"eve dönüyorsan, eve dönüş yolunu unuttuysan, çıkmaz sokaktaysan veya çıkmaz sokaklardan kurtulduysan, her neredeysen ve her nereye gidiyorsan"

Ben on krallığın onuna da tek başıma ve silahsız bir şekilde meydan okuyabilecek kadar deli, kendi halkını vergi artışı nedeniyle grev için galeyana getirecek kadar gamsız, turnuvalardan turnuvalara koşup prensleri birbirine düşürecek kadar korkusuz, ailesi için kellesini bile ortaya koyabilecek kadar cesur bir prensim. Peki, sen kimsin? Park Hanedanlığının dokunulmaz prensi Park Chanyeol. Siktir oradan. [mpreg içerir]

Kendisinden ve tehlikeli tutkularından bihaber olan Byun Baekhyun, kasabalarına yeni taşınan eşcinsel porno yazarı Park Chanyeol tarafından baştan çıkarılırken işlerin bu kadar karışabileceğini hiç tahmin etmiyordu. 13.7.21 • 21.01.23

"Sen Chanyeol'u öldüremezsin." "Nedenmiş o?" "Birbirinize benziyorsunuz çünkü."

Yüksek ve ıssız dağların ortasına kurulu bir şehirde, birbirlerine olan arzuları her geçen gün tehlikeli bir hâl alan iki aşık, alacakaranlıktan şafağa etraflarındaki herkesin hayatını cehenneme çevirir. 30.09.23

Nedendir bilinmez, onu görmek isteyen herkes göremez. Gün ağarırken erkenden kalkanlara güç, gece yorgun argın eve dönenlere umut olur ama Venüs yalnızca güzel olanlara görünür. Çok güzel olanlara, görebilenler de gün geçtikçe güzelleşir. Fakat güzel olanı Venüs değil, ona bakan gözler bilir.

Hadi al götür beni, Hala benimlermiş gibi, Evime yurduma...

Chanyeol hayatının sadeliğine ters bir şekilde yaptığı mankenliğe ek olarak, bir diğer prensibini de çiğneyip ilk defa gördüğü bir adamın gözyaşlarına tutunmuştu. Baekhyun'un en sevdiği şey fotoğraf çekmek iken, bunu daha güzel kılan şey hayatını paylaştığı kocasını kamera ekranına sığdırabilmekti. Birgün, Baekhyun'un kocası gitti, Chanyeol'un geceleri parladı. Baekhyun yağmurlarından sonra ilk defa Chanyeol'u kameraya alabildi. Hayatına da alacağı gibi.

Karşısındaki sevdiğinin gözlerine dikti kara kara bakışlarını... Hala hasret doluydu ela gözleri.. Suratı acıdan bozarmıştı. Ama Baekhyun anlardı onu, o yüzden kardeşine döndü. 'guguk kuşunu bilir misin Yoon?' dedi. Elinde küçük okuma kitabı olan sevimli çocuk başını kaldırıp 'ahhh evet abi, onu biliyorum, bazı türleri yavrularını başka yuvalara koyarmış.' dedi. Chanyeol boğazına takılan acıyı yutkundu. Üst üste... Bir türlü geçmeyen acısı içine içine buz gibi işliyor, onu donduruyordu. Kardeşinin yanağı okşayarak tekrardan ela gözlere döndü. Elinde sımsıkı tuttuğu bir kağıt vardı. Sevdiğinin gözleri yaşlıydı. Gelecek felaketi hissetmiş gibi. İkisi de birbirine yandı. Baekhyun'a bakarak 'bende guguk kuşu oldum Yoon...' dedi. Eşcinsel temalıdır 💜 Tarihi kurgu vardır. 🌸

bu,yalın ayak byun baekhyun'un park chanyeol'ü yalın ayak bırakışının hikayesi. |tüm hakları saklıdır.|