🖇
123 stories
DİLHUN by Helinmavi1
Helinmavi1
  • WpView
    Reads 9,122,063
  • WpVote
    Votes 371,058
  • WpPart
    Parts 54
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Elif diyor musun?" dedim alayla bir dizinin repliğine gönderme yaparak. "Sen Polat de. Gerekirse dünyadaki tüm kadınlara Elif diye seslenirim." dedi. Yayınlama tarihi: 01.05.2023
ARDIÇ  (KİTAP OLDU) by UMAY_6
UMAY_6
  • WpView
    Reads 1,940,462
  • WpVote
    Votes 90,723
  • WpPart
    Parts 48
Kana bulanmış hatıralar, kanadı kırık kuşlar, üzeri yalanlarla süslenmiş sırlar, kalbi hasta kadınlar ve kırık pusulalar. "Sen benim pusulamsın İzgi. Ben seni kaybedersem yolumu kaybederim." ... Heyecanla gülümsediğinde sandalyeden atladı ve bana doğru koştu. "Teyze!" Dedi neşeyle bacaklarıma yapışırken kafasını kaldırıp bana baktı. "Bitti mi oyun?" Diye sordu merakla. Keskinin yere çömelen heybetli bedeni ayaklandığında ağır hareketlerle bana doğru döndü ve ona doğrulttuğum silahımın namlusuyla karşı karşıya geldiğinde hareketleri durdu. Kalbimi saran pamuk ipliği çözüldü. Ruhuma karışan karanlığının emaresi kalmadı içimde. Kara gözlerinde bir yıkım meydana geldi. "Bitti." Dedim titremememesi için üstün bir çaba sarf ettiğim buz gibi sesimle. Kara gözlerindeki ifade hayattayken cehennemi yaşamama sebep oldu. 02/03/24 KİTAPTA +18 SAHNELER MEVCUT OLACAKTIR! BİLGİNİZE!
PERİ KIZIN ÖYKÜSÜ  by Eybass
Eybass
  • WpView
    Reads 232,418
  • WpVote
    Votes 11,241
  • WpPart
    Parts 41
(Bxbxbxbxg kurgusudur.) Ben bir evde, bir oda da zindan olmak için doğumuştum. İnsan parçalanacağını bilse dahi o odadan çıkmazdı. Bende parçalanacağımı bildiğim halde o odadan defalarca kez kaçandım. Bedenim o odada olsa bile ruhum çoktan kaçıp gitmişti. Para insanı değiştiren tek şeydi belki de. Para kazanmak için satılmak, kalbinize bilmediğiniz, daha önceden hissetmediğiniz ağrılar sokardı. Bende her ne kadar sevilmediğimi bilsem bile, bir pavyoncu'ya satılıcak kadar değersiz bir eşyaydım. Eskimiş eşyalar her zaman çöpe konurdu. Bende o eskimiş eşyay'dım. Ben çöpe konmak yerine, para için satılan ve yenisi alınandım. Satıp parayı alan kişi Halam Canan. Para karşılığında verilense bendim. Bir pavyon odasında saatlerimi geçirmek, evde uyuduğum saatten daha fazlaydı. Şuan evde olsaydım. O daracık odada, kulağımda kulaklığım, elinde kitabım ve üzerimde yorganım olmak için paralar verebilir belkide yüzme şampiyonluğumu bile feda ederdim. Annem ile Babam yaşıyor olsaydı, yeşil gözlerimi halamla dahi buluşturmazdı ancak beni bir arabanın içinde yanlız bırakmışlardı. Keşke onların yok oluşunu görmeseydim. Keşke bu hayata sahip olmasaydım. Keşke ölen Annem ve Babam değil ben olsaydım. Şuan daracık bir oda da tanımadığım dört adamla bakışıyordum. Biri sert, biri sert ancak bana karşı güler yüzlü, ikisi ise durmadan kahkalarla gülendi. Bana zarar vermedikleri için onlara elimde olan herşeyi verebilirdim. Onlara yalvarmamıştım, ancak bekışlarımla herşeyi anlamışları. Geceleri yatmadan önce herzaman Babama birşeyler anlatırdım. O öldükten sonra ise sadece, "Lütfen beni biri kurtarsın Baba. Yalvarırım birilerini gönder. Çok korkuyorum, sen kızının korkusunu görmekten korkarsın baba." Derdim. Bazen senelerce yalvardığınız insanlar zamanı gelince dileğinizi yerine getirirdi. Babamsa bana bu dört adamı göndermiş. Bu dör
Dinler misin? by semanur_durmus
semanur_durmus
  • WpView
    Reads 547,325
  • WpVote
    Votes 31,415
  • WpPart
    Parts 52
hazanaydin: Ölmekten çok korkuyorum; ama yaşamak da istemiyorum... tunakilic: Dalga mı geçiyorsun benimle? hazanaydin: Kırgınlıklarımı sana anlatsam... hazanaydin: Dinler misin beni?
KIZIL GERDAN (Kitap Oldu) by Piyamor
Piyamor
  • WpView
    Reads 650,055
  • WpVote
    Votes 44,247
  • WpPart
    Parts 29
Balca Zorlu, çocuk yaşta tanık olduğu bir kaybın izlerini hiçbir zaman silemedi. Adli tıp uzmanı olarak, hayatını ölülerin ardında bıraktığı sessiz sırları çözmeye adadı. Ancak tıp fakültesine başladığı dönemde Ulusal Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatından gelen gizli bir teklif, onu karanlıkta görev yapan bir gölgeye dönüştürdü. Yedi yıl boyunca yalnızca yazışarak iletişim kurduğu, kimliğini bilmediği bir istihbarat uzmanıyla birlikte çalıştı. Seslerini duymaları, yüzlerini görmeleri, gerçek isimlerini öğrenmeleri yasaktı. Sadece görev notları, şifreli cümleler ve zamanla kelimelerin arasına sızan yasak bir yakınlık vardı. Balca, dışarıdan bakıldığında sıradan bir hayat yaşıyor gibiydi. Ta ki bir yaz tatilinde, ailesinin yanına dönene dek. Abisinin denizci arkadaşıyla tanıştığında, geçmiş yedi yılın gölgesi aniden karşısına dikildi. Onu tanımıyor olmasına rağmen Ali Cihan Gencer'de her şey olması gerekenden fazla gibiydi. Gerçekle kurgu arasındaki çizgi silinirken, Balca hem görevini hem de kalbini sorgulamak zorunda kalacaktı. Çünkü bazen bir yabancı, en derine dokunan kişi olabilir. Ve en büyük sırlar, en tanıdık yüzlerin ardına gizlenir.
GÖREV: Sıfır Saati [Asker Kurgusu] by dilanaladag
dilanaladag
  • WpView
    Reads 249,600
  • WpVote
    Votes 14,149
  • WpPart
    Parts 34
Beklemediği anda kasıklarına tam isabetle çarpan dizim ile acı dolu bir nida döküldü dudaklarından. Nefesinin kesilmesini fırsat bilip onu çevirip tam üstüne oturdum. Bir elim boğazını sararken dağılmış saçlarımla üstten baktım. "Sana gardını ne olursa olsun düşürmemeni söylemiştim, Yüzbaşı..." "Tüm geleceğimi baltaladın!" dedi can çekişir bir tonda. "Üzgünüm, kaşındın..." Sırıtışımı gizleyemiyordum. Yerim de rahat olsa gerek hiç kalkasım gelmiyordu sanırım hâlâ oturduğuma göre... "Ulan... Tüm neslimin amına koydun... Hâlâ kaşındın diyorsun!" Kahkahamı bastıramadım. Bu kadar çaresizken gerçekten çok güzel görünüyordu. "Böyle işin ızdırabını..." Neyse ki kalkmak aklıma geldi. O ise hâlâ yerdeydi. Ben kalkmak için hareket edecekken beni kolumdan yakalamasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Tutup tek hamlede üstüne çekti. Şimdi yüzlerimizin arasında milimetre vardı. "Senin yüzünden hiçbir hemcinsin tarafından kabul edilmezsem, ömür boyu kâbusun olurum, Kara!" dedi sıkılı dişlerinin arasından. "Ne yapabilirsin ki? Hakkımla dövüştüm ve kazandım." Aramızdaki mesafeye rağmen mantıklı cümleler kurabildiğime inanamıyordum. "Eğer öyle bir şey olursa az önce bineceğin dalı kestin demektir, Kara!" +18 Uyarısı: Kitapta cinsel içerik, ağır argo ve küfür bulunmaktadır. Bunu dikkate alarak okumanız önerilir. 03.09.2024 ™©Tüm hakları tarafımca saklıdır. Hiçbir şekilde başka amaçlar için kullanılamaz, çoğaltılamaz ya da ticari amaç güdülerek iznim dışında basılamaz ve başka ortamlarda paylaşılamaz.
İKİ GÜN TEK GECE by ashilsy
ashilsy
  • WpView
    Reads 233,109
  • WpVote
    Votes 14,508
  • WpPart
    Parts 18
Sekiz yaşında, babasını kaybetse de, onu ayakta tutan, ruhunu besleyen bayrağı ve vatanıydı. Yıllar sonra babasının mesleğini göğsü gere gere, tırnaklarını kazıya kazıya alan, üsteğmenlik rütbesine kadar çıkan Elzem Karadoğan, kaos timinin komutanıydı. Ta ki, gittiği görevde, kimliğini gizlemiş bir yüzbaşı ile tanışana dek. Yüzbaşı Barut Kara Saruhan, ikisinin de kaderinin gökyüzünde çizilişinin adımını atmıştı. İki yıldız yan yana durduğunda, gün doğumunda kaybolacaklarından habersizlerdi. ** Tuttuğum silahım kabuslarımın başını çekse de vazgeçmeyen bir ben vardım. Yıkımlarım, parçalanmışlıklarım, yok sayılışlarım, ölümlere şahit gözlerim, yaşadığım darbelere karşı dik duran başım. Hepsi ama hepsi bendi. Ben kimdim? Buydum. Ölümdüm, yaşamdım, intikamdım, kaybedendim ya da kazanandım. Bir çocuk vardı geçmişte dur durak bilmez, delinin teki. Bilirdim hep, canı yanardı. Ne kadar gülse, ne kadar mutlu hissetse akşamında yalnız kalması yeterdi. Zaman, onun için milim milim işlerken, yalnız o küçük kız çocuğu büyüdü, kadın oldu. İlk vatan dedi sonra acım. Onu ve babasını yıkanları parçalamaya yemin etti. Yolunu çizdi, gücünü buldu, öfkesine sarıldı, kanayan yarasını umursamadı, kararan gözleri; ölümü fısıldıyordu. ** "Bir kaç dakika önce çok doğru söyledin. Tanışalım." Elini sıkmadım. "Batak." "Gerçek adın ne?" "Yok." dedim sertçe. "Batağım." "Bataksın," dedi boş elini kendine çekip, cebine sıkıştırırken. Anlamış gibi başını aşağı yukarı sallarken, gülümsedi. Az önceki sinirli halinden eser yoktu. Gözlerimin içine içine bakarken, "Yüzbaşı Barut Kara Saruhan." demesiyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Dudaklarım aralandığında, rütbe yukarımda olan komutanımı tehdit ettiğim gerçekliğiyle yüzleşiyordum. [30.06.23] | yetişkin içeriktir. |
FIRTINA ZAMANI by DuruMavii
DuruMavii
  • WpView
    Reads 1,781,314
  • WpVote
    Votes 107,939
  • WpPart
    Parts 28
Üniversiteyken hoşlandığı çocuğu kıskandırmak için gidip sınıfın inek çocuğunun kucağına düşer... ⛓️💥🪽 Adam yıllar sonra öğretmen olduğu köyde Karadenizli ve Fırtına lakaplı bir yüzbaşı olarak karşısına çıkar. "Sıcaklığın hala kucağımda, öğretmen hanım."
SUS ÇİZGİSİ by darkpsykhe
darkpsykhe
  • WpView
    Reads 951,405
  • WpVote
    Votes 70,018
  • WpPart
    Parts 31
O kadar zıtlardı ki, biri kor iken diğeri serinleten bir içim su gibiydi. İşin aslı da buydu zaten. Denge zıtlık gerektirirdi. Yanarsan denge bozulur, yakarsan tek kalırsın. Onu olduğu gibi bırak, avuçlarına dolsun. Seyre dur, sustuğun zamanların acısını o çıkartır. ☯ Genç kız, ölen babasının hattını kapatsa dahi yazmaktan vazgeçecek gibi durmuyordu. Tek tik çifte döndüğünde kader çizgisi onun için bir kez daha kırıldı.
BİR MEZAR by kizilyakamoz22
kizilyakamoz22
  • WpView
    Reads 316,749
  • WpVote
    Votes 14,121
  • WpPart
    Parts 19
"Ki ben artık herşeyini kaybetmiş bir kızdım. Her bir yanım kimsesizdi. Ailem gitmişti benim. Ve bizi ayıran ölümdü. Ölümün çaresi yoktu ki." Liya bir gün dayısıyla kavga eder ve tek sığınağı olan mezarlığa,ailesinin yanına gider. Oradan ayrılırken bir şehit mezarı görür. Abisinin de asker olmak istediğini hatırlar ve gözleri dolar. Elinde kalan çiçekleri o mezara bırakır. O sırada ise yüzbaşı ve tüm tim onu izlemektedir. "Bu kız kim ve neden kardeşimin mezarının üstüne çiçek bırakıyor."der Yüzbaşı. Yüzbaşının hiç akrabası yoktur. Kıza baktığında birşeyler anımasamaya çalışır fakat olmaz. Birkaç yıl önce işkenceye uğradığı için hafıza kaybı yaşamaktadır. Liya ve Yüzbaşının geçmişi bir tarafta dururken gelişen tatsız bir olay onları tanıştırır. Hoşgeldiniz benim biricik dünyama. Dünyamıza...