genç kurgu
11 cerita
YASAK TUTKU (+18) | DÜZENLENECEK oleh piyanokokuusuu
YASAK TUTKU (+18) | DÜZENLENECEK
piyanokokuusuu
  • Bacaan 3,449,232
  • Undian 85,154
  • Bahagian 40
"Kendini benim karşımda tatmin edebilir misin?" Diye sordu. Hiçbir duygu hissetmeyen benliğim ile kaşlarımı çatarak "ne?" Diye sordum. Üzerimdeki bornozun kuşağına getirdiği eli ile hızla iki yana açtı onları ve karşısında çırılçıplak kalmama sebep oldu. Bu onun karışısında ilk çıplak oluşum değildi. "Kendini okşamanı istiyorum, gözlerimin içine bakarak, bunu yapabilir misin?" Diye sordu bu sefer, sabırsız bir ses tonuyla. "En yakın arkadaşımın kocası ile ilişki yaşayan ben, bunu yapamayacağımı mı düşünüyorsun?" Diye sordum alayla, gülümsedi. "Yasak oluşun en çok bu yüzden tahrik ediyor beni, inanılmaz bir kadınsın ve ben her gün senin kuytularına ineceğim" diyerek elini aniden kadınlığıma bastırdı. "Senin kuytularında tam bu noktada Kış Güneşi" dedi ve elini tekrar kadınlığıma bastırdı. "Şimdi kendini okşa" diye devam etti. Üzerimdeki bornozu çıkarttım, kendimi yatağa attım. Yüzümde yer edinen arsız gülümseme ile karşısında durarak kendimi okşadım. UYARI! -Bu hikaye savunduklarınızın aksine günah kokan davranışların olduğu bir hikayedir. Masumiyetin yok olduğu, yasağın taht kurduğu anlarla dolu bir hikayedir. Sizler ise eğer buradaysanız, masum kalamazdınız. Çünkü bu hikayedeki hiçbir karakter masum değildir.- 🕯 (İlk kitabım ve mevcut acemiliğim olduğu için kitapta oldukça fazla yazım yanlışı vardır. Düzenleyeceğimi bilmenizi isterim). (DİKKAT CİNSEL İÇERİKLİ SAHNELER OLDUKÇA FAZLADIR!) B.T= 16.06.2021
Sıfır Kilometre oleh beyzaalkoc
Sıfır Kilometre
beyzaalkoc
  • Bacaan 7,526,156
  • Undian 336,536
  • Bahagian 18
"Işıklar sana evinin yolunu gösterecek..." 3391 Kilometre ile başlayan seri Sıfır Kilometre ile devam ediyor! Kilometrelerce öteden birbirini tanımak, sevmek hatta aşık olmak kolaydı... Peki tüm bunlar yan yanayken de kolay olacak mıydı?
3391 Kilometre oleh beyzaalkoc
3391 Kilometre
beyzaalkoc
  • Bacaan 27,531,836
  • Undian 1,484,426
  • Bahagian 47
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, asla aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce denizlerce adalarca şehirlerce uzakta olan bir insana aşık olur muydunuz? Bunu, kendinize yapar mıydınız? Bu bir mesafe hikayesi! İki insanın, birbirlerini görmeden duymadan aylarca gece gündüz konuştukları ; birbirlerinin en yakını oldukları, ama birbirlerinden en uzakta oldukları, aralarındaki kilometrelere rağmen birbirlerine aşık oldukları bir mesafe hikayesi! Burası bizim gezegenimiz ve burada her şey anını bekler. Burası, bizim 3391 kilometrelik gezegenimiz... - ''Seni görmem için yanımda olmana gerek yok. Ben seni gözlerim kapalıyken de görebiliyorum. Zaten ben seni sadece gözlerim kapalıyken görebiliyorum...''
Enkaz Altındakiler oleh beyzaalkoc
Enkaz Altındakiler
beyzaalkoc
  • Bacaan 9,208,080
  • Undian 571,672
  • Bahagian 54
Gözlerinizi açtığınızda yıkılmış bir evde uyanacaksınız. Tek çıkış yolunuz yerin altı olacak. Kendinizi bulduğunuz çıkış noktası her bir yanı kameralarla çevrili, her yeri izlenen bir plato. Tek amacınız ise alandaki ipuçlarını takip edip evinizi bulmak. Tüm yarışmacılar evlerini bulduğu an, kazanan belirlenmiş olacak. Öyleyse, sizi kaybetmemizi ister misiniz?
Kar Küresi (İki Kitap) oleh beyzaalkoc
Kar Küresi (İki Kitap)
beyzaalkoc
  • Bacaan 10,013,459
  • Undian 528,635
  • Bahagian 42
Burası bir kar küresiydi, biz de içindeki figürler. Bizi tutup salladılar, ne olduğunu anlamadık, alt üst olduk...
UFAKLIK (TAMAMLANDI) oleh FatmagulEryiit
UFAKLIK (TAMAMLANDI)
FatmagulEryiit
  • Bacaan 4,273,458
  • Undian 170,708
  • Bahagian 90
"Bana bak" diyerek beni önüne çekti. Gözlerim refleks olarak açılmıştı. "Bu kız kim ufaklığıma ne yaptın?" diyerek yüzüme doğru haykırdı. Gözyaşım benden istemsiz aktı. İkinci de onun peşinden gelmişti. Her an ağlamaya hazır olmaktan nefret ediyorum. "Öldü" dedim. Bana atabileceği en kötü bakışı atıp "Harabedeki kızlara mı benzemeye çalışıyorsun? Söylesene seni de bir gece de harcamam mı gerekiyor ? Bunu mu isti..." yüzüne attığım tokattan sonra susmuştu. "Haddini bil! " dedim ve ona iğrenerek baktım. Bakışları bana döndü. Sinirden ölecek kıvamdaydı. Gözleri gözlerime bakarken yangın çıkarıyordu. Uraz şuan hiç düşünemeden beni öldürecek şekildeydi. "Sen bana Sürtük diyemezsin!" o kadar sert bağırmıştım ki boğazım acımıştı. Uraz kolumu tutduğu gibi beni serçe duvara yasladı. Duvarın pürüzlü kısımları sırtıma girmişti. Gerçekten canım acımıştı. Uraz bana öfkeyle bakıp elini yumruk yapıp sinirle yanımdaki duvara yerleştirdi. Duvar çatlamıştı. Bana gelecek diye düşünürken tam yanımdan sıyırmıştı. "Sana dokunmaya kıyamazken seni sevmediğimi nasıl idea edersin aklım almıyor." Genç kurguda #1 -06/08/2018 Cesarette #1 07/08/2018
ÖLÜLER KONUŞAMAZ oleh DilaraKeskin2
ÖLÜLER KONUŞAMAZ
DilaraKeskin2
  • Bacaan 2,139,083
  • Undian 86,660
  • Bahagian 18
"Karanlıkta kalınca gözlerini sımsıkı yumardı çünkü kendi yarattığı karanlık, maruz kaldığı karanlıktan daha vicdanlı gelirdi." 21 Ağustos 2005. Saat 02.53 Sadece eğlenmek için beş arkadaş yola çıktılar. Fakat gecenin sonunda eve dört kişi döndüler. 17 Ağustos 2016 Sır perdesi yeterince kapalı kaldı. Birinin onu aralaması gerek.
No : 26 (İki Kitap) oleh beyzaalkoc
No : 26 (İki Kitap)
beyzaalkoc
  • Bacaan 16,482,016
  • Undian 935,551
  • Bahagian 55
Mine internet üzerinden Yeşil Küpeli Kız takma ismiyle magazin haberleri yaparak milyonlarca takipçiye ulaşmıştır ve Mine'nin şimdiki haber hedefi genç kızların yeni sevgilisi Efe Duran'dır... Yepyeni bir yaz macerasına hazır mısınız? "Ben notalarını değil seni istiyorum Efe..."
Karantina Serisi oleh beyzaalkoc
Karantina Serisi
beyzaalkoc
  • Bacaan 113,157,909
  • Undian 4,572,562
  • Bahagian 181
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."
SOKAK NÖBETÇİLERİ oleh asliaarslan
SOKAK NÖBETÇİLERİ
asliaarslan
  • Bacaan 57,208,243
  • Undian 2,229,082
  • Bahagian 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."