alien, hyunho

minho: sizden de sizin menajeriniz olduğum günden de nefret ediyorum. |270423

say don't go, hyunho

okuduğu kitaplarda kaybolan hwang hyunjin ve onu izlerken kaybolan kasabanın yeni çocuğu lee minho. |yarı texting, yarı düzyazı.

meet me at midnight, hyunho

ve sonra sen ellerimi tuttun, ben de kalbinden vurulmayı bekleyen bir av oldum.

narcissus, hyunho

ve bir gün çok güzel bir çiçek açtı bencil bir adamın ölüsünde. herkes çiçeğin güzelliğine daldı ama kimse bencil adamın arkasından ağlamadı. [angst degil!] yarı texting, yarı düz yazı.

ölü denizciler, hyunho

ben lee minho, bir kaptanın oğluyum. yirmi bir yaşındayken bir oğlana aşık oldum.

vincent, hyunho

Belki de sevilince yaşamaya başlıyordu insan. Bir nefesti ayrıcalıklı bir bakış, sıcak bir dokunuş, nahif bir öpücük, düşünülmüş bir armağan, zarif bir iltifat, içten bir özür, ithaf bir şarkı, hoş bir söz, tatlı bir melodi, adanmış bir şiir, dudaklarla mühürlenmiş bir mektup. Zira bir seviş, bin nefesti belki de.

russian roulette, hyunho

O yuvasız çalı kuşu, bense kafeste kanarya.

kiss of fire, hyunho

Alevler birbirine dokunduğunda, Gökyüzü kararır ve dünya bir kez daha doğar.