Mektubunu açıyorum, içinden gözyaşlarının olduğu bir tüp çıkıyor. Ne demek istediğini şimdi anlıyorum. !Angst! !Minific! !Bu hikayede bazı okuyucuları rahatsız edebilecek unsurlar (intihar, cinayet vb. ) bulunmaktadır. Bunu bilerek okuyunuz lütfen! #3 Angst 130620' @mariposapsyche 'e ithafen. 25052020'

"Seni güneş batana kadar ayık tutacağım." - 18.03.2022 For @thvinwonderland & @jeonvth

❝Ölüm kokan biri, muhakkak ölümün kundağından düşmüştür de ondan...❞ Bu kurgu 'angst sonlu' olup tamamlanmış bir kurgudur.

Jeon Jungkook'un yeni taşındığı evin hemen arka bahçesinin birkaç metre ötesinde bir mezarlık vardı. Her gece istisnasız o mezarlıktan sesler geliyordu ve Jungkook fazlasıyla meraklıydı. Mini fic, bölümler kısa kısa çerezlik:) Semetae! Ukekook! Yan ship sope Başlangıç tarihi: 19.03.2022 Bitiş tarihi: 16.07.2022

Jeon Jeongguk, yüce Mastema'nın soyundan gelen bir iblistir. Yapılacak savaşa kadar, eğitilmek üzere melez Kim Taehyung'a bırakılır. semekook uketae tamamlandı.

"Çıkış yapmak istiyorsun değil mi, Kim Taehyung ?" Taehyung bakışlarını diğerinin bakışlarından bir saniye bile ayırmadan başını salladı. Bu, diğerinin yüzüne oyuncu bir gülümseme yerleştirmesine neden olmuştu. "O zaman, bana itaat edeceksin..."

Bana yardım elini kimin uzattığını bile göremeyecek kadar aciz bir haldeydim, sadece tek fırsatımı değerlendirip karanlığın içinden bana uzanan o eli sıkıca tuttum. Kalan tüm gücüm ile haykırdıklarımla beraber bedenimden içeri dolan dumanı hissettim. O artık içimdeydi, kanımda fütursuzca geziniyordu ve biz artık bir bütündük. O an ilginç bir şekilde tüm hastalığım bedenimi terk ettiğini, tamamen iyileştiğimi hissettim. Bedenim yatakla buluştuğu zaman gözlerime binen ağırlık ile derin uykuya daldım. Henüz ne için anlaşma yaptığımı ve sonuçlarını bile bilmezken onun en büyük günahlara sürüklenmeme sebep olacağından haberim yoktu. En başta azularımın değiştiğini fark ettim. arzuluyordum; Yasak olan her şeyi Tanrı'nın sözlerine karşı gelir gibi her geçen gün daha fazla. Bu arzumu öğrendikleri an beni öldüreceğini bildiğim din adamlarıyla gülümseyerek konuştuğum her günün gecesinde, şehvet kokan yasaklı bedenlerle zevkin doruklarında gezindim.

"Kaybettiğimi kabul ediyorum, seni yenemem.." Elimi usulca kemerimin içindeki silahın üzerine yerleştirdim, bu bizim son dansımız olacaktı. "Hadi öldür beni." "Sevgili Taehyungum, gerçekten seni öldüreceğimi düşünüyor olamazsın değil mi?" Soğuk avucu yanağımla buluştuğunda bir eli de pantolonumun üzerinden yukarı çıkıyordu. Tam kemerimin üzerine geldiğinde durdu, gözlerini gözlerimden ayırmadan sadece izliyordu. "Ya da senin öylece ölmeyi bekleyeceğine inanacağımı...?"

Dedektif Jeon Jungkook, tuhaflıklarla her zaman içli dışlı olmuştur. Sonuçta, hayatı açıklanamayan bir dizi tuhaf olaylarla dolu. Ancak yaralı bir adam, şifreli bir konuşmadan sonra gözlerinin önünde toza dönüştüğünde, tuhaflığa bakışı sonsuza dek değişecektir. Bir vampir büyüğü olan Kim Taehyung, son bin yılını kaderindeki eşi bekleyerek geçirmişti. Kaderindeki kişinin kalkan kullanan bir adam olacağı söylenmişti, ama onun insan olmasını beklemiyordu ve o kalkanın bir polis rozeti olmasını kesinlikle beklemiyordu. Beklenmedik bir şekilde yolları kesişen eşler, daha birbirlerini tanımaya bile fırsat bulamadan kendilerini maceranın içinde bulurlar. Jungkook, hayal bile edemeyeceği tuhaflıklarla dolu bu dünyada, Eski firavunlar ve Mısır tanrılarının aslında okulda öğrendiklerinden çok uzak şeyler olduğunu öğrenecektir.

O gece köprüde son gününü yaşayacağını düşünen Taehyung'un hayatı, kendisine uzatılan bir el ile tamamen değişir. Jungkook'un bir ocak akşamında, geçtiği yollarda, içtiği kahvenin acımsı tadında, dağılan kafasıyla yazılan bozuk raporlar ve fark etmeden kırdığı kalem uçlarında onun payı vardı. 𝐓𝐚𝐤𝐞 𝐦𝐲 𝐡𝐚𝐧𝐝, 𝐰𝐞'𝐥𝐥 𝐛𝐞 𝐟𝐢𝐧𝐞. 𝐏𝐫𝐨𝐦𝐢𝐬𝐞 𝐈 𝐰𝐨𝐧'𝐭 𝐥𝐞𝐭 𝐲𝐨𝐮 𝐝𝐨𝐰𝐧. ৳05.11.21৳