Çok İyi 1
7 stories
SAFİR by Mysh55
Mysh55
  • WpView
    Reads 434,807
  • WpVote
    Votes 30,641
  • WpPart
    Parts 79
Safir Mavisi gözlerin kömür Karası gözlere değdiği an başladı onların hikayesi... Kalbinin kepenklerini daha beş yaşında indirmiş bir kız çocuğunun kapısını çalan kömür karası gözler... Daha ufacık bir çocukken hayatın üzerine bıraktığı sorumlulukla baş etmeye çalışan acımasız bir kadın... Miraç Derin. Gözleri gökyüzü mavisi, yüreği kömür karası. Acımasız babası ile savaşında en çok korktuğu şey ona benzemek. Karanlığı sırtına pelerin olarak takan bir adam... Araf Çağman. Acımasız, kurnaz, zeki ama en çok tehlikeli. İçlerinde öfkenin sinsi lekelerini taşıyan iki kalp...
DÜŞ KEFENİ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 3,671,307
  • WpVote
    Votes 252,072
  • WpPart
    Parts 48
"Ah, saçları; ölümü üzerine giyinip boğazıma sarılan saçları." Tenlerinde ateşten bir mızrak, ruhlarda yanığın asil dumanı. Alınan her solukta, almaya yemin içilen canlar vâr oldu, canlar ceset oldu. Her ceset, kanlı parmaklarla açılan mezara idam edildi, aç istekler ölümün kucağına yuvarlandı. Kaderin ağır bir tebessüm sunduğu iki ruh biraraya gelmekten kaçınamadı. Siyah saçları adamın göğsüne sarıldı, saçlarındaki şehveti adamın sıcağında vâr etti ve intikam oyunu diz üstü yere çöktü. Aşk, kadının saçlarına sarıldı. Tutku, adamın ellerinde yemin içti. "Ah, elleri; ruhumun ölüsünü üzerine giyinip bedenime sarılan elleri."
ASİ by sevval_yelen
sevval_yelen
  • WpView
    Reads 41,452
  • WpVote
    Votes 2,207
  • WpPart
    Parts 7
Mutsuzluğa esir düşen huzursuz hayatta, acılar içinde kıvranan iki ruhtu onlar, birbirine sarılacak olan... Kız... Porselen bir bibloydu, çok küçükken... Acıya esir düşen hayattan çok darbe aldı, birleştirilemeyen parçaları değil, sadece tozları vardı. Tutkalla yoğurdu kendini, önceden bibloyken mızrak oldu. O da çok güzeldi, önceden... Kırılmaktan yorularak güzelliğinden vazgeçti, ulaşılmaz ve tehlikeli mızrak oldu. Adam... Acının en salt haliyle küçükken tanıştı. Ruhuna ilk koyduğu tuğlalar paramparçaydı, adam kaya parçalarından bir ruha sahip oldu. O da yaşıyordu, önceden... Yaşamaktan yorularak sadece nefes aldı. Çığlıklarını ölmüş dudaklarının çok gerilerine sakladı, ulaşılmaz ve tehlikeli kaya oldu. O, Mira. Yaşadığı yerde babasızlığı yüzüne vurularak aşağılanan, gözlerinin kuraklığı içindeki yaşamsız kuytuları kanıtlayan kızdı. O, Asi. Karanlığın en dibinde değil en zirvesinde olan kız. O, Merih. Yaşamayı unutan, gülmeye küsmüş ve çocukluğunu zihninin ışıksız mahzenlerine kilitlemiş olan adam. Biri kendini tüketen yıldızdı, diğeri yaşaması için yıldıza muhtaç olan gezegendi. Mira Kalyon ve Merih Silahtar bir olduklarında yaşayacaklardı. ASİ 07/09/2015'te yayınlanmaya başlanmıştır. Düzenlenmiş hâli ise, 05/01/2017'de yayınlanmaya başlanmıştır. Kopyalanması durumunda yasal işlem başlatmaktan çekinilmeyecektir.
VAVEYLA by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 33,073,760
  • WpVote
    Votes 1,335,724
  • WpPart
    Parts 44
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYLA. Karanlıkta atılan her çığlık sahipsizdir. Ben senin karanlıkta attığın çığlığım. Seninleyim ama senin değilim.
KİMSESİZLER MATEMİ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 13,809,893
  • WpVote
    Votes 893,793
  • WpPart
    Parts 69
Safir Mila Safkan, şu an olduğu yaşından çok daha ufakken, hayatının taşlarını yerinden oynatan bir olay yaşar ve kendini ansızın, yetimhanenin soğuk duvarları arasında kimsesiz bulur. Sahip olduğu şeyler, her ne yaşarsa yaşasın iyi kalan kalbi ve tutkuyla bağlı olduğu dansıdır. Kalbi yalnızca bir tek şey için, bale için çarpar. Ta ki ikincisini bulana kadar. Hazer Han'ı. Dans seçmelerine gittiğinde, kendisini seçen bu adamın gözetimi altında dans etmeye, müzikali kazanma hedefiyle bir kelebek gibi kanat çırpmaya başlar. Fakat, sahip olmayı istediği tüm bu başarıların yanında, ona başka bir hediye kılınmıştı. Aşk. Kendi kalbi kadar hassas, nazik bir kalp, Mila'ya yaklaştığında, bu zamana kadar koruduğu tüm savunmaları yavaşça yerle bir olur ve aşk, arzuyla, bedeninde dans eder. •yetişkin içerikli sahneler mevcuttur•
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu) by SumeyyeDemirkan
SumeyyeDemirkan
  • WpView
    Reads 6,662,487
  • WpVote
    Votes 504,229
  • WpPart
    Parts 62
''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yıkık dökük bir harabeyi andıran kalbi uğruna. Ellerinden alıp ellere verdikleri hayatını tırnaklarının uçlarıyla kazanmak pahasına yaşamak zorundaydı. Ve yaşadı. Çok acıdı, çok acıttı belki ama bir gün o acı bir başkasına karıştı. İşte bu sefer ikisi birden yanmaya başladı. Farklı notalarda tek bir ritim oldu, çünkü artık kalpleri aynı şarkıyı söylüyordu. Bu onlara aitti ve onlar susana kadar bu şarkı hiç bitmeyecekti.
GÜL KUYUSU by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 3,820,629
  • WpVote
    Votes 254,911
  • WpPart
    Parts 20
"Kaburgam acıyor," diye fısıldadı, gül kuyusu. "Kaburgamı çaldın benden." Adam kızın yüzünü tam kaburgalarının üstüne bastı. "Burada, gül kuyusu," dedi ifadesiz bir sesle. "Burası senin sürgünün. Buradayken ne ölüme kavuşabilirsin, ne de kendini geri alabilirsin artık." Kız, adamın kazağını kavradı, yüzünü kaburgalarının arasına gömdü ve kaşlarını çatarak başını iki yana salladı. "Ölüme kavuşturmayacaksın beni," diye fısıldadı. "Bana beni geri vermeyeceksin." "Asla." Kızın, göğsünün ortasında bir yarası vardı, o yaraya bir isim bile vermişti. Adam, o yarayı ondan çalmıştı. O yaranın adı, "çocukluğum"du. Artık yeryüzüne yağan gül yapraklarının rengi, kan kırmızısıydı. Zehirli kırmızı gül sarmaşıkları bağladı bizi, Birbirimize zehirlendik. O kâinat kadar eşsizdi, Ben basit bir gül kuyusu. Tutulmamız gerekiyordu, Tutulduk. Ben Gül'düm, O, içine düştüğüm Kuyu, Benim Kuyum. Gül Kuyusu.