"Wonderland neden önemli sizin için? Yani benim gitmek için nedenlerim varsa sizinde olmalı değil mi?" "Eldorado'yu biliyor musun? Altın şehir.." Biliyordum. Taşı toprağı altın olan bir yerdi ama o da aynı Wonderland gibi gizliydi. Varlığı yokluğu belli değildi. Usulca kafamı salladım ve onayladım onu. Merakla devam etmesini bekliyordum. "Bu gemi ve mürettebatı, o şehri ararken çok büyük bir lanete kurban gitti. Deniz cadıları tarafından birer deniz canavarına dönüştürüleceğiz. Çok uzak bir zaman değil. Süremiz azalıyor." YeoSang anlattıkça tüylerim ürperiyordu. O lanet deniz cadıları her taşın altından çıkıyorlardı. Şimdiden nefret etmiştim onlardan. "Senin nedenin ne? Bir nedenin olduğunu söyledin.." "Eve dönmek." *Tüm Hakları San'ın bilemekte olduğu hançerinin kabzasında saklıdır.*

Her şey bir yalandan ibaretmiş Jongho...

Jongho, geçmişte yapmış olduğu zorlu bir kararın ağırlığı altında ezilmiş bir adamdı. Yıllar önce, genç ve hırslı bir adamken, beklenmedik bir anda Yeosang ve küçük bebeği Seonjun'u terk edip gitmişti. O günden sonra, yaşadığı pişmanlık ve vicdan azabı onu adeta bir hayalet gibi takip ediyordu. Yıllar sonra, Jongho'nun hayatında bir dönüm noktası olur. Zaman, onu geçmişiyle yüzleşmeye ve hatalarını telafi etmeye çağırır. Cesaretini toplayarak, yıllar önce terk ettiği ailesinin, mutluluğunun yanına geri dönmeye karar verir. Bu geri dönüşün kolay olup olmayacağını bilmiyordu. Ancak, ailesini tekrar kazanabilmek mücadele etmeye hazırdı. [15022022]

Yeosang şehir müzesinde heykellerin bakımını yapmak üzere işe girer. Fakat müzedeki günlük ziyaretçilerden birisi XV. Choi kralı Jongho'dur. #1 ateez |10.05.23| #1 jongsang |30.05.23| & |20.06.23|

"İyi ki de geldin. Sen gelmeden önce biraz ölüydüm, şimdi ise yeniden nefes alıyor gibiyim." jongsang, mini fic, model & photographer au.

" Denizler cinayet işlemezler, Aslında kimseyi istemezler. " 260622,290822

jongho, gözyaşı yanağından süzülürken ekledi: seni seviyorum

00:47 jongho aynada kendisine son bir kez baktı. daha fazla dayanamıyordu. sanki hiç var olmamış gibi yok olmayı diledi.

"Sevgilim, babamdan kurtulduk artık özgürüz..." "Jongho, ben çoktan öldüm, ilaçlarını almadın mı?"

"Ben, kusura bakmayın kırdığım için. Hemen ücretini ödeyeceğim. "Size bir zarar gelmedi ya ücretin önemi nedir ki" Zararı çoktan vermişti bile. Kalbine.