Sevdiklerim <3
9 stories
Morfin ile Vitamin (Kitap Oldu) by denizyolcusu
denizyolcusu
  • WpView
    Reads 1,382,101
  • WpVote
    Votes 123,120
  • WpPart
    Parts 60
Eczane gibi çalışan yayınevleri. Tefeciye bir ton borç. Tuhaf bir yazı atölyesi. Kitaplar aracılığıyla yayılmaya çalışan tehlikeli bir virüs. Teksas'ta belalı bir kumarhane. Ve bir de biz, ben ve o. Başkalarının deyişiyle: Morfin ve Vitamin.
A0023 by ruhperver
ruhperver
  • WpView
    Reads 862,426
  • WpVote
    Votes 72,391
  • WpPart
    Parts 65
On altı yaşındaki Reena zamanda donduruldu. Yıllar sonra gözlerini yeni bir dünyaya açtı. Ait olduğu medeniyet yok olmuş ve geriye yalnızca bir ülke kalmıştı; Ocria. Reena, geçmişinin sır perdesi aralamaya çalıştıkça kendisini daha büyük bir çıkmazda buldu. Neden bu yeni ülkede kimse sorularını cevaplamaya yanaşmıyordu? Hükümet doğru mu söylüyordu? Gerçekten Ocria'nın dışında hayat yok muydu, yoksa bu, onları içerde tutmak için uydurulan bir yalandan mı ibaretti? Ocria'daki dengesizlikler kısa sürede Reena'nın gözüne çarpmaya başladı. Kendisi gibi sorgulayan insanları bulması zor olmayacaktı. Gençler başlarına geleceklerden habersizdi. Peki sonunda Ocria'dan çıkmanın bir yolunu bulabilecekler miydi?
Cerebrum by lorelaidevlin
lorelaidevlin
  • WpView
    Reads 558,421
  • WpVote
    Votes 25,940
  • WpPart
    Parts 34
"Sorun ellerimdeyse, problem değil. Onlardan kolayca kurtulabilirim. Eğer sorun gözlerimdeyse, onları sonsuza kadar kapayabilirim. Ama ya sorun beynimdeyse? Bunu nasıl engellerim? ...Peki ya normal olan bensem ve hepiniz eksikseniz?"
GECE YARISI GÖLGESİ  by perahill
perahill
  • WpView
    Reads 1,169,031
  • WpVote
    Votes 24,439
  • WpPart
    Parts 11
Doktor Annabelle Clarke, dönemin en ünlü ruh sağlığı merkezi Windsor Kliniği'ne kabul edildiğinde, sadece hastalarla başa çıkmak için değil, kendi içindeki karanlıkla savaşmak için de hazırlıktaydı. Kliniğin sessiz koridorlarından yükselen gizemli fısıltılar, onu içine çekeceği bir dünyanın kapısını aralıyordu. Akıl sağlığını korumak artık yeterli değildi; Annabelle, merkezin unuttuğu sırları ve gölgeleri keşfetmek zorundaydı. Aksi takdirde, bu klinikte gerçekten neler olduğunu öğrenemeden, kendi ruh sağlığını da kaybedecekti. 96 numaralı odada kalan hasta, isimsiz, tekinsiz. Yıllarca bir başına kaldığı odada dünyadan bihaberdi, ümitsiz vakaydı. Ya da sadece öyle düşünüldü. Annabelle, onu iyileştirmekte kararlıydı. Ancak bu, gerçekten istediği bir şey miydi? Wattys2018 Hikaye Ustaları Ödülü Kazananı 🏆
Rüya Bekçisi by ruhperver
ruhperver
  • WpView
    Reads 1,072,640
  • WpVote
    Votes 62,923
  • WpPart
    Parts 19
"Dahası sen bir rüyasın," dedi çocuk, "neden kendine yardım etmeyi denemiyorsun?" Emily herkes kadar sıradan biri olduğunu düşünüyordu. Herkes kadar sıkıcı ve alışılagelmiş bir adı, sürekli rastlayabileceğiniz türden bir görünüşü ve bisiklet sürmek gibi yavan hobileri vardı. Ne var ki bu genç kız bir gece yarısı yatağından zıplayarak uyandığında hiçbir şeyin bir daha asla aynı olmayacağından habersizdi. O artık kendini uykuların çok ötesinde ve hayallerin ulaşamayacağı kadar muhteşem bir dünyada bulmuştu. Fakat Emily'nin bu rüyadan uyanıp hiçbir şeyin göründüğü kadar harika olmadığını fark etmesi uzun sürmeyecekti. "Hayatlarımızı bir rüyayla karşılaştıranlar haklıymış. Uyanık uyuyor, ve uykuda uyanıyormuşuz." -Montaigne
Su Cinleri by denizyolcusu
denizyolcusu
  • WpView
    Reads 500,714
  • WpVote
    Votes 54,033
  • WpPart
    Parts 36
Pasifik sularının derinliklerinde, insanlara görünmeyen, suyun ruhuna sahip yaratıklar yaşardı, bir vakitler. Kin tutamayan, intikam nedir bilmeyen, masum su cinleriydi bunlar. İnsanlardan biri su halkına ölümü getirdiğinde içlerinde intikam ateşi yanacak ve suyun ruhu dahi bu ateşi söndürmeye yetmeyecek... Bedel ödetmek için insan suretine giren bir su cininin, iki farklı dünya arasındaki eşi görülmemiş bir savaşa dönüşecek esrarengiz hikayesi, aynı zamanda imkansız bir aşka yol açacaktır.
KOLYE by denizyolcusu
denizyolcusu
  • WpView
    Reads 1,756,571
  • WpVote
    Votes 130,865
  • WpPart
    Parts 51
"Güneş'in ölmeye başladığı zamanlarda, Dünya'yı başka bir galaksiye taşıyacak güce sahip iki kolye icat edilir. Ne var ki kolyeyi taşıyacak iki kişinin, insanlığı korumak adına ödemesi gereken ağır bir bedel vardır. " Yeni devirde, dengeler değişmiş; teknoloji ilerlemiş fakat insanların teknolojiden yararlanmaları kısıtlanmıştır. İletişim, telefonlar yerine kafa derilerine yerleşen çiplerle; ulaşım, gökyüzünde süzülen arabalarla sağlanmaktadır. Otoriteler, insanların kıyamet korkusundan faydalanarak yönetim gücünü elde etmişlerdir. Yönetime baş kaldırabilen tek grup, gelecekten geldiğini iddia eden ve galaksiler arası kaçışın bir felakete neden olacağını duyuran 'Kuledekiler' adlı örgüttür. Hira, doğduğu günden beri bedeninde taşıdığı kolyenin, yaşadığı gezegeni yaklaşan kıyametten kurtaracak büyük bir planın kilidi olduğunu öğrendiğinde on altı yaşındadır. İnsanlığı kurtarmak için kendi hayatından, hayallerinden ve herkesten gizli tuttuğu aşkından vazgeçmeye zorlanır. Kolye, kimsesi olmayan bir kızın, sonunu bildiği bir savaştaki mağlubiyetini anlatır.
DÜŞÜŞ by rengin
rengin
  • WpView
    Reads 455,232
  • WpVote
    Votes 27,200
  • WpPart
    Parts 29
"Ben öbürleri gibi değilim," dedi Joce ona doğru tehditkar adamlarla yaklaşırken, Jane titriyordu ama bu soğuktan değildi, çocuk ürkütücü görünüyordu sadece. "Sorgusuz sualsiz hiç tanımadığım birine yardım etmem." "O zaman etme," dedi Jane ifadesiz bir sesle. Çocuk, kızın sesini ikinci defa duyduğunda tepkisiz kalmıştı. Joce, birden kızın havlusunu çektiğinde Jane engel olamadı ve ıslak elbisesiyle kaldı. Elbisesi vücuduna yapışmıştı, ince beyaz kumaşından dolayı teni bile görünüyor olabilirdi. "Kimse burada böyle bir elbise giymez. Çok pahalı olduğu her halinden belli," sonra gözlerini kıstı, "sen nereden geldin?" "Cennetten," dedi Jane çocukla dalga geçercesine, "ben bir meleğim." Ama dalga geçme fikri iyi bir fikir olmayabilirdi. Joce kızmış gibi kızın dirseğinden tuttu ve kendine çekti. "O zaman kanatların nerede küçük melek?" Jane, her an korkudan bayılabilirmiş gibi hissediyordu. Karşısındaki çocuğun ölümcül bir güzelliği vardı. Kızarken, sinirlenirken bile tapılasıydı. "Düşerken kırıldılar," dedi Jane titrek bir sesle.