Bakacaklarom
73 stories
MARTAVAL by idelirukiye
idelirukiye
  • WpView
    Reads 514,856
  • WpVote
    Votes 35,573
  • WpPart
    Parts 19
Wattys 2023 Kazananı - En iyi Karakterler Ödülü İşaret parmaklarımız havaya kalktığında birbirimizi işaret ettik. "Sen!" dedik aynı anda. "Sen menžel'sin!" Odanın içinde bir perdenin açılma sesi duyuldu. Bu, yeni başlayan oyunumuzun ilk perdesinin sesiydi. Senaryolar yazıldı, oyuncular seçildi, ruhlar beden bulmak için şekil değiştirdi. İşte şimdi başlıyordu. Perde kapandığında gerçek yüzünü göster bana, Ya da oyna bir daha. Maskeler gerçeği yeniden saklandığında, İnan, hazırım bir daha kanmaya. "Hayat bir oyun. Bir planın yoksa onun parçası olursun." Sevgili seyirciler, oyunun başlamasına dakikalar yok. Uzun bir zamandır oyunun içindesiniz. ❝İyi seyirler!❞
UKDE by srp1ii
srp1ii
  • WpView
    Reads 272,717
  • WpVote
    Votes 18,412
  • WpPart
    Parts 30
Yarım kalan değil, hiç başlamayan bir sevdanın hikayesi.
İZLER KALIR by afroditmavisi
afroditmavisi
  • WpView
    Reads 15,762,308
  • WpVote
    Votes 1,049,786
  • WpPart
    Parts 58
"Sana hiç söylemedim ama sana aşıktım. Bunu yüzüne karşı söyleyememek de benim ayıbım olsun." 070822 ☁️
İKİLİ DELİLİK by sezgisalman
sezgisalman
  • WpView
    Reads 54,544
  • WpVote
    Votes 6,457
  • WpPart
    Parts 31
Yıllardan 2008, Mayıs ayının sonu Fethiye'de Sımsıcak bir yaz gelmek üzere! Merih ve Venüs ikiz kardeşler, doğma büyüme Fethiyeliler. Büyüdükleri yere aşıklar. Küçük yerin; malum en eski ve en popüler tek yumurta ikizidirler. Bütün Fethiye onları bilir ve sever. Venüs kendi gezegenin temsil ettiği her şeyi temsil eden tarafken, Merih'in kendi gezegenini ne kadar temsil ettiği tartışmalıdır. Venüs, her ne kadar Merih'in dayanıklılığın, sabrın ve mücadelenin gezegeni olan marsın tüm özelliklerini taşıdığına inansa da, Merih bu konuda kendinden emin değildir. Ama o kardeşinin venüs gezegenin tüm özelliklerini taşıdığında yüzde yüz kalıbını basar. İkili ilişkilerdeki muhteşemliği, dış görünüşte en ufak detaylarına kadar birbirlerine benzemelerine rağmen güzellik ve zarafeti temsil edişi ve aşk konusundaki başarıları... Venüs her şeyiyle adının hakkını veriyordur. Tüm bu dengelere rağmen, Venüs'ün hayatı Merih'in başına belalar açarak geçmiştir. Ne zaman her klasik kardeş gibi başlarına bir talihsizlik gelecek olsa, bu talihsizliğin anahtarı hep Venüs'ün elindedir. Bu muhteşem 2008'in Mayıs ayında, yine başlarına bir talihsizlik kuşu konuyordur. Hem de bu kez kuş çok büyüktür. Venüs yaptığı bir davranıştan ötürü mahkeme kararıyla bir kamu cezası almıştır ve iki ay huzurevinde çalışması gerekiyordur. Deli doluluğun tek adresi Venüs, uyuşuk yaşlıların olduğu ortamda çalışarak güzelim yaz mevsimini harcamayı hiç istemiyordur. Bu cezayı çekmemek için yapmayacağı hiçbir şey yoktur. Hukuku, hatta daha fazlasını bile kandırmayı göze almıştır. Bu yüzden kardeşine bu cezada kendi yerine geçmesi için bir teklifle gider. Fakat Merih asla böyle bir şeyi karşılıksız yapmayı kabul etmeyecektir, değil mi? O yüzden Venüs'ün, onu ikna edecek iyi bir 'geri iyiliğe' ihtiyacı vardır.
Evim [Düzenleniyor] by tugbawithag
tugbawithag
  • WpView
    Reads 118,772
  • WpVote
    Votes 259
  • WpPart
    Parts 2
Wattys 2022 Romantizm Ödülü Kazananı [Bölümler düzenleniyor, düzenleme tamamlandığında Evim yeni bölümleriyle sizlerle olacak.] "Benim yerim senin yanın." Aslında böyle başlar her hikâye. Bir sözle, bir anla, bir ritimlik zamanla...Âniden ama yavaşça... Karmen Alatlı'nın hikâyesi de böyle başladı. O, herkesin nefret ettiği kötü rollerin savunucusu genç bir oyuncuydu. İnanmazsınız ama kendi hâlinde biriydi, tâ ki oynadığı diziye veda edene kadar... Karmen Alatlı, kendine pek çok söz vermişti. Lâkin yakın bir gecede yabancı bir adam, karanlık bir şehrin sokak lambasının hemen altında, kendine verdiği tüm sözleri alaşağı etti.
KAPAN (TAMAMLANDI) by Yasolinee
Yasolinee
  • WpView
    Reads 18,964
  • WpVote
    Votes 6,285
  • WpPart
    Parts 33
**Watty2022 Kazananı (Gizem/Gerilim)** İllegal bir tarihi eser kaçakçılığı ve kendisini bu bataklıkta aksiyon halinde bulan bir genç kız... Bataklık onu yutmaya çalıştığı an da ise karşısına çıkan bir grup gönüllü genç... Peki bu bataklıkta kurban kim olacak? KAPAN kimi tutsak edecek kendine? #1 Müze #1 Tarihieser
Hüzün Yağmuru Senfonisi by -madamyazar
-madamyazar
  • WpView
    Reads 74,304
  • WpVote
    Votes 9,505
  • WpPart
    Parts 37
"99 tane sarı balon uçuracağız gökyüzüne iyileştiğin gün." Küçük kız, gözüne gelen gün ışığını minik elleriyle engellemeye çalışırken başını çevirip yanında duran masum yüze baktı. "Neden 99 tane?" diye sordu anlam veremeyerek. Çocuk, küçük parmaklarının hepsini açıp on sayısını gösterdikten sonra gülümsedi. "Çünkü en mükemmel sayı 10 olarak kabul edilir ve ben mükemmel şeylerden hoşlanmam." deyip serçe parmağını avucuna kapatarak dokuz yaptı. "O zaman, neden 9 tane değil de 99 tane?" "Çünkü 9 tanesi sevincimizi anlatmaya yetmez." Birbirlerine bakıp tebessüm ettiler. Küçük kızın karşısında duran bu kişi, minik bir çocuğun yüreğinden çok daha fazlasını taşıyordu. Sakince serçe parmağını büküp çocuğa doğru uzattı. "Söz mü?" Küçük çocuk da onun yaptığı gibi serçe parmağını büküp kızın parmağıyla buluşturdu parmağını. "Söz, hem de güneş sözü." • mayıs 2020 | madamyazar •kapak | sevgisizcesevdi•
ESİR by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 10,711,467
  • WpVote
    Votes 508,874
  • WpPart
    Parts 69
"Öldürün o zaman." Duyduğum sert ve soğuk sesle irkildim. Sanki normal bir şeymiş söylüyormuş gibi bir çırpıda söylemişti. Bunların bana yardım etmelerini beklerken daha tehlikeli çıkmışlardı. Ölüm emri verilen adama bakıp vicdanımın sesine engel olarak usulca geldiğim yoldan geri döndüm. Yanlarından birkaç metre uzaklaşmışken bir silah sesi duydum. Bağırmamak için kendimi tutarak korku dolu gözlerimi adamlara çevirdim. Az önce ölüm emri verilen adam başından akan kanla yerde cansız bir şekilde yatıyordu. Diğerleri de başında hâlâ bir şeyler konuşmaya devam ediyorlardı. Yerdeki ölü adama bakıp kaldım. Hiç acımadan, bir saniye bile düşünmeden öldürmüşlerdi adamı. "Sen de kimsin?" Birinin beni fark etmesiyle hepsi bir anda bana döndü ama ben sadece az önce ölüm emrini veren adamın soğuk gözlerine baktım. "Ben şey..." Sustum. Söyleyecek bir şey bulamadım. Karanlıktan dolayı yüzlerini net olarak göremedim. "Sen ne?" dedi, bana doğru bir adım attı. Eş zamanlı olarak geri gittim. Bir saniye olsun bakışlarını benden çekmezken yutkundum. "Ben hiçbir şey görmedim." Tek kaşı kalktı. "Bizi mi izliyordun?" Korkuyla birkaç adım daha geri gittim. "Öyle bir amacım yoktu." Yine bana doğru bir adım attı. Korkudan tüm bedenim titremeye başladı. "Ne amacın vardı?" Cevap vermek istedim ama söyleyecek bir şey bulamadım. Tek istediğim şey şu an buradan kaçıp gitmek. Gözlerim adamın elindeki silaha kaydı. Bu daha çok korkmama neden olurken daha fazla durmanın bana bir faydası olmayacağına kanaat getirdim ve koşarak yanlarından uzaklaştım. "Yakalayın şunu!" Arkamdan bağırdı. Bunu duymak daha hırslı bir şekilde koşmama neden oldu. Resmen başımdaki bela birken iki olmuştu. Koskoca ormanda bir mafyadan kaçarken bir başkasının kucağına düşmüştüm.
Ederlezi by profeysinil
profeysinil
  • WpView
    Reads 1,846,562
  • WpVote
    Votes 85,371
  • WpPart
    Parts 47
"Sabaha kadar konuşmanın sabaha kadar sevişmekten daha tehlikeli olabileceğini kim tahmin ederdi ki? Her gece çiftliktekiler uyuduktan sonra Elif gizlice odama gelip yatağın diğer ucuna geçiyordu. Işıkları yakmayı hiç teklif etmemiştim, o da durumdan şikayetçi değildi. Binbir gece masallarındaki gibi karanlıkta başlayıp aydınlıkta son bulan gece buluşmalarıydı bunlar, ve nedense gizli kalmasını istemiştik. Oysa ortada gizlemeyi gerektirecek bir şey yoktu, onca gece yanımdaydı fakat elim onun eline bile değmemişti. Biz sadece konuşuyorduk... Sadece konuşuyorduk ve sanırım tüm sorun buydu. Belki konuşmak yerine sevişseydik bu kadar kök salmazdık birbirimize. Ben bile anlatacak bu kadar çok şey biriktirdiğimden habersizdim. Konu konuyu, kapı kapıyı açıyor ve konuştukça söylenecek daha fazla söz açığa çıkıyordu aramızda. Bazen attığımız kahkahalar duyulmasın diye ellerimizi ağzımıza kapatmak zorunda kalıyorduk. Bazense Elif mutfağa inip gizlice yiyecek bir şeyler getiriyordu ikimize. Biri duyar diye ekmeği bile sessizce böldüğüm, çocukluğumdan bile daha çocuk olduğum, hayatımda ilk kez bir kadının yüzünde kaybolduğum gecelerdi. Bir erkeğin neden binbir gece boyunca masal dinlemek isteyebileceğini ilk kez o gecelerde anladım. Ve tarihteki onca adamı eline kalem almaya iten, tüm bunları bana yazdıran şeyi ilk kez o gecelerde buldum. Bazen bir kahkahanın ortasında, bazen birbirine çarpan iki bakışta, bazense saçını kulağının arkasına sıkıştırmasını izlerken ansızın beliriveren o sızıyı... İçimdeki edebiyatı uyandıran bir ağrıydı bu. İnkâr edip kaçsam da, durup kapılsam da gözlerine bakarken hissettiğim gerçek hiç değişmiyordu. Elif bir Balkan ağıdı gibi göğsümde büyüyordu."
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I) by RumeysaGulhan
RumeysaGulhan
  • WpView
    Reads 14,534,570
  • WpVote
    Votes 58,546
  • WpPart
    Parts 4
KİTABIMIZ RAFLARDA, TÜM KİTAPÇILARDAN ULAŞABİLİRSİNİZ. Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen kimsin ya? Adını bile bilmiyorum!" Dedi genç kız sinirle yanındaki adamı süzürken. Adam cevap vermemişti. Bu genç kızı daha çok sinirlendirmişti. "Hey, adını sordum?" Adam genç kızın yüzüne bile bakmadan arabayı sürmeye devam etti. "Kurt." Diye mırıldandı, sesi oldukça soğuktu. Genç kız ürktü, bu nasıl isimdi böyle? Tanımadığı bir yabancıyla nasıl yaşayacaktı? Üstelik bu adamın bir mahkûm olması genç kızın daha çok ürkmesini sağlıyordu. Yavaşça başını cama çevirdi, korkuyordu. Babası yanında yoktu ve çok korkuyordu. Ona ihtiyacı vardı, ondan başka hiç kimsesi yoktu... BİR KARADENİZ HİKÂYESİ... *** Karadeniz Serisi'nin ilk kitabıdır... © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.