Okumadan geçme kardeşim
7 stories
VURGUN by burcinsaridogan
VURGUN
burcinsaridogan
  • Reads 1,758,639
  • Votes 111,995
  • Parts 42
VURGUN I, Kelebek Çiçekler çok yakında Lapis Yayınları ile raflarda!.. Geçmiş; yazılmayı bekleyen bir romanın ilk cümlelerini kulağıma fısıldadığında kurtarıcım olan adamın rahesinde ağzımdan akan kan vardı. ''Seni bulduğum gün kollarıma almasaydım, bunca kan durmazdı,'' dedi, sesi çığ düşüren dağların aşınmaz karlarını taşıyordu. Dağlar onun yuvasıydı, sinesine sakladığı yalnızlık ise bendim. Ondan ağabeyini alan acımasızlar benden de zihnimde taşıdığım hatıraları almıştı. ''Seni bulduğum günden sağ kurtulurdum ama affet, Leylifer. Sadece enkaz altında kalırım sanırken, sana bakarken titreyen sol yanımdan vuruldum.'' Bir eşikten öbürüne atlarken anladım; kanatları siyah benekli, kırmızı zehirli kelebek, ben senin dağlanan yarana vurgundum. Eğer bir gün ümit etmekten vazgeçecek olursan hatırla; göğsünün içindeki ağrılar seni bulduğum uçurumun kalbinde sızlamaya başlar. 🌨
Bir ölüme bin umut by mavilerdeburusmusuz0
Bir ölüme bin umut
mavilerdeburusmusuz0
  • Reads 686
  • Votes 134
  • Parts 5
İnsan'ın yaratılış gereği 1 kalp'e ihtiyacı vardır. Bir kalp bazen yuvası olur insanların, bazen çökmüş bir enkazın kalıntıları. Hepsinin tek bir ortak noktası vardır. Kalp, kalptir işte. Herkesinki gibi kusursuz bir organ. Aşk'ı koyar insanlar kalplerine, bense lanetimi koymuştum içine Çocukluğumu hatırlıyordum, yaşıtlarım salıncakta sallanırken ben ameliyat masasında sallandırıyordum ayaklarımı. Ölüme inat ediyordum, ölümü intihar etmeye zorluyordum. Her şeye rağmen, ölümün peşimi asla bırakmamasına rağmen öyle bir tutunmuştum ki yaşama, ölüm bile intihar etmişti. Her şeye rağmen öyle bir sevmiştim ki yaşamı, insanları,kitapları, anları, gökyüzünü... Her şeyi öyle bir sevmiştim ki, ölümün bile bana acıdığını düşünürdüm bazen. Ölmüyordum çünkü ölüm tarafından bile acınası gözüküyordum. Kusurlu bir organın ölümü öldürdüğü bir hikaye. Küçük ve elleri titrek, vücudu morarmış, nefesi tükenmiş bir kızın hikayesi. Kız köşe bucak saklanıyordu ölümden, sakınıyordu kendisini. Oysa, göğüs kafesinin içinde saklıyordu ölümü. Sol tarafında taşıyordu.
Rivayetler Mahzeni. by Melisagnnc
Rivayetler Mahzeni.
Melisagnnc
  • Reads 1,618,282
  • Votes 96,506
  • Parts 37
O gece bir sır düştü okyanusa, sır çarptı kayalıklara, kayalık ezdi büsbütün her şeyi ve sonra her şey esrarengiz bir şekilde başladı. O gece zihninden tüm benliği bir kalemle silip atıldı, ne geçmişine dair ne de kendisine dair hiçbir şey hatırlamıyordu. O gece derin bir bataklığı andıran adam geldi ve onu geleceğinden tutup geçmişe sürükledi, sürükledikçe karanlık bir boşluğun içinde sallandı. Sonra... Sonra, Derin bir tutku yılan gibi sarıldı bedenlerine. İç içe geçmiş bir zincir gibi ne kopabildiler ne de bir bütün olarak paslanmadan kalabildiler işte bu onların arasındaki âşkın basit bir betimlemesiydi. "Cinnetimin içindeki akıl hastanemsin sen benim." ❄⛓
Safir(+18) by farketmez4549
Safir(+18)
farketmez4549
  • Reads 4,681,588
  • Votes 189,987
  • Parts 36
• +18 fazla içerik vardır. • Nefeslerim erkekliğine düşerken herhangi bir harekette bulunmayıp, sadece dudaklarımı hafifçe değdirdim. Gri eşofmanından belirginleşen büyük organı, dudaklarımla daha fazla büyürken buna tanık ve aynı zamanda sebep olmak çok garipti. İnledi ve kafasını yatağa daha da gömdü. Dudağımı bir sıra halinde gezdirirken yanaklarım adeta alev almıştı. Dişimi hafifçe hassas erkekliğine sürtünce kısık bir küfür edip kafasını kaldırdı ve kolumdan tutup beni yatakta sırt üstü yatırdı. Nefes nefese hali beni baştan çıkarırken dudaklarını dudaklarıma bastırdı. × +Safir Gümüş +Anthony Roosevelt
LEZÂ ÇUKURU by burcinsaridogan
LEZÂ ÇUKURU
burcinsaridogan
  • Reads 1,726,098
  • Votes 107,182
  • Parts 29
''Ahu Dila Tanin.'' Sesi şehrime düşen yıldırım gibiydi, sesi şehrime düşmekle kalmayıp evimi viran ederdi. Dehşetle kapattığım gözlerim, adım yabancı sesin dudaklarından döküldüğünde aynı dehşeti yaşarcasına tekrar açıldı. ''Lezâ Çukuru... Cehennemin yedinci kapısının önüne gelmekle kalmayıp, alevli ateşe dokunan ellerinle kapıyı açtın ve o çukura düştün.'' Birkaç adım attı, sıcak nefesi soğuktan çatlamış olan dudaklarıma değdi. ''Cehenneme hoş geldin diyemeyeceğim, sen zaten çok uzun zamandır burada yaşıyorsun.'' 🕸🕷
SINIR by AysegullKasal
SINIR
AysegullKasal
  • Reads 2,207,586
  • Votes 70,293
  • Parts 61
Öpüşü beni darmaduman edebilecek, yok edebilecek, lezzetli bir azabı verebilecek şeydi. Bir ateş yandığında, yakar. Yakarsa kül ederdi, yok ederdi. Oysa o, Tanrı'nın ateşiydi. Onun ateşiyle var oluyordum. "İstemem, istemiyorum.Durma, et."dedim nefes nefese, sesim boğuktu.Dudaklarına doğru uzandım aceleyle,benim nefesim oydu"Seni istiyorum Karan,seni."Göğsüm gibi inip kalkan göğsüm taş kadar sert göğsüne değiyordu." Karan!" Dudaklarıma yıllara sürebilecek, yaşam verebilecek tek şey onun dudaklarıydı. Sonsuz bir büyüydü, sıcak bir şifaydı. Göz kapaklarım gölgesini ve varlığını kaldıramayıp kapandı. İri elini karnımla özel bölgem arasında hissettim sözüm bitmeden, bedenimden bir ürperti geçti, yanarken bir an sonra dudakları dudaklarımdan koptu."Şuan sana sahip olabilmek için kurşuna dizilebilirim."Dudaklarımı öpen dudakları ile öpüşüne kapıldım."Allah şahidim dizilebilirim." Kayıp dosyalar. Akıl zorlayan bir güç. Ve imkansızın ötesinde bir aşk.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
SOKAK NÖBETÇİLERİ
asliaarslan
  • Reads 57,364,842
  • Votes 2,232,564
  • Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."