Kitaplık
7 stories
derdim sensin| yarı texting by kosebasikahveci
kosebasikahveci
  • WpView
    Reads 527,082
  • WpVote
    Votes 27,977
  • WpPart
    Parts 65
yazdmrci: derdin ne senin? Tanımıyorsun bile beni durduk yere dedikodu çıkartmak niye? yazdmrci: anladım, popülersin diye tüm kızlarla bir şeyler yaşayabileceğini düşünüyorsun ama bunu o küçük beyinli arkadaşlarınla paylaşmana gerek yok. yazdmrci: bu dedikodular daha da yayılır ve bu mevzu biraz daha uzarsa mahkeme yoluna başvuracağım, haberin olsun. (19.24) demirkara: selam yaz, derdim sensin (02.54, √√)
KODEX | RAFLARDA by RGAYEONEL
RGAYEONEL
  • WpView
    Reads 3,542,780
  • WpVote
    Votes 99,599
  • WpPart
    Parts 35
Hafızanı kaybedersen düşmanına âşık olabilir misin? Karaca Yıldırım, ailesini kaybettiği kazadan aylar sonra iyileştiğinde teyzesinin yanına taşınır. Hayatına devam etmek için üniversiteye kaydolup güzel sanatlar bölümüne gitmeye başlar. Başlangıçta her şey iyidir. Onu çok seven bir teyzesi, samimi arkadaşları ve başarılı olduğu bir üniversitesi vardır. Ta ki geçmişinden gelen gizemli bir çocuk işleri karıştırana dek. Şimdi, her şey değişmiştir. Karaca artık ne arkadaşlarına, ne teyzesine ne de çok iyi bildiği hayatına güvenemez hale gelir. Sırlarla dolu Aram Alevyan, ansızın çıkıp geldiğinde Kar'ın hayatı tepetaklak olur. Artık geçmişten anılarla günümüzdeki hayatı iç içe geçmiştir. Karaca Yıldırım, gerçekten de sandığı kişi mi? Tabloların altına fiyakalı bir imza atan ressam öğrenci mi yoksa gerçek çok daha karanlık bir mahzende henüz çocukluğuna kazınmış bir gölge mi? Peki ya Aram? O, Karaca'nın neyi? Düşmanı mı? Peki, neden düşman olduğunu hatırlamıyorsa... Ona âşık olabilir mi?
17 NUMARA | KİTAP OLDU by fatmasamataa
fatmasamataa
  • WpView
    Reads 11,778,769
  • WpVote
    Votes 180,120
  • WpPart
    Parts 16
Gecenin karanlığına dalan bir otobüsün içinde, sadece evine gitmek istiyordu. Fakat hayat ona öyle bir oyun oynamıştı ki artık tek isteği hayatta kalabilmekti. Aslında fark etmesek bile bir numara hayatımızı yönlendirebilirdi. Fakat bu sefer bir numara hayattaki çizgini belirlemek için tam tepende duruyordu. 17 Numara... Bazen sırf 17 Numara olduğun için şanslısındır, bazen de sırf bu yüzden ölüsündür. Defne otobüse binerken birkaç saat sonra olacakları tahmin bile edemezdi. Katliamın içinden kurtulan tek numaranın sahibi olmak ona göre şans değildi. Çünkü bazılarına göre bu şans, onun katil olma yolundaki ilk adımıydı. Çünkü o, etrafındaki yedi katilden sonra gelen sekizinci katildi. *Şiddet, kan ve vahşet içermektedir. Başlangıç: 20 Mayıs 2017 Bitiş: 2 Aralık 2018 Kitap: 14 Nisan 2023 Aksiyon #1- 02.2020/10.2020 Korku #1- 04.2020 Gerilim #1- 04.2020 Gençkızedebiyatı #1- 11.2020 Gizem #1-12.2020/01.2021 Macera #1-01.2021
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,906,253
  • WpVote
    Votes 1,599,298
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
KÖR KRALİÇE by Asterleyl
Asterleyl
  • WpView
    Reads 415,826
  • WpVote
    Votes 43,648
  • WpPart
    Parts 55
Tarihi Kurgu#1 Her kötü, çirkin ve gudubet değildir. Her iyi de, masallarda anlatıldığı gibi gökten düşmüş bir peri kızı kadar güzel ve eşsiz olmaz. Bazen iyiliği kör bir kadının avuçlarında bulursun. Kimi zaman düzenbaz bir hırsız, asil bir soyludan daha güvenilir olabilir çünkü hırsızın kaybedecek bir şeyi yoktur ama soylunun çok fazla şeyi vardır. Güzel kadınların kalbini çalan her delikanlı yakışıklı, sert ve gösterişli değildir mesela. Beceriksiz, sakar ve gösterişsiz biri de aşık olunmayı hak eder. Aşk her zaman dizinin dibinde hazır değildir, bazı insanların onu kendisi bulması gerekir. Kalbinin ritmini değiştirecek bir çift gözün nerede karşına çıkacağını bilemezsin. Onu, koca bir kalabalığın içinde bulabilirsin ya da taze öğütülmüş bir kahve tezgahının arkasında. Belki de yanından geçer gider hatta sana çarpar ama tanıyamazsın. Bazen de arkasından koşarsın ama yakalayamazsın. Hayat masallardakinden çok farklıdır Agna. Sen günlerce aylarca çalışıp parçaları birleştirir, yeni bir hayat inşa edersin kendine. Sonra bir rüzgar eser ve yeniden dağılırsın. ~•~ Kör bir Kraliçe ve düzenbaz bir hırsızın hikayesi... #Wattys2019 Kazananı# Romantizm #5
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,196,750
  • WpVote
    Votes 722,914
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,366,918
  • WpVote
    Votes 2,252,564
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."