmiyorduk. ❝ ❞ "Keşke bu şekilde tanışmasaydık Kapanın Sahibi." Yutkundu, kısılan göz kapaklarının üstündeki kaşları hafifçe çatıldı. Gözüme kızgın değil de acı çekiyor gibi gözüküyordu. Keşkeler hiçbir işe yaramazdı ki. Bizi üzmekten başka. "Yan yana olan iki kişi, ya birbirine iyi gelir ya da birbirini ölümüne götürürmüş." Başımı iki yana salladım, "Biz ikisini aynı anda yapıyoruz ama." dediğimde dudakları gergince kıvrıldı. "Seninle ikisine de var olan birini bulmak zordur..." Yanağımı seven parmağı durdu. Bakışları, içime işleyen sözcükleri bana en başından fısıldıyordu. "Sen buldun." "Sen de buldun." ❝ ❞
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) oleh Maral_Atmc6
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Membaca 7,513,768
  • Suara 172,722
  • Bagian 15
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
EMARE SERİSİ oleh asliaarslan
EMARE SERİSİ
asliaarslan
  • Membaca 2,247,831
  • Suara 126,147
  • Bagian 64
"Çocukluğumuz tohumumuzdur," diye fısıldadı Sırtlan'ın kül olan kalbi. "Tohumumuza kim su verdiyse o şekilde büyür ve yetişiriz." EMARE serisinin, birinci kitabı Sarmaşık, ikinci kitabı Pusula ve son kitabı Maske bu başlık altında toplanacaktır.
Mürekkebe Boyanan Sardunya | Raflarda oleh SumeyyeDemirkan
Mürekkebe Boyanan Sardunya | Raflarda
SumeyyeDemirkan
  • Membaca 11,846,099
  • Suara 754,286
  • Bagian 64
Sevgi acıtır, öp yaralarımdan belki sana da bulaşır.
KİMSESİZLER MATEMİ. oleh matmazelhayalleri
KİMSESİZLER MATEMİ.
matmazelhayalleri
  • Membaca 13,700,246
  • Suara 891,174
  • Bagian 69
Safir Mila Safkan, şu an olduğu yaşından çok daha ufakken, hayatının taşlarını yerinden oynatan bir olay yaşar ve kendini ansızın, yetimhanenin soğuk duvarları arasında kimsesiz bulur. Sahip olduğu şeyler, her ne yaşarsa yaşasın iyi kalan kalbi ve tutkuyla bağlı olduğu dansıdır. Kalbi yalnızca bir tek şey için, bale için çarpar. Ta ki ikincisini bulana kadar. Hazer Han'ı. Dans seçmelerine gittiğinde, kendisini seçen bu adamın gözetimi altında dans etmeye, müzikali kazanma hedefiyle bir kelebek gibi kanat çırpmaya başlar. Fakat, sahip olmayı istediği tüm bu başarıların yanında, ona başka bir hediye kılınmıştı. Aşk. Kendi kalbi kadar hassas, nazik bir kalp, Mila'ya yaklaştığında, bu zamana kadar koruduğu tüm savunmaları yavaşça yerle bir olur ve aşk, arzuyla, bedeninde dans eder. •yetişkin içerikli sahneler mevcuttur•
26 oleh binnurnigiz
26
binnurnigiz
  • Membaca 509,582
  • Suara 47,215
  • Bagian 13
"Hıçkıra hıçkıra ağlıyorsun Gerçek," diyerek ellerimi büyük avuçlarının içine aldı, "ve bunu yaparken yaşadığın komik bir ânı anlatıyorsun." Gözlerimden yaşlar boşalırken tüm dişlerimi göstererek gülümsemem onu duraksattı. "Bilmem ki," diye fısıldadım. "Her şey elimden kayıp gidiyorken bile acımayan kalbim, az önce sen o sigaranın külünü kül tablasına silkince öyle çok acıdı ki, ağlamak istedim. Üstelik aklıma da yaşadığım o ânın en komik repliği gelmişken, tam da sana söyleyecekken yaptın bunu. O külü neden öyle hiç umursamadan silktin? Senin için yanıyordu." Bir elini kaldırıp yanağıma koydu, büyük avucunun içiyle gözyaşlarımı parçalayıp ezdi, yok etti. Ve bana dedi ki, "Ben yapmasam o kırılıp düşecekti." "Senin yapmandansa, kendisi kırılıp düşmeyi kabul ederdi." Gülümsedim. "Keşke yapmasaydın." "Kendini o küle mi benzetiyorsun Gerçek?" "Hayır," dedim. "Hayır, sen beni henüz kırmadın ki."
ATEŞ oleh filizpuluc
ATEŞ
filizpuluc
  • Membaca 8,995,835
  • Suara 621
  • Bagian 4
Ailesini şüpheli bir yangında kaybeden Arya, kimliği gizlenerek yetimhanede büyümek zorunda kalır. Vasisi olan aile avukatının izniyle küçüklüğünden bu yana yalnızca telefonda konuşsalar da aralarında bir bağ oluşan gizemli bir kadının vesilesiyle on sekizine basmasına yakın bir zamanda yetimhanede çıkar ve kendi evine yerleşir. Kader ağlarının örer, geçmişin silik raflarından bir tanıdığı, bir yabancı olarak karşısına çıkarır, çarpıştırır, bir kaldırımda kader ağlarını birbirine dolaştırır. Bu tanıdık yabancıyla yolları kesişip dururken bazı olaylar silsilesi sonucunda onunla özel bir bağ kurar, zaman zaman da geçmişin perdesini aralar. Acı bir sır gün yüzüne çıkmak için gün sayar. Aşktan kaçmak ve aşkın öznesini korumak arasında kalan Ulaş, yok sayamadığı bir fizik kuralıyla baş etmeye çalışırken Arya çoktan hayatının merkezinde yerini alır. Sırlarınsa zamansız anlarda ortaya çıkmak gibi kötü huyları vardır. Ben bir kelebeğim. Yarına ihtiyacım var. Biraz da sana... Biraz dediğime bakma. Kelebekler için biraz ne kadar önemlidir bilemezsin...