"SENİN DERDİN NE?" diyerek bağırdım karşımda beni sinir eden adama, ağlamamak için kendimle mücadele veriyordum. Ama nafile bir mücadele olmuştu. Çünkü, gözyaşlarım yine bana ihanet ederek, yanaklarımdan aşağıya süzülüyordu. Arkası dönük olan Melih, bir hışımla bana döndü ve "Ne dedin tekrarlasana" dedi. Sağ dudağı yukarıya doğru kıvrılmış, ela gözlerinde küçümseyici bir bakış vardı. "Senin derdin ne?dedim." dişlerimin arasından. aslında avaz avaz bağırmak istiyordum, ama sadece sinirden dişlerimi sıkmakla yetinmek zorunda kaldım. " Ben senin kölen değilim... Bana emirler yağdırıp durma. " Oldukça öfkeliydim ve ağzımdan çıkanı kulaklarımın duymasını isteyecek hiç değildim. Melih, hızlı adımlarla aramızdaki mesafeyi kapattı. "Ahu, hep unutuyorsun... Ben sana istediğim gibi davranırım." Ela gözleri, en koyu rengini almış tehlikeliyim diye bas bas bağırıyordu. "Davranamazsın" dedim. Cılız ve kısık bir sesle, cevap vermedi. Gözleriyle, gözlerimi işgal etmeye devam etti. Arkasını dönüp çıkışa doğru ilerledi. Nereden geldiğini bilmediğim bir cesaretle; "ASLA SENİN İÇİN GÜLMEYECEĞİM! YÜZÜMDE ASLA SANA AİT BİR GÜLÜMSEME OLMAYACAK!" diyerek haykırdım.Melih, olduğu yerde bir süre durdu. Bir anda bana dönüp, ateş saçan ela gözlerini, kahve gözlerime dikti. "Ben, bencil bir adamım Ahu. Benim için asla gülmeyecek bir kadının... Gözyaşlarını bile istiyorum." Ölüm kokan bir ses tonuyla "GÖZYAŞLARI BİLE SADECE BANA AİT OLSUN İSTİYORUM."

"Çocukların velayeti ben de kalacak." Sabit tuttuğu yüzü ile konuşmuş ve elindeki dosyayı bana uzatmıştı. "Bu ne?" Dedim, dosyayı elinden alırken. Sesim çatallı ve kısık çıkmıştı. "Boşandıktan sonra çocukların velayetinin ben de kalacak olduğunu belirten belge." Alayla bir kahka attım ve elimdeki dosyayı yere attım. Dosyanın üzerine ayakkabılarım ile basıp geçtikten sonra karşımdaki Bang Chan'ın yüzüne eğildim ve işaret parmağımı kaldırıp, ona doğru tuttum. " Sen de mi? Ah güldürme beni Bang Chan! Sen işinden, şirketinden ve... Sevgilinden zaman bulup, nasıl çocuklara bakacaksın? Çok merak ediyorum." Alayla konuşsam da bir sevgilisi olduğunu öğrendiğim günden beri bunu dile getirirken zorlanıyordum. Şu an olduğu gibi... Sağ eli ile ona doğrulttuğum parmağımı tuttu ve aşağı düşmesini sağlayacak şekilde yere doğru ittirdi. " Bu seni ilgilendirmez. Ben çocuklarıma nasıl bakacağımı iyi bilirim. Sen de bunu göreceksin." Sözünü bitirir bitirmez yine Alayla gülmüştüm. "Tch tch tch... İyi ama sen bunu bana zaten gösterdin. 4 yıl boyunca nasıl bir baba olduğunu gördük. Sürekli işe gittin, oradan çıkınca sevgiline gittin, ayda yılda bir de gelip çocukları öptün. Sonra yine aynı rutin devam! Böyle baba olmaz Bang Chan! senin olmadığın günler onlara sadece ben baktım. Olduğun günlerde ben baktım. Her geldiğin de bir iki kuruş para vermekle de baba olmaz! " Bir kadını üzmeyin ya da ağlatmayın. Çünkü kadınlar intikamını en iyi şekilde almasını bilen canlılardır. Saudade: Tekrar yakın olma özlemi uzak olunan veya sevilip sonra kaybedilen bir kişiye tekrar gitmek; "kalan aşk" anlamına gelir. BXG En yüksek skorlar: #saudade 🥇 #seul🥇 2021 |©️Choi_ChaeHee Başlangıç: 28/01/2021 *Kitap şarkısı; Ashe-Moral Of The Story* *Tüm hakları nam-ı değer ommamda ve mükemmel Bang Chan'da saklıdır.*

Toplum tarafından dışlanan bir kız düşünün. Kilolu, çirkin, kendini koruyamayan, özgüveni olmayan ve sadece insanlar ne ders diye yaşayan. İşte o kız tamamı ile benim. Hiç bir eziyete dur diyemiyorum kiloluyum diye dalga geçiliyorum. Bana zorbalık yapıldıkça sesimi çıkartamıyorum. 18.03.2021 #Hayrankurgu