'
8 stories
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 369,949
  • WpVote
    Votes 21,153
  • WpPart
    Parts 8
"Ondan hoşlanıyor musun?" Kıskanç çıkan sesine ne tepki vereceğimi bilemiyordum. "Ona sarıldın." Kaşları çatıldı. "Hoşlanmasaydın sarılmazdın. Hoşlanıyorsun ki sarıldın." Burnundan nefesini sertçe verdi. "Bana bile sarılmadın." Ters ters baktı. "Bana niye sarılmıyorsun?" Kıskandığı kişi en yakın arkadaşıydı. Ve onun arkadaşı benim babamdı. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Eflah kim olduğumu bilmeden beni seviyordu ama ben, onun kim olduğunu bile bile ona âşık olmuştum. Benim günahım daha büyüktü. Bir insanın başına en kötü ne gelebilirdi? Babam gözlerimin önünde öldürüldüğünde ve onu öldüren annem olduğunda en kötüsünü yaşadığıma çok emindim. Artık annem cezaevinde, babam ise mezardaydı. Bundan daha kötü ne olabilirdi ki? 25 yıl geçmişe gitmek? Bu kötünün de kötüsü olabilir miydi? Ölümcül bir kaza sonucu kendimi 1998 yılında bulduğumda o an için bunun bir felaket olduğunu düşündüm. Felaket bir durumdu çünkü bu zaman diliminde anne ve babamla aynı yaşlardaydım. Onların hayatına bir yabancı gibi girmek zorundaydım. Ama aslında felaket sandığım şey mucize de olabilirdi. Mucizevi bir durumdu çünkü bu zaman diliminde annem cezaevinde, babam da mezarda değildi. Onların evlenmesinin nedeni annemin bana hamile kalmasıydı. Ana rahmine düşmeme sadece üç ay kaldığını anladığımda ise kendi doğumumu engellemenin nasıl olacağını düşünmeye başladım. Annemi cezaevinden, babamı da ölümden kurtarmanın tek yolu bu olabilir miydi? Belki de olabilirdi. Planını uygulamak için babamın arkadaşı Eflah'ın evine bir dadı olarak işe girmekse hayatımda verdiğim en kötü karardı. Bunu ona anlatmanın bir yolu var mıydı? Buraya ait olmadığımı, öyle bir uğradığımı anlatmanın bir yolu olmalıydı. Doğru insanı yanlış zamanda bulmak birine verilen en büyük ceza olmalı.
MEDENİYET TİYATROSU: MÜJGAN by hannibalzumra
hannibalzumra
  • WpView
    Reads 3,953
  • WpVote
    Votes 1,207
  • WpPart
    Parts 5
UYARI: Bu hikâyede yer yer insan ruhunun en kuytularına temas eden temalar ele alınmaktadır. Kadına yönelik şiddet, psikolojik baskı, manipülasyon, depresyon, travma, kendine zarar verme eğilimi, alkol ve tütün kullanımı, şiddet içeren sahneler ve ihanet gibi unsurlar bazı okuyucular için tetikleyici olabilir. Anlatılanlar hiçbir şekilde yüceltme ya da teşvik amacı taşımaz; yalnızca karakterlerin içsel çatışmalarını ve yaşananları, hikâyeyi görünür kılmak için kullanılmıştır. Eğer bu tür duygusal veya psikolojik zorluklarla mücadele ediyorsanız destek almak için bir uzmana başvurmanız önemlidir. Müzeyyen, yıllarca babasından psikolojik ve fiziksel şiddet gören en yakın arkadaşının kızı Müjgan'ı kurtarmak için kendi savaşını başlatır. Ancak bu yolculuk, onu geçmişin karanlık sırlarına, eski düşmanlıklara, gizemli notlara ve tehdit dolu bir geleceğe sürükler. Bu kitap, kadınların Türkiye'de ayakta ve hayatta kalma mücadelesine bir ağıt, bir direniş ve bir manifestodur. Toplumsal ve ahlaki çöküşe bir sahne kuruluyor: Medeniyet Tiyatrosu'na hoş geldiniz. eski zaman filmleri gibi başlayıp sizi maceraya, ölümün pençesinden hayata, gizemin peşinden gerilime sürükleyecek bir hikaye. Türkiye'de giderek artan kadına şiddet ve adalet sorununun içine doğan Müjgan ile Müzeyyen'in hikayesi. burası kötü bir yer ama umarım kazanırız. ilk yayın tarihi mayıs 2020 olup kurgu, konu, içerik bana aittir. çalınmasi veya farklı şekillerse kullanılması dahilinde gerekli hukuki işlemler başlatılacaktır. sürç-ü lisan ve mizan affola.
neresinde yanıldık biz bu yaşamın züleyhâ?* by alass23
alass23
  • WpView
    Reads 1,799
  • WpVote
    Votes 211
  • WpPart
    Parts 10
kısa hikâye, tamamlandı. yıl 1983'dü, aylardan ağustos, günlerden 23'dü ve züleyhâ o akşam ansızın yusuf'un göğsüne düşüvermişti./23
sarı badanalı evlerde uyur tavus kuşları by alass23
alass23
  • WpView
    Reads 607
  • WpVote
    Votes 88
  • WpPart
    Parts 5
efsâne, tamamlandı. sarı badanalı evlerde kazanlar kaynar sarı badanalı evlerde günahlar işlenir her gece sarı badanalı evlerde ölüler yıkanır sarı badanalı evlerde uyur tavus kuşları* sarı badanalı evleri sev biraz-/23
susmak, mevzu âli olunca sıla'nın ellerini ağrıtıyordu. by alass23
alass23
  • WpView
    Reads 2,334
  • WpVote
    Votes 452
  • WpPart
    Parts 10
kısa hikâye, tamamlandı. laleler boyunlarını büker, sular ısınır, ellerin vâkitsizce titrer durur sıla..sen yine de adımlarını eskitme bu dağın yamacından./23
gün ışığına sinen kadının boğazına sancan kurşuni gül gövdesi by alass23
alass23
  • WpView
    Reads 4,599
  • WpVote
    Votes 616
  • WpPart
    Parts 20
tamamlandı. "karanfil," dedi alnını alnıma yaslayarak, "kafanın içinde dönüp duran şeytanları susturacağım. onların yerine geçmek mecburiyetinde kalsam bile, onları susturacağım." nefesi dudaklarıma vurduğunda gülümsedim, "Bay Süleymanov," dedim, "ay 23'e vardığında, günbatımında bir şeytan doğuracağım. beni bulduğunuz gece tanrı rahmime küçük bir şeytan bıraktı. beni tanrı'dan, beni rahmimden koruyamazsınız."/23
ibrâhim ayçiçeği için sakladığı taşı yangının ortasına atmış by alass23
alass23
  • WpView
    Reads 1,906
  • WpVote
    Votes 301
  • WpPart
    Parts 10
masal, tamamlandı. sen gittiğin gün, bu kentin gövdesini karanlığa boğmak için, evimizi yaktım, ayçiçeği./23
Küçük Prens by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 192,101
  • WpVote
    Votes 14,021
  • WpPart
    Parts 28
"Hoşça git." dedi tilki. "Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez." Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: "Gerçeğin mayası gözle görülmez."