SareYILMAZ295 adlı kullanıcının Okuma Listesi
179 stories
LAL by erogslu2324
erogslu2324
  • WpView
    Reads 94,231
  • WpVote
    Votes 5,123
  • WpPart
    Parts 20
Lisan, doğuştan ses telleri olmayan bir kızdır. Annesi Andresan'ların evinde çalışmaya başladığında daha sekiz yaşındaydı. Evin varisi olan Tom William Andresan onu her zaman koruyup kolluyordu, bazen onun olmayan sesi oluyordu. Ve bu büyük bir takıntının temeliydi...
FEVERAN by buzsel
buzsel
  • WpView
    Reads 10,447
  • WpVote
    Votes 741
  • WpPart
    Parts 26
**"Aşk bazen kalbini değil, aklını kaybettirir..."** Armağan, hayatı boyunca hep güçlü olmak zorundaydı. Ama bazı duygular vardır ki, ne kadar direnirsen diren, seni dizlerinin üzerine çökertir. Ve Pars... Soğuk, öfkeli, kontrol manyağı... Ve bir o kadar tehlikeli. Onunla her şey nefes kesiciydi - ama aynı zamanda da boğucuydu. Bir bakışıyla yıkıyor, bir öpüşüyle ayakta tutuyordu. Onunla her şey ya bir yangın, ya bir fırtınaydı. Sevmeyi bile öfkeyle öğrenmiş bir adamın tutkusuna tutsak olmak... Bu, gerçek bir aşk mıydı yoksa birbirlerini mahveden iki yaralı ruhun savaşı mı? İçki şişeleri, kırık kalpler, silah sesleri ve itiraf edilmeyen bir bağ... Kaçtıkça çekilen, yaklaştıkça zarar veren bir adam ve ona rağmen sevmeyi seçen bir kadın. "Feveran"; bastırılmış duygular, yıkıcı tutkular ve korkutacak kadar derin bir aşkın hikâyesi. Çünkü bazen... en çok sevdiğin, en çok yaralayan olur. --- "Bu hikâyede ya sevip delireceksin... ya delip geçeceksin." Minel Armağan & Pars Arslanoğlu
Gökçe •Gerçek ailem•𝟏.𝐊𝐢𝐭𝐚𝐩 by sAdEce22o
sAdEce22o
  • WpView
    Reads 192,759
  • WpVote
    Votes 8,688
  • WpPart
    Parts 42
Bazı yaralar kanamaz... ama hiç kapanmaz. Gökçe'nin hikâyesi de tam olarak böyle bir yara. Küçük yaşta ailesi tarafından terk edilen, hayatta kalmak için savaşan bir kız çocuğu... Yıllar sonra hemşire olup kendi ayakları üzerinde duran, acılarını kimseye göstermeyen bir kadın. Ve bir gün - her şeyini verdiği adamı, Cihangir'i toprağa veriyor. Geride sadece bir mezar, bir anı defteri ve karnında büyüyen bir mucize kalıyor. Yalnızlığa, korkuya, geçmişine rağmen hayatta kalmaya çalışan Gökçe, bir DNA testiyle tüm geçmişini altüst edecek bir gerçekle yüzleşir: Kaybolduğu yıllar önce onu aramaktan hiç vazgeçmeyen bir ailesi vardır. ağabeyleri, onu hâlâ "kardeşim" diye saracak kadar seven bir adam... Ve geçmişin sessizliği, yeniden yankılanır. Ama her şey bu kadar basit değildir. Gökçe, yıllardır içinde bastırdığı öfke ile yeni bulduğu aidiyet arasında sıkışır. Bir yanda onu yalnızlıktan kurtarmak isteyen Atlas, diğer yanda, hiç tanımadığı ama kanından olan bir aile. Gökçe artık sadece geçmişiyle değil, geleceğiyle de yüzleşmek zorunda. Çünkü artık yalnız değildir. Karnındaki küçük kalp, ona yeniden yaşamayı öğretmektedir. "Kayıp Kökler", kaybedilen aileyi, bulunamayan sevgiyi ve bir annenin ayakta kalma mücadelesini anlatan sarsıcı bir hikâye. Yalnızlıkla baş etmeyi, affetmeyi ve yeniden sevilmeyi öğrenen bir kadının hikâyesi...
Şefkat Öğretmeni by bihtersiz1i
bihtersiz1i
  • WpView
    Reads 3,330,985
  • WpVote
    Votes 195,673
  • WpPart
    Parts 50
Kollarından kurtulmuş kendimi ondan en uzak yere atacakken belime sarılan kollar ile olduğum yere tekrardan çivilendim. "Bırak beni !" diye nafile bir çabayla birkaç kere daha kurtulmaya çalıştım. Sadece kendimi yormaktan başka bir sonuç alamadım. Belime sarılan iki el beni kendine çektiğinde sırtım, onun göğsü ile bütünleşmişti. Sırtıma yerleşen göğsü, bir puzzle parçası gibi kusursuz bir uyum gibi hissettirmişti. İki eli de karnımın üzerinde, tamamen kapatacak kadar büyük duruyordu. Sol eli, bilinçli mi olduğunu bilmediğim bir şekilde karnımdan yavaşça aşağılara inmeye başladı. Gözleri ile dondurduğu yetmiyor, hareketleri ile de nefesimi kesiyordu. "N-Ne yaptığını sanıyorsunuz ? Bırakın !" dediğimde amacım onun hareketini kesmekti. Serçe parmağı, üzerimdeki eşofmanın lastiğine takıldığında lastiği çekip bıraktı. Lastiğin tenimin üzerinde yarattığı tok ses, hızlı nefes alışverişimin sesine karışarak odayı doldurdu. Aynı hareketi tekrarlandığında bu sefer benden bağımsız bir ses daha yankılandı odada. "Ah.." diye utanarak çıkardığım sesin ardından sırtımda hissettiğim vücut kasım kasım kasılmaya başladı. Sırtımda, gerilen vücudunun her bir ayrıntısını hissettiğime emindim. Yüzünü yavaşça yaklaştırarak omzumun üzerine yasladı. Ilık nefesi, açık gerdanıma ve boynuma çarparken o, oldukça rahat ve profesyoneldi. "Sizi nasıl cezalandıracağımı buldum galiba öğretmen hanım..." ---Hikayede argo, küfür ve yetişkin içerik bulunmaktadır. Rahatsız olacak olanların başlamaması önem ve rica edilir... --- Başlama: 15.02.2022
KALENDER +18  (TAMAMLANMADI) by nihal_deniz_
nihal_deniz_
  • WpView
    Reads 2,446,893
  • WpVote
    Votes 112,552
  • WpPart
    Parts 52
🔞... Fantastik DEĞİLDİR Ağır cinsel içerik ve şiddet barındırır. *** "Bana hayır diyemezsin. Uykum var diyemezsin. Başım ağrıyor diye bahane sunamazsın. Bu gece canım böyle istedi diyerek başka bir odaya gidip uyuyamazsın... Bana kırgın olman, öfkeli olman, o an istemiyor olman sonucu değiştirmez." O, avına odaklanmış bir avcı edasıyla tuzaklarını atmaya devam ederken, ben, elde yuvarlanan bir hamur gibi içime bükülmek ve kaybolmak istedim. Bedenimin titremelerine engel olamıyordum. Sözleri dudaklarından dökülürken, gözleri herbir cümlesinin yanına onaylama tıkı koyar gibiydi. Acımasızdı. Tavizsizdi. Netti. Tercih hakkı sunmuyordu. Sunduğu tek tercih; şu an ya önüme koyduğu şartları kabul edecek, veyahutta 'hayır' diyerek sonsuza kadar hayatından gidecektim. Gitmeme engel olmayacaktı. Bu konuda seçimi bana bırakıyordu. "Elbette sen de isteklerini dile getirebilirsin. Ancak teklifimi kabul edersen sonrasında yaşanacaklara itiraz etme hakkın saklı olmakla birlikte son karar benimdir. Yani bana koşulsuz şartsız teslim olacaksın. Çocukca nedenlerle benden gidemezsin. Bırakmam." Acımasızlığının son rötuşlarını yapmak ister gibi bana doğru eğildi. Gözlerini sözlerinin mührünü vuran damgaymışcasına kıstı ve devam etti, "Direniş göstermene izin veririm. Çünkü bana yenilip her teslim olduğunda zafer bayrağımı çekmenin keyfini çıkaracağım." BU HİKAYEDE İSMİ GEÇEN KİŞİ, KURUM VE OLAYLARIN ÇOĞU HAYAL ÜRÜNÜDÜR.
PEK KIYMETLİM  by elifnur_su
elifnur_su
  • WpView
    Reads 3,901,505
  • WpVote
    Votes 164,552
  • WpPart
    Parts 60
(Pek Kıymetlim adı ve konusu bakımından ilk kitaptır.) Aşkın en "Deli" hali... O akşama kadar gerçekten çok mutluydum, okulumu bitirip evime dönmüştüm ve düşünmemi gerektirecek hiç bir derdim yoktu. Şey demişti Ercan amca, "Senin kızın olmasaydı, benim oğlum kızına aşık olup delirmezdi," bu cümlenin ağırlığıyla ezildim bir süre. Başta anlam veremedim de... Kolay mıydı delirmek? Hem de aşk uğruna delirmek? Bu mümkün olabilir mi gerçekten? İnsan birine duyduğu aşktan delirir mi? *** "Sevdim seni bir kere, başkasını sevemem. Deli diyorlar bana, desinler değişemem, desinler değişemem." *** Seviyordu işte, uğruna delirecek kadar çok seviyordu... *** ®Tüm Hakları Saklıdır® Çalınması durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
Esir by mirayw_1
mirayw_1
  • WpView
    Reads 501,802
  • WpVote
    Votes 10,942
  • WpPart
    Parts 34
❗18+ sahneler vardır şiddet içerir sevmeyen okumasın sonra gelip yorumlarda psikolog rolü yapmayın Bu kurgunun kendime ait olduğunu belirteyim sonra çalınmış ismi verilmesin İçine öfke hissi dolmuştu Nasıl yapardı bunu? Nasıl cesaret ederdi buna Esra onu bırakıp gitmeyi gerçekten göze almışmıydı? Esra onu gerçekten sevmeyi bırakmış mıydı? Kendini geçmiş nasıl çocuklarını yalnız bırakırdı? Ondan olan iki canı bırakıp gidecek kadar bıkmış mıydı kocasından? Ateşin kafasındaki düşünceler susmuyordu O sadece Esrayı istiyordu Belkide istemiyordu İçindeki duyguyu o bile bilmiyordu Ama Ateş şuan sedyede yatan karısından başka birşey görmek istemiyordu Ona iyi davranmasa bile karısının yanına gelirdi hep çünkü bilirdi Esra gidemezdi Esra kaçamazdı ondan Yapamazdı Onu yalnız bırakmazdı Çünkü Esra fazla iyiydi Fazla saf Fazla masum biriydi Çok zor şeyler yaşamış Şiddet görmüş Susmaya mahkum bırakılmış Korkak bir kadındı Esra Kocasından korkan Ateş bunun farkındaydı Ne yapacağını bu kez koskoca Ateş Özar bile bilmiyordu
İTİBAR PALASI by Elif_Kiriscii
Elif_Kiriscii
  • WpView
    Reads 313,027
  • WpVote
    Votes 13,356
  • WpPart
    Parts 36
Yatağın baş ucundaki küçük bir kağıt parçasına yazılan iki cümlenin içerisinde kalem delikleri vardı; harfleri bir araya getirirken kâğıdı parçalamaktan son anda vazgeçen bir saldırganlıkla yazılmıştı. Saldırganlığı yazdığı sekiz dokuz kelimeyle veda eder gibi değil, Alara'nın kalbini nefretin kollarına bırakır gibiydi. ❝Hesaplaşmamız gerekenleri şimdi hesaplaşmayacağız Alara. Geceyi de yaşanmamış say.❞ Yiğit Uygar Palaslı'nın satırlarında ihtirasa karışan bir öfke ve Alara'nın ihanetine duyduğu inanç vardı. Ve Yiğit kadar kimse, ihanetle körüklenerek yakıp yıkamazdı. Büyük bir kumpas. Palaslı'ların sergisinden çalınan değerli antikalar. Ve suçlanan Alara Yücesoy. Onların tehlikeli, 'itibar palası' oyununa ortak ol.
Kalbi Olmayanlar (TAMAMLANDI) by alicewoonderland
alicewoonderland
  • WpView
    Reads 198,673
  • WpVote
    Votes 6,805
  • WpPart
    Parts 42
"Öp beni." "Ne?" Melina'nın şaşkınlığının aksine o, yüzüne pis bir sırıtış yerleştirmişti. "Sen, ne saçmalıyorsun?" Gözlerini zehirli bir şekilde kızın dudaklarında gezindirdi. "Tutkulu bir öpücük olsun." "Saçmalama. Böyle bir şeyin imkanı yok. Yapamam. Herkes b-burada." Kafasını çevirip kantin masalarında oturmuş, dikkatle onları izleyen kişiye çevirdi gözlerini. "Ateş bakıyor." "Ondan ayrılman için sana tam iki gün verdim." "Lütfen." Hayatı boyunca ilk defa yalvaran genç kız, karşısındaki bu insafsız adamdan insaf bekliyordu. "Bunu isteme benden. Başka bir şey iste. Ne istersen yaparım. Onu seviyorum. Kaybedemem." Adam'ın gözleri irileşip koyulaştı. "Öp beni yoksa bugünü, sevgilinin cehennemine çeviririm." *** Melinaya gelen mesajlar, hayatını paramparça eder. Bilinmeyen numara, onu sadece tehdit etmekle kalmaz. Arkadaşlarına ve sevgilisine ihanet ederek suç ortağı olmaya zorlar. Kaçacak yeri yoktur, ya oyuna dahil olacak ya da her şeyini kaybedecektir. Okulun kraliçesi Riva Atabay ve dikkatleri üzerine toplayan çapkın Barış Dündar... Birbirlerinden nefret ederken, o gece yaşananlar bütün dengeleri altüst edecektir. Bilinmeyen numara ise herkesi oyunlarıyla sarsarken onları dipsiz bir karanlığa sürükleyecektir. Bir mesajla başlayan bu oyunda, güvenin bedeli ihanetten daha ağır olabilir. Çünkü bazen en yakınında duran kişi, seni en derinden yaralayacak olandır. Gizlenen her gerçek, seni avlamaya hazır bir tuzaktır. Ve Averd Lisesinde maskeler düştüğünde, kimse göründüğü kadar masum kalmayacaktır. Kim dost, kim düşman? Kim gerçekten masum, kim karanlığın parçası? ❗️Kurgu, karakterler ve kitabın içinde yer alan efsane de dahil şahsıma aittir.
YAKAMOZUN DÜŞLERİ SAKLI by bordoyahayran
bordoyahayran
  • WpView
    Reads 4,066
  • WpVote
    Votes 418
  • WpPart
    Parts 6
"Senin bu güzelliğinle ben ne yapacağım?" diye mırıldanarak saçlarımı avuçladı. Ardından dudaklarını nazikçe dudaklarıma değdirdi. Öyle hafif bir öpücüktü ki sanki dudağımın üzerinde bir kelebek kanat çırpmıştı. "Hı?" dedi tekrar ve bir kez daha öptü, bu kez biraz daha uzun, biraz daha içten. "Ne yapacağım ben bu güzellikle, söyle." diyerek üçüncü kez dudaklarıma kapandı. "Seni niye bu kadar çok seviyorum acaba hiç bilmiyorum." dedim kıkırdayarak. Sesim, söylediklerimden utanmışım gibi alçalmıştı. O ise buna karşı dudaklarını gülümseyerek araladı ve alnımı usulca öptü. "Sana nasıl bu kadar çok âşığım hiç bilmiyorum." dedi ve o cümleyi söylerken sesinin titrediğini fark ettim. Sanki bu söz dilinden değil kalbinden düşmüştü. O an gözlerimi açtım ve kahverengi gözlerine baktım. | yetişkin unsurlar bulunur |