"Uyumadan önce hep dua ettim, seni bana göstersin diye rabbime her gece dua ettim. Eğer görürsem de uyanmamayı diledim. Çünkü rüyalarımda çok güzel bakıyordun bana, seviyormuş gibi bakıyordun. Hiç uyanmamayı diledim ben de her gece. Yatağıma yatıp sabaha uyanmamayı diledim. Senin istediğin gibi biri değilim belki. Sevebileceğin, kalbini verebileceğin biri değilim. Ama bana bir ciğer borçlusun, Berkem. Bu yaşımda beni kalbimden ettiğin yetmedi, ciğerimden de ettin. Ciğerim soldu sen beni sevmezken. Uğrunda verecek bir canım vardı sana layık, ondan ettin beni. Daha yirmi iki yaşımda hayatımdan ettin. Sen benim yazımı kışa çevirmedin, Berkem. Sen benim yazımı cehenneme çevirdin. Azap çekiyorum aldığım her nefeste. Sen bana böyle bakarken ben sadece azap çekiyorum. Aldığım nefes kaburgalarıma batıyor, içtiğim su lav olup bütün içimi kavuruyor. Seni sevmek beni mahvediyor. Sadece uyuduğum zaman yaşadığımı hissediyorum. Bilincim yerinde değilken nefes alabiliyorum. Ben bir tek sende yaşardım, yaşatmadın. Olsun. Ben sende ölürüm de." Ya da En yakın arkadaşının kardeşine kör kütük aşık ülkücü, ve çok az da keko, Ali Koratan ile ideolojisine zerre saygı duymayan, klasik müzik eşliğinde çizim yapan ultra elit Ege Berkem Çağan.

Üç arkadaş yeni bir mahalleye taşınırlar. Ama o mahallede beklemedikleri bir şeyler vardı. Dostluk ve en önemlisi aşk gibi

"Gece zihnime çöktüğünde, beni o güzel gülüşün esir aldı Elfida." Fısıldadım dudaklarına. O ise, o güzel bakışları ile baktı gözlerime. "Bana neden Elfida diyorsun Teğmen?" Ellerimi saçlarına attım. "Çünkü sen benim, feda ettiğim tek insansın Taehyung."

Sevgili Kitap Kokan Adam, Size bu şekilde hitap edeceğimi şimdiden bildireyim. Hoş kale almayacağınız ve benim yüzsüzce yazıp duracağım mektuplarda size nasıl hitap ettiğimi yüksek ihtimalle pek de önemsemeyecek dahası belki de hiç okumayacaksınız. Ben yine de size nazik bir hanımefendi gibi beğenmemeniz durumunda hitap şeklini değiştireceğimi söylemeyi isterdim ancak bunu yapmayacağım. Neden? Diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Size olayı işi uzatmak amacı ile kurulmuş lafügüzaflar ile gelmeyeceğim. Bu sabah yüreğimde anlamlandıramadığım -bir çok sabah bu durum mevcuttur- bir melal ile kitapçıda yüzünüze bakmadan hızla yanınızdan geçip gitmişti adımlarım. Takibenim muhayyilemin ötesinde olan kokunuz ruhuma nüfuz edene dek. O an size karşı anlamsız bir çekim hissetmiş ancak yüzünüze bakmayı da sizinle konuşmayı da kati suretle istememiştim. Ruhuma dek nüfuz eden o koku ne miydi? 'Kitap kokuyordunuz efendim.' Şimdi bana bir kitabevinde bu kokuyu almanız gayet normal değil mi? Diye soruyorsunuzdur. Değil efendim.... ~~~~~~~~~~~~~••••••••••••••••~~~~~~~~~~~~~ Tuhaf bir kızdım, kabul görmedim. Kitaplarla tanıştım; biri beni anlıyor diye düşündüm. O günden beridir ne zaman acı çeksem Cemil Meriç'in de dediği gibi "İnsanlar kırıcıydı, kitaplara sığındım." Dedim. ~~~~~~~~~~~~~•••••••••••••••••~~~~~~~~~~~~~ Kitap kapağı @By sehrialem tarafından tasarlanmıştır. Emeğine sağlık diyor ve teşekkürlerimi sunuyorum.

ve sonunda sadece görebilenler için dokunmuş michael angelo davut'un gözlerine. ahhh! benim bir tek bana görünen davut'um. bir tek ben mi gördüm seni? bir tek ben mi gördüm bu güzelliği? uykularımı kaçıracak kadar güzel, gözlerimi yumduracak kadar çirkin sevgilim... evet sevgilim! ne olur konuşurken asla sahip olamayacağım "özgürlüğü" yazarken doyasıya tatsam?! beni göremeyeceğin o gölgelere gizlendim. sanma ki ben gölgelerde yaşıyorum. yo hayır! ben ışıklar altında yaşayan bir bedenim. fikirlerini ve dahi ruhunu gölgelere saklamış kimsesiz bir beden... fikirlerim yok! sesim yok! duygularım yok! ruhum yok!.. yok, yok, yok, yok, yok, yok... "ben" yok sevgilim. bir tek sevgim biraz "ben" kokuyor. o da gölgelerde kalmaktan gölgeleşmiş küf kokuyor. küf! olurda hatırlarsan belki "beni" unut ve görme! bunca zaman hatırlamadığın beni hiç görmemişçesine unut! ben gölgelerdeki kalabalığıma sen ise ışıklardaki yalnızlığına dön. gelme bana! sana benimle birlikte gelecek her şeyi tekrar et zihninde ve gelme bana... gelme! sevgilim...

eşsiz bir gardenya'nın taç yaprağına kondurdum seni, eşsiz bir gardenya'nın köklerine sakladım seni, eşsiz bir gardenya'nın anlamına sığdırdım seni, ben sana sevgilim narin bir gardenya'nın aşkı ile baktım... ardımda bırakabildiğim tek gerçekti acı, ardımda bırakabildiğim tek parçamdı sesinin yankılandığı o çiçekçi, ardımda bırakabildiğim tek çiçekti kırçıllı bir karanfil, ben sevgilim ardımda sana karanfil bıraktım bir kucak dolusu mor leylak bırakmak isterken... Bitmek Zorunda Serisi 1. kitap...

Belimde hissettiğim silahla kalbim deli gibi atmaya başladı. Anında oturduğum koltuğa sinerken yanımdaki adamın titrememe neden olan sesi kulaklarımı doldurdu. "eğer tek bir kelime daha edersen sıkarım."

"neden beni koruyorsun?" başını polise çevirerek, polis anlamamış gözlere baktığında "hem benim yanlışımı yakalamak için an kolluyorsun, hemde beni korumaya çalışıyorsun, neden?" Diye sordu. "Çünkü ben suçunu kanıtlayamadım insanların, suçlu olduğunu düşünsemde, korumaya yemin etmiş polisim" dedi. "ya bir gun benim gerçekten suçsuz olduğumu anlarsan?" Polis karşısındaki takım elbiseli adamı süzdü. 'Gerçekten de suçsuz ola bilirmi? yok hayır olamaz mafya babasi o, nasıl suçsuz olsun' diye düşünmeden edemedi. boy&boy🌈 🍭 not- rahatsız olan okumasın. ŞIMDIDEN HERKESE TEŞEKKÜRLER

Fahişeler. Parayı basarsın, altına alırsın, becerirsin. Yüzüne bakmadan çekip gidersin. Beğenirsen, tekrar gelir becerirsin. Sonra bir daha. Bir daha. Bende bir fahişeyim. Evet, o nefret ettiğiniz, lanetlediğiniz insanlardanım. A, pardon insan mı dedim? Obje diyecektim. Peki fahişeler bu işi neden yapar biliyor musunuz? Bilmiyor musunuz? Peki ya fahişelere aşık olunur mu? Olunmaz mı? Olunur! Hemde öyle bir olunur ki, feleğin şaşar. Ne cinsiyetinin önemi kalır, ne fahişeliğinin. O'dur önemli olan. Sadece o! Ben bir abiyim, aynı zamanda bir baba. Ve bir fahişe. Herkesten, herşeyden gizli bir fahişe. Kardeşleri uğruna erkeklerin altına yatan, duygularını bastırmış, çoktan ölmüş bir fahişe. Ben uyandırılmayı bekleyen bir ölüyüm. Bir abi kardeşleri uğruna ne kadar ileri gidebilir? Kasım 2014

hazar biraz duyarsız, biraz da sinir bozucu birisi boyxboy ve texting