21 - baki aşka tabi.
20 stories
FİGAR by aksamesintisi
aksamesintisi
  • WpView
    Reads 259,658
  • WpVote
    Votes 14,305
  • WpPart
    Parts 52
🌿İslami Aşk Romanı 🌿 Çökmüş hayatının emareleriyle nefes almaya çalışan fakat aldığı nefesi ona haram kılan bir kadın yüzünden çocukluğu mahvolan bir adam. Duygularının kaybolduğunu düşündüğü karanlık kuyudan onu çekip kurtaran bir kadın. Adam ilk defa sevildiğini yüreğinden gelen bir hevesle karşılarken kadın ona yeni duyguları bahşediyor. Berfin Akman ve Demir Karademir 09.02.21 "FİGAR" isimli ilk kitaptır.
İMANBOY  by simgemsibisi
simgemsibisi
  • WpView
    Reads 2,061,303
  • WpVote
    Votes 141,296
  • WpPart
    Parts 62
Okulun "playboyu" ve okulun tek kapalı kızı. Lise de başlayıp hayatlarının bir çok yerinde yollarının kesiştiği bu ikilinin yaşadığı maceraları ele alan bir kurgu. Kapalı olduğu için zorluk çeken kız. Kızın ailesine tamamem zıt görüşe sahip bir ailede büyüyen bir erkek. Düşününce zıt karakterlerin bir araya gelmesi zor değil mi? Zor ama İmkansız değil... Başlangıç:20.05.2023 Bitiş:21.06.2023
GÜLCE by Atlantismavisiii
Atlantismavisiii
  • WpView
    Reads 198,194
  • WpVote
    Votes 13,889
  • WpPart
    Parts 38
Eskiden yaptığın bir hata hayatını nasıl değiştirir? Gülce, arkdaşlarının gazına gelip onunla ilgilenen bir çocukla sevgili olmuştu. Herşeyin normal olduğunu sanırken, yavaş yavaş o kişinin gerçek yüzünü görmeye başladı. Ve onu asıl tanımaya başladığında çoktan pişman olmuştu. O takıntılı bir manyaktı onu nereye gitse takip ediyor, tehditler edip, taciz ediyordu. Gülce artık buna dayanamayıp arkaşının evine gider ve herşeyi ona anlatır. Ancak kapıda onları dinleyen ve onu korumak isteyen, arkadaşının abisini hesaba katmayı unutmuştu. 🥀 Sözlerinden dolayı kafamı farkında olmadan kaldırdım ve ona baktım. O'da benim gibi elindeki çay bardağına bakıyordu bunu fark etmemle kafamda Neva'nın sözleri dolaştı. Kafasını kaldırıp sana bile bakmaz. Bu öylesine söylenmiş bir söz değildi. Bunu şimdi daha iyi görebiliyordum.
TANYERİ by ozcanmerve
ozcanmerve
  • WpView
    Reads 187,338
  • WpVote
    Votes 11,245
  • WpPart
    Parts 17
"Sen bir tırtılsın" dedi bana. "...ben senin kelebeğe dönüşünü izliyorum." Ardından bir kez daha gülümsedi. Yemin ederim ki o gülümsemenin yerine bana bir tokat atmasını isterdim. Kelimelerin, acısına bulanıp gülümsemesinin altında sessiz sedasız ezilişini hissettim. Bilmediği bir şey vardı; ben, bilmediğimi sandığı o cümlenin devamını biliyordum, bunu onun satırlarında okumuştum. Sen bir tırtılsın, ben senin kelebeğe dönüşünü izliyorum... ve sonra kendi kanatların parçalayışını. Arsıl Alaz işte buydu, zihnimin dolunayı. Düşüncelerimi, her yanıma nüfuz eden karanlığın ıstırabından arındırıp ışığını avuçlarıma bırakan adam, o bunu hak etmiyor. Bense, kurak bir toprağa düşmüş küçük bir su damlasıyım. O toprağı yeşil vadilere dönüştüremem, dev bir nehrin çağlamasını sağlayamam. Düştüğüm toprak beni içine çekene kadar bir yanımı güneşin sıcağına feda edebilecek kadar güçlüyüm yalnızca. Yine de aldığım nefesin bile bir gün bana yabancı olacağını hatırlamak istemezdim. Helya ALAZ
Gün Gecenin Ardında by ozcanmerve
ozcanmerve
  • WpView
    Reads 20,763
  • WpVote
    Votes 1,547
  • WpPart
    Parts 6
Masanın kenarına iliştirilmiş küçük, kırmızı gonca gül oracıkta bana bakıyordu. Biri görmeden uzanıp çabucak aldım, masayı toplayıp süratle tezgâha döndüm. Bir selam ve bir veda mahiyetindeki bu küçük armağanın sebebinden bihaberdim, bir kere sorma cesaretini bulduğumdaysa tebessüm etmekten başka cevabı olmamıştı. Karabasan'a ısrarcı olmak için yeterli cesarete sahip değildim tabii. Bu güllerin yolunu gözlemekten hem utanıyor hem öfkeleniyor hem de kendime mani olamıyordum... Bu dilemmadan bana kalan hicap omuzlarımda nasıl müşkül bir külfetti, bunu yalnızca ben bilirdim. O hain, gaddar Karabasan'a olan yakışıksız meylim bazı vakit kendimden dahi sakladığım bir sırdı. Gelişinin, selamının kalbime kondurduğu heyecan, kendime dahi itiraf edemediğim mahrem bir utançtan ibaretti. Fakat tüm bunlara karşın vardı, buna mâni olmak ne mümkün. Tezgâha dönmeden evvel bakışlarım Başkan'ın fotoğrafına ve hemen üzerindeki koca mavi Rosav bayrağına takıldı kaldı, göğsümde taşıdığım isyandan utanarak gülün tomurcuğunu avucuma hapsedip sakladım. Beni maksadımdan ufacık bir gül bile alıkoyabilecekse o halde hürriyeti düşlemek ne haddime? Servis tabağında kalan son kurabiyeyi parmaklarımın arasında çevirdim ve çevirdim, nihayetinde bir ısırık alıp göğsümdeki akideyi anımsadım. Enfes marmelatı, taze incir ve hoş baharatlarla hazırlamıştım. Her zamanki gibi Gecegüzü'nün en iyisiydi hatta neredeyse Rosav Çöreğinin sırlı, zehirli marmelatı kadar lezizdi fakat elbette ondan bir yanıyla noksandı. Yine de bundan bile iyisini yapacaktım çünkü hayalim, hayatımı karartmak ihtimal dahilinde olsa bile Gecegüzü'nün en iyi tabağıyla belki unutulmuş, yitirilmiş o mücadelenin ateşini yeniden yakmak hatta belki de şansım yaver giderse gecikmiş bir intikamı almaktı.
Gözlerini Haramdan Sakın by ozcanmerve
ozcanmerve
  • WpView
    Reads 5,444,128
  • WpVote
    Votes 288,091
  • WpPart
    Parts 75
Çatık kaşlarının ona nasıl bir hava kattığından habersizdi. Sinirli? Korkunç? Belki de her ikisi fakat bu bile yüzünün güzelliğini gölgeleyemiyordu. Düşüncelerimi, dişlerini sıkarak söylediği kelimeler böldü, "Benden uzak dur." Sol omzumda topladığım saçlarımı serbest bırakırken, attığım şiddetli kahkahayı bastıramadım. Gururuma dokunmuş muydu? Biraz. Pes edecek miydim? Hayır. Ben bir kızdım, o ise erkek. Ve kesinlikle yanlış replikleri paylaşıyorduk. "Bunu, benim söylemem gerekmez miydi?"
Yüreğimdeki İslâm by bikudusgecesi
bikudusgecesi
  • WpView
    Reads 166,776
  • WpVote
    Votes 12,653
  • WpPart
    Parts 28
"İslâm, bekle." Küçük kız önce ismiyle seslenmesine şaşırdı. Çünkü genelde Yusuf Selim ona bücür, küçük gibi sinir bozucu lakaplarla hitap ederdi. Daha sonra elindeki kolyelere kaydı gözü. Gümüş renkli iki zincir ve ucundada yine aynı renk küçük metal bir kilit. Diğerinin ucuna baktı küçük kız. Onun ucundaysa metal kiliti açmak için bir anahtar. Yusuf Selim devam etti sonra. "Şey bunlardan biri senin. Yani istersen." bakışlarını kaldırdı sonra Yusuf Selim. Devam etti. "Bak bu kilit benim, bu anahtar da senin. Kalbimi sadece bu anahtar açacak tamam mı? Başka bir anahtar kabul etmeyecek." Şaşkın bakışlarla konuştu sonra kız, "Nasıl yani. Büyüdüğümüzdeyi mi söylüyorsun?" Çocuk derdini anlatamamanın verdiği sıkıntıyla derin bir nefes aldı ve başını salladı. Onu sevdiğini söyleyemezdi değil mi? Annesi ve babası gibi oluncaya kadar yani. Söylese Allah kızar mıydı ki? Yinede riske girip Allah' ı üzmek istemedi küçük çocuk ve konuşmadı. İslam konuştu onun yerine. "Yani büyüyünce evlenecek miyiz? Yani Elif abla ve amcan gibi?" Yüreğine su serpilmişçesine gülümsedi çocuk ve amcasıyla yengesinden örnek verdi o da. "Evet. Öyle. Sende yengem gibi olacaksın ama, başörtülü.. O zamana kadar bu kolyeleri çıkarmak yok." "Tamam ama o zamana kadar başka anahtar aramak yok." "Yok." ٠ 16.06.2020 - 24.08.2020
DENİZ SUBAYIM  by mihrininbahcesi
mihrininbahcesi
  • WpView
    Reads 3,688,514
  • WpVote
    Votes 205,246
  • WpPart
    Parts 36
Kız kardeşinin hatası yüzüden ceza alan ve ailesinden veto yiyen Rojbin, parasız pulsuz bilmediği bir şehre sürgün edilir. Tabi bu sürgüne ek deli dolu sınırsız kardeşi Fidan'a da katlanmak zorunda kalır. Mega şehirden, Karadenizin ufak bir kasabası olan Amasra'da, Deniz Kuvvetleri Birliklerinin yaşadığı mahallede başına gelen her olayın ustalıkla altından kalkan Rojbin'in heyecan dolu aşk hayatı ise hepimizi büyüleyecek.. Küçük yaşta babalarını kaybeden bu iki kız kardeş zengin yaşamlarından bir ceza yüzüden vazgeçip rüyaları kıskandıracak bir mahalleye misafir olacaklar işte asıl hikaye tam da burada başlayacak!
ZEVAHİR by __okuyan94__
__okuyan94__
  • WpView
    Reads 4,713,786
  • WpVote
    Votes 235,858
  • WpPart
    Parts 85
"Lütfen... Hayır," dedim adımlarım geri geri giderken. Buradan uzaklaşmalıydım. Silahtan, bağlı adamdan, karşımdaki gözü dönmüş adamdan... Hepsinden kurtulmam lazımdı. Başıma ağrı saplanmıştı ve başım dönüyordu. "Lütfen. Gitmek istiyorum." "Pekala. Demek sen yapamıyorsun ama biri yapmak zorunda," dedi mavi gözlerini üstümden çekip, bağlı adama yönlendirirken. "O zaman ben yaparım." Ne yapmaya çalıştığını anladığımda ise her şey için çok geçti. Silahı tutan kolu havalandı, durmasını söylememe fırsat vermeden parmağı tetiğe ulaştı ve ucunda susturucu olan silah patladı. Korkuyla açılan gözlerimden gözyaşı döküldüğünde ise hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum. "Bunun suçlusu sensin, Doğanay." Ruhuma damlatılan karanlık büyüdü ve altında kaldı.
ŞEHİR, ZEHİR VE HAMZA by ozcanmerve
ozcanmerve
  • WpView
    Reads 4,488
  • WpVote
    Votes 300
  • WpPart
    Parts 2
İlk cinayetimi Karakoza'nın sokaklarında işledim, diğer birçok fedai gibi. Ölümü, öldürmeyi, yakmayı, yıkmayı biz bu şehirde öğrendik. Sonra bu şehrin bizi dönüştürdüğü şeyi görünce kaçmak için fırsat kolladık. Fakat şimdi geri döndük. Eskiden, vurmamızı istedikleri hedeflere çevirirdik namluyu, ancak şimdi bize vur emri verenlere nişan alıyoruz. Ben Feza, bir şeyler biliyorum. Kazançlarımın kayıplarıma bağlandığı ve madalyonun her iki yüzüne de tanıklık yapan bir şehir... Zehri tadanı, en az tattıran kadar zehirleyen bir zehir... Ve bu şehrin güzüne karşı tebessümü sımsıcak bir palto gibi sarmalayan bir adam, Hamza... Benim tüm hikâyem bu. Ancak bu şehirde daha fazlası var.