👑🧚‍♀️
3 stories
KURTULUŞ (+18) by semaaed
semaaed
  • WpView
    Reads 641,854
  • WpVote
    Votes 13,880
  • WpPart
    Parts 50
Elleriyle boğazımı tutup sıktı. Gözündeki o karanlığı görmüştüm. Nefes alamazken altında çırpınıyordum. "Ben senin sahibinim" dedikleri ruhumu acıtıyordu. "Ben ne istersem onu yapacaksın!" +18 sahneler vardır. (Cinsellik , şiddet, küfür) Not; Şahsıma edilen küfürleri göz ardı etmiyorum. Eğer ki hikaye size uygun değilse okumayın. :)
TAKINTI {+18} by bosbiriinsan
bosbiriinsan
  • WpView
    Reads 790,326
  • WpVote
    Votes 14,659
  • WpPart
    Parts 29
omzumun üstünden ufak bir bakış atıp tekrar önüme döndüm, adam gömlek giyiyordu ve bana göre oldukça uzundu çok kısa bakmıştım başka birşey yoktu. "umarım bugün tecavüze uğramam" dedim kısık bir sesle bugün istiyeceğim son şeydi ama içimdeki kötü hissin bu adamla bir ilgisi olduğu, arkamdan yaklaşan adım sesleriyle kesinleşmişti bu sefer cidden sıçmıştım. hatırladığım son şey ise adamın belimden tutup burnuma bastırdığı mendil, ve kulağıma fısıldadığı kelimelerdi "yeni hayatına hoş geldin ufaklık" ♤◇♧ elini havlundan içeri sokunca gerildim ama bir şey demedim sanki kontrol altında gibiydim bir şey yapamıyordum boynumdaki dili hissetiğimde başımı geriye attım demir elini yavaşça kasıklarma getirdi, oyalanmadan kadınlığımı tamamen avuçladığında inledim
Mavi Vahşet by Notsquertal
Notsquertal
  • WpView
    Reads 4,069,359
  • WpVote
    Votes 19,525
  • WpPart
    Parts 12
Çok cana son nefesini verdirdiğim o silahın namlusu şimdi de benim kafama dayalıydı. 9 ay boyunca aklımdan geçtiği gibi, aklımdan en son geçen şey de o olacaktı. Küçücük bedenine dünyaları verebileceğim parçam; oğlum. Pars'ım. Kanımdan gelen kötü koku, gözlerimden akan yaşlar ve başıma dayadığım silah. Sessizdi. İstediklerini aldıktan sonra beni buraya bırakıp gitmişlerdi. Buz gibi bir yıkıntının içindeydim. Harabenin içindeki harabeydim. Kanıyordum; Canımın acısından çok kalbim acıyordu, parçalanıyordu. Küçük bir beden; bir parçam olan, gözlerimin önünde hayata geleli dakikası bile olmadan hayatı sona erdirilen küçük Pars'ım. Gözlerini görmüştüm. Bana belki de olacaklardan haberdar gibi bakan benden aldığı sisli masmavi gözleri. Gözünü açmış olması bile alışıla gelmiş bir şey değilken renginin ortada olması bambaşkaydı. Mucizeydi; benim mucizem. Kurtulmak için yapmam gereken tek şey tetiği çekmekti. Titriyordum; Ama bu soğuktan değildi. Patlayan silah sesini işitmiştim ama bu elimdeki silahtan değildi. Gözlerimi açamadım. Daha da sıkı kapattım. Bu lanet hayatı sonlandıracaktım ki O gelip elime bir darbe indirip sımsıkı tuttuğum silahı kolaylıkla yere düşürene dek. Sonra elleri ağzımın üzerine kapandı. Gözlerim hâlâ kapalıydı; O'nu kokusundan tanımıştım. Gözlerimi açtım ve karşımda bir çift mavi gözle karşı karşıyaydım. Bedenlerimiz dipdibeydi ama ruhlarımız arasında kilometreler vardı. Gözleri katilinden değil, benim gözlerimdendi. Benim gibi yoğun ve sisliydi O'nun da gözleri, gece mavisi. Karşımdaki açık mavi gözlerin aksineydi. Çünkü O, benim oğlumdu. Şimdi vuran bendim; karşımdaki adamı bakışlarımla en derinden vurmuştum. Bakışlarında emin olduğum bir duyguya yer vermişti; Acı. Artık şundan da emindim; ölsem bile O'na kavuşamazdım. Çünkü O cennette ben ise cehenneme aittim.