Bazen diller lal olur, tüm bilinenler bir sır olarak kalır. Geçmiş ise tozlu bir sandığa kaldırılarak her şey unutulur. Ya kalpler? Kalpten geçenleri de bu tozlu sandıkta unutmak mümkün müydü? ~ Kalpte yeri olmayanın gönülde yeri olur muydu hiç? Olmazdı... Olamazdı. Olmamıştı da. Ama anlatamadım, dinletemedim... Kendi sevdası uğruna benim sevdamı yok saydı. Bana bu gelinliğini giydirirken bir kefenden farkı olmadığını bile bile kabullendi. Sevda bu muydu? ~ Benim sevdam kimine göre hastalık, kimine göre saplantılı. En candan olanlarım bile karşımda bu sevdadan vazgeçmem için direttiler. Hep atladıkları bir şey vardı. Gönle gem vurulmuyordu. Bir ömür onun başka bir adama sevdalı olduğunu bilerek gönlümde bir gül yarası vardı artık.

The story is a one shot based on yesterday's episode i.e. ep.194( Based on Turkish series Emanet by Kanal 7). The story takes off after Yaman is shot by Selim and it explores how eventually Yaman, Seher and Yusuf manage to escape and our lioness Seher Kirimli saves the day and proves that she is indeed Yaman Kirimli's wife !! The one scene which tempted me to write was the beautiful yet poignant scene where Seher cradles Yaman's head on her chest and is giving him strength. I just could not resist writing after I saw this bewitching scene! It was pure poetry in motion !!❤️

Hayatı bataklıktan farksız olan bir adamın, bataklığın da çiçek açtıran bir kadında aşkı bulması... BATAKLIK kitabının devamıdır. Birinci kitabı da okumanız gerekmektedir.