sinemselay adlı kullanıcının Okuma Listesi
10 stories
AŞK-I VİRANE by sinemselay
sinemselay
  • WpView
    Reads 4,582
  • WpVote
    Votes 1,031
  • WpPart
    Parts 22
En yakın arakadaşım dediğim adamın sevdasıyla sınanmıştım. Oyun arkadaşımın aşkından kaçmıştım. Ben Duru; mavi gözlü, turuncu saçlı kız. Yirmi bir yaşındayken çocukluk arkadaşımın bana olan aşkını öğrendim. Ona asla o gözle bakmamıştım, anlamıyordum, arkadaşım olduğunu sanırken benimle ilgili hayaller kurduğunu bilmiyordum. Nasıl, diye çok düşündüm. Neden, diye defalarca sorguladım. Cevabı yoktu, sustum. Alaz; mavi gözlü, siyah saçlı adam. Neden yaptın ki bunu bana, neden arkadaşlığımıza darbe vurdun? Ben seni arkadaşım sanırken sen hangi hayalin peşindeydin? Çocukluğuma büyük bir darbe vuran aşkla yıkılmıştı dünyam başıma. Ondan gidişim mecburiyettendi ama ona sığınışım yine mecburiyettendi. Çocukluğum, Alaz... Bir gün beni affedebilecek misin bilmiyorum ama ben seni hep hatırlayacağım..
ARAF MELEĞİ: Kayıp Ruh by sinemselay
sinemselay
  • WpView
    Reads 96,590
  • WpVote
    Votes 16,295
  • WpPart
    Parts 145
ARAF MELEĞİ: KAYIP RUH Bir ışık yansıdı koca gökyüzünden. O ışık sadece bana görünürdü diğer herkese kör. Asıl soru şuydu lügatımda, neden ben? Işık büyüdü, büyüdü ve tüm bedenimi kapladı. Bir şeyler oluyordu ama müdahale edemiyordum. Zihnim bulanıklaşıyordu, belki de bedenim siliniyordu... Dünyadan yok oluyordum... Var olduğum yerse dünya gibi gibiydi ama sadece gibiydi, dünya değildi. Adını bilmediğim bu gri şehir neresiydi peki? Vera Kaya... Benim adım buydu ama bileğimde yazan isim bambaşkaydı, Hüma... Hayır, ben Vera'yım, Vera Kaya'yım! O zaman Hüma kimdi? ARAF MELEĞİ: CEHENNEM SUYU Onun yokluğunu kalbime gömerek gittim ondan ama bilmiyordum bu gidişle onu korumak isterken ikimizi de tehlikeye attığımı. Birleşmeyen ruhlar sonsuza dek yok olur, dediler bize. Bilmiyorlardı ki bizim var oluşumuz tenin bileşmesi ile değil kalbimizdeki sevgi ileydi. Girdiğimiz bu savaşı kazanmak zorundaydık, bizim başka bir çaremiz yoktu. Önümüzdeki her engeli aşmalıydık el ele. Fakat gün geldiğinde tek engelin birbirimiz olacağını düşünemezdik. Şehre gelmeden önce gördüğüm rüyayı yaşamayı düşünmezdim fakat Purgatoryo Şehri içimde bu vecayı doğurdu. Karnımda, tam oradaydı yanan alev topu ve buna tek bir çare vardı. Çarem sadece ölümdü. Eşleşen ruhların birleşmesi geldiğinde hiçbir şey sona ermiyordu, her şey daha yeni başlıyordu.. ARAF MELEĞİ: VEDA BUSESİ Ruhum iki evren arasında sıkışıp kalmıştı, Araf ve Dünya. Kalbim ise iki kişi arasında sıkışmıştı, Aren ve kızım. Nasıl dayanacağımı bilmediğim günlerin sonunda tek gerçek olan ölüm ile yüzleşmiştim, ruhum sevdiğim adama kavuşurken bedenim kızımdan uzaklaşmıştı. Tohumumun atıldığı evime, Purgatoryo Şehri'ne, tek gidişli bilet aldığımda hiçbir şeyin bıraktığım gibi olmadığını görecektim. Sevdiklerimi bir bir kaybederken
Senden Kalanlar Dildâde (IV)  by sinemselay
sinemselay
  • WpView
    Reads 3,574
  • WpVote
    Votes 2,771
  • WpPart
    Parts 32
Aldığınız bir kararın yüzünüze söylenmesi mi daha zordur aslında yoksa bir başkasının da aynı kararı alması mı? Belki biri, belki de ikisi. Benim için mi, hiçbiri... Sevdiğim adamla çıktığım bu yolda benim için zor olan, geçmişin acılarıydı hayatımda. Biz geçmişi bırakıp geleceğe emin adımlar atmak isterken geçmişin peşimizi bırakmamasıydı aslında. Tek bir şey istemiştim hayattan, mutlu olmak. Ve hayatın bana vermediği tek şey vardı, yine mutlu olmak. Mutluluk kelimesi bile yabancıydı artık bana, ben bir tek hüznü bilirdim hayatımda. Ulaç ve ben... Birbirine yabancı ve birbirinden uzak iki kişi. Tanışmamız tesadüftü belki benim için ama onun için her şey planlıydı. Tek planlı olmayansa bana duyduğu aşktı. Çünkü aşk plana sadık kalmazdı. İntikamlarn başlattığı bir aşk hikayesi değildi bizimkisi. İntikamları bitirmek uğruna yaşanan günlerde doğan, sancılı ama bir o kadar da tutkulu bir aşk hikayesiydi... İki tüy tanesi gibi düştük gökten yere. Birimiz rengarenkti birimiz simsiyah. Zaman ikimizi de tozlu yolların tozuna bulaştırmış zifiri karanlıklara dönüştürmüştü. Ama ikimiz de o karanlıktan çıkmış kendi rengimizi katmıştık dünyaya. Lakin bilmiyorduk ki ağlayan gökyüzünün o renkleri sileceğini, bilmiyorduk ki o renkleri silip yerine güzel ama tek bir renk ortaya çıkaracağını... "Ben renklerden nefret ederdim Ulaç, sen sevdirdin. Ruhumu karanlığa gizlemiştim, sen çıkardın. Bana ışık oldun, demiştin. Söylesene sevgilim, ay parçasını cennetinde ölümsüzlüğe kavuşturmadan mı bitecek bu hikaye?" Sustum ama cevap vermedi. Ben de son kez seslendim ona, yitirdiğim son bir umutla." Masal gibiymişsin, bir yokmuş bir varmışsın... "
Senden Kalanlar Cefâpîşe  (III)  by sinemselay
sinemselay
  • WpView
    Reads 2,600
  • WpVote
    Votes 1,981
  • WpPart
    Parts 30
Aynadaki yansıma her zaman aslını yansıtmazdı. Aslında çoğu zaman yansıtmazdı, ağlayan bir insanın gözlerinde gülen bir insanın yansıması olmazdı mesela. Benim de gözlerim aynadaydı, ayna bana sadece onun doğru olduğunu gösteriyordu; büyümüş karnımın. Bebeğim... Seni bir felakete sürüklemiştim ben, sonu gelmez hayatta bir çıkmaza girmiştik birlikte. Sen babasız bir bebektin, bense evliliğimin daha ilk günü kocasını terk eden bir kadın... Bir daha onunla yolumuz kesişir miydi bilmem ama bir daha eskisi gibi olamazdık asla. Zaten eskiden de bir şey yoktu aramızda, şimdiyse her şey yerle bir olmuştu işte. Ulaç, kocam... Beni affetmezsin biliyorum ama yine de senden gitmeye mecburdum. O şehirde daha fazla kalamazdım, geçmişin izleri ve geleceğin acılarıyla daha fazla yaşayamazdım. Biz birbirimize yakın ama aynı zamanda da uzak iki kişiydik sadece. Lakin artık aramızdaki o yakınlık gitmişti, biz hepten uzaklaşmıştık birbirimizden. Hem bedenen hem de ruhen. Bundan sonra hayatımız bir daha nerede kesişirdi bilinmezdi ama bizi bir araya getirecek sebepler vardı hayatımızda. Bebeğimiz ve geçmişimiz... "Mehir... " Ah sevgilim, adın bile dudaklarımı yakıyor artık. "Ben karanlık bir adamdım, senin ışığınla aydınlandım. Şimdi ise sen diyorsun gecenin karanlığına hapsolduğunu. O zaman söylesene bana, ben bir daha nasıl aydınlanacağım ışığında? "
Senden Kalanlar Sûzidil  (II)  by sinemselay
sinemselay
  • WpView
    Reads 3,290
  • WpVote
    Votes 2,820
  • WpPart
    Parts 30
Acılarımla yüzleşmeye ve onları benimsemeye başlamıştım artık, yitirdiğim sevgilim için yaktığım ağıtlarla ve geçip giden o güzel günlerle ayakta kalıyordum artık. Bunun bir sonu gelecek miydi bilmiyordum ama bu halde yaşanamayacak kadar ağırlaşmıştı her şey, biliyordum. Ben ayın yansıttığı bir ışıkken önüme kara bulutlar geçip beni yok etti koca gökyüzünde. O bulutlar kendi kirlilikleriyle beni geceye karıştırdıklarında her şeyimi kopardılar benden. En başta da hayatımı... Yaşamak büyük bir sorumlulukken omuzlarıma binen bu ağır yükle yaşamak daha da zordu bundan böyle. Bir şekilde yaşanacaktı elbet ama o şekil nasıl olacaktı orası bilinmezdi. Ben kendimi birine teslim etmiştim. Adı Ulaç'tı.Tanımıyordum ama ona gitmiştim, sevmiyordum ama onda huzur bulmuştum. Belki hayat onu da benim kalbime koyardı, bunun için çabalamıştım. Ama unuttuğum bir şey vardı. Hayat beni hiçbir zaman sevmemişti ve düzene sokmaya çalıştığım hayatımı her zaman bozmuştu. Yine öyle mi olacaktı acaba? Bu kurduğum hayatta da mı kendim kalacak, acılarımın kurbanı olacaktım ya da? Bir hayata çıkmıştım bundan böyle, onu unutmak istemiştim kalbimin yarası hala tazeyken. Silinen yüzü gibi sevdası da silinir miydi aklımdan bilmem ama artık biz iki cihanda bile bir araya gelmezdik. Zira biz birbirimize ait değildik... "O papatyalara bakamadım, tıpkı aşkıma bakamadığım gibi. Her ikisi de solup gitti ellerimde, ikisi de öyle narindi ki, korumadım onları. Benden gittiler; çok ama çok uzaklara gidip beni bir başıma bıraktılar. Sevdasız kaldım, acıyla sınandım, hislerime veda ettim, kalbimi bıraktım bilinmezliğe..."
Senden Kalanlar Vaveyla (I)  by sinemselay
sinemselay
  • WpView
    Reads 5,123
  • WpVote
    Votes 3,963
  • WpPart
    Parts 30
İnsan önce doğar, gözlerini açar hayata, sonra gelişir, hayatı öğrenir bu süreçte, hayat onu yıpratır ve en sonunda da öldürür. Bazı insanlar vardır hak ettiği zaman, hak ettiği yerde; ama bazı insanlar da vardır hak etmediği zaman, hak etmedi yerde can verir... Ölmek sadece bedenen yapılan bir eylem değildir. İnsanın ruhu da ölür. Size bir örnek vermemi ister misiniz. Ben... Ben de öldüm, bedenim değil belki ama ruhum hak etmediği zaman, hak etmediği yerde can verdi. Biliyordum, ruhsuz bir beden bu hayatta yaşayamazdı. Ruhumu aldıkları gibi benden bedenimi de isteyeceklerdi. Bundan kaçış yoktu... Ben Mehir... Ben ailemin ay parçasıydım bir zamanlar. Ama bilmiyordum işte katillerimin onlar olacağını. Bilmiyordum ruhumu benden alıp beni uçurumdan aşağı atacaklarını... Serkan, ah sevgilim... Bekliyor musun beni gittiğin yerde, kollarını açıp tutacak mısın bedenimi yuvarlanan uçurumdan? Ne olur tut sevgilim, sana kavuşmak için can veren bu bedeni bir başına bırakma. Tut ki, yokluğunun acısı unuttursun ruhumdaki yarayı... Bu hikaye bir kızın ölmemek için attığı çığlıklardı. Bu hikaye keskin vaveyla ile başlayan ama giderek kısıklaşan ve en sonunda sessiz vaveyla ile biten bir hikayeydi... "Bu... " dedi ve sustu. Biraz bekleyip devam etti. "Bu bir itiraf Mehir, sen öldükten sonra benim de öleceğimin bir itirafı. Bu dünyada sen yoksan benimde olmayacağımın bir itirafı. Burada sadece senin bedeninin değil, benim bedenimin de bu hırçın dalgalara karışacağının itirafı... "
Derin Sessizlik by sinemselay
sinemselay
  • WpView
    Reads 5,746
  • WpVote
    Votes 3,370
  • WpPart
    Parts 28
2021 Watsy Yarı Finalisti 🔥 Ben ağacından kopmuş, rüzgarın yerden yere savurduğu, savunmasız bir yapraktım sadece. Rüzgar beni dipsiz kuyunun birine düşürdü o gece. Beni o kuyuya hapsetti. Günler geçti, kurumaya başladım ve bir gece de öldüm sessiz sedasız... Biz birbirimizi sırılsıklam seven iki aşık, hiç unutamayacağımız ve birbirimizin asıl yüzünü göreceğimiz bir gece yaşayacaktık. Biz o gece yağmurdan kaçıp doluya tutulacaktık. Ve biz o gece gökkuşağından simsiyah geceye dönüşecektik. Tekrardan gökkuşağına dönmeye çalışacaktık. Ama bu sefer de karanlıklar içindeki derin sessizlik içinde hapsedecekti bizi. Ve biz yana yana can verecektik o sessizlikte... "Biz birbirimize ne yaptık biliyor musun Fırat? Öldürdük. Biz sadece birbirimizi öldürdük. Ben seni tanıdığımı sanmıştım ama tanıyamamışım. Çok isterdim o ilk halinin sen olmasını. Ama istemekle kalmıyor. Ben senin ilk haline aşığım Fırat ama son haline ise kırgın. Bunu veda say, çünkü sana veda etmeden gidiyorum. Bitti Fırat, bitti... "
Fırtına Öncesi Sessizlik  by sinemselay
sinemselay
  • WpView
    Reads 5,007
  • WpVote
    Votes 1,689
  • WpPart
    Parts 35
Zaman ve sınavdı bizim hikayemiz. Zamansız bir sevdanın sınava tabii tutulduğu, imkanın yer bulmadığı aşktı... İki yaralı ruhun birbirinde açtığı yaralardı bizim için hayat. Ve başarması zordu bizim için yaşamak... Kaderimiz daha biz doğmadan çizilmişti. Bize çizilen kader oyunlarını oynuyordu canımızı en acı şekilde yakarak. Bağıramıyorduk bile, zira sesimiz fazlasıyla kısıktı... En derinlerdeydi bizim yaralarımız. İyileşmesi çok zordu, zira çocukluğumuzdaydı bütün hasarlar. Yalanlarla iç içeydik biz. Bizi bırakıp gidenlerinse haddi hesabı yoktu hayatımızda... "Hani sen bana dedin ya bebeğimizi aldırdığımız gün otelde sana sus dediğimde 'Susarım ama fırtına öncesi sessizlik gibi susarım. ' diye. Haklıydın, sen fırtına öncesi sessizlik gibi sustun. Ama artık susmana gerek yok. Fırtına çoktan koptu Nefes... "
Son Sessizlik by sinemselay
sinemselay
  • WpView
    Reads 3,473
  • WpVote
    Votes 1,897
  • WpPart
    Parts 45
Denizleri aşmışız ama derede boğulmuş gibiydi hikayemiz. Tam her şey bitti derken başka bir şey vuku buluyordu hayatımızda. Kurtulmak istiyorduk tüm belalardan ama hayat peşimizi bırakmıyordu bir türlü. Biz birbirimize çok yakın ama bir o kadar da uzak iki sevdalıydık. Başımıza gelen tüm belaları yenip bu günlere gelebilmiştik. Ama hiç düşünmediğimiz bir şeyle karşı karşıyaydık artık: Geçmiş. Geçmişin kirli sayfaları öyle derindi ki o sayfalardan çıkabilecek miydik yoksa o derinlikte son sessizliğe mi bürünecektik? Çıksak bile eskisi gibi mi olacaktık ya da tanıyamadığımız farklı kişiler mi olacaktık? Geçmişin kirli oyunlarının ortaya döküldüğü gün hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı... "Sen bize ne yaptın Tahir? Bize, çocuklarımıza, aşkımıza ne yaptın? Bu muydu onca yılın emeği, ihanetin miydi? Senin açtığın bu yara kalbimin en derininde artık. O yara ıslak bir imza kalbimde, kapanmayacak tek yara..."
SİYAH MEZAR by sinemselay
sinemselay
  • WpView
    Reads 14,520
  • WpVote
    Votes 9,982
  • WpPart
    Parts 50
Hayat sınavdı ve sınavlar zorluydu. Benim sınavımsa hayatımdı. Sevdiklerimin bedenimde ve ruhumda açtığı yaralarla onların söz hakkı olduğu hayatımdı... Yirmi bir yaşında bir kızın eğlenmekten başka ne gibi bir isteği olabilirdi? Ama benim vardı, diğer herkes gibi yaşamak... Bugüne kadar birçok şey yaşamıştım. Hepsi de birbirinden kötüydü. Ama hiçbiri beni yıkmaya yetmemişti. Yıkamamışlardı, güçlüydüm; güçlü olmak zorundaydım zira... Kaderin önüme çıkardığı tesadüflerle güçlü olmuştum ben. Ama aklımda bir soru vardı, gerçekten tesadüf var mıydı yoksa her şey kurmaca bir oyundan mı ibaretti? Ben Ayris, Ayris Ekinci. İsmimin anlamı yakamoz demek. Yani geceleri denizin içinde oluşan ışıltı. Ve ben o ışıltıydım, ihtiyacım olansa beni içine alabilecek bir denizdi... Ama o deniz de güvenli değildi ya, fırtınayla mücadelesi hırçın ve asiydi... Fırtına sessizce gelmişti ve hırçınca gitmişti. Ardında bıraktığıysa kaybolan hayatlar ve yitip giden sevdalardı... "Hiçbir sır ebediyen saklı kalmaz Aslı, elbet gün yüzüne çıkar. Görüyorsun işte ne annemin sırrı ne de benim sırrım saklı kaldı. Eğer o gün güçlüysen elbet bir gün güçsüzleşirsin, tüm dengeler altüst olur ve sırlar açığa çıkar. Ne kadar çabalasan da saklayamazsın, çünkü artık sırların elindedir bir zamanlar sende olan silah. Ve sen o silahın namlusuna teslim olursun... "