2 stories
BAŞER'İN URAL'I by justrespire
justrespire
  • WpView
    Reads 8,796
  • WpVote
    Votes 516
  • WpPart
    Parts 10
"KURŞUN"un ikinci hikayesi sayılmakla beraber, başka bir karakter üzerinden ilerleyen bir hikaye Başer'in Ural'ı. Bu sefer ana karakterimiz Olcay Başer. * (KURŞUN'dan) Birden gözlerim Olcay'a kaydı. Kıza bakıyordu. Hem de pür dikkat ve aynı... Bartu'nun bana ilk zamanlar baktığı gibi. Yapma Olcay ya. Kıza döndüğümde hala bana baktığını gördüm. Eh, hadi benden sana bir hediye Olcay. "Her şey için teşekkür ederim. İletişim bilgilerini alabilir miyim, yardıma ihtiyacın olursa her zaman aramanı isterim. Beni ya da Olcay'ı arayabilirsin." "Ah, hiç gerek yok, teşekkür ederim. Ben bir şey yapmadım." dedi mahcup mahcup. "Olur mu öyle şey. Lütfen, en azından teşekkür için sizi bir yemeğe davet etmeme izin verin." dedim gülümseyerek. "Sevgilim sizinle değil başkasıyla konuşmuş olsaydı kim bilir şimdi nerede olurdu, lütfen beni geri çevirmeyin." Kız bu sefer kısa bir süre düşündü ve sonra bana olumlu anlamda kafasını salladı. Ben de mutlu bir gülümsemeyle telefonumu ona uzattım. "Zamanı ve yeri konuşuruz." Başını salladı yeniden ve numarasını yazdı. "Affedersin, adın..." dedim soru sorar gibi. "Ayris Ural."
KURŞUN by justrespire
justrespire
  • WpView
    Reads 1,077,906
  • WpVote
    Votes 49,913
  • WpPart
    Parts 48
"Adios amigo." Söylemeyi en çok sevdiği cümlelerden biri olmuştu her zaman. Arkasında bıraktığı cesetlere bakarak söylerdi bu iki kelimeyi ve yüzündeki gülümsemesiyle uzaklaşırdı. Nedeninin ne olduğunu sorgulamadan yerine getirdiği emirler yüzünden ölen onlarca insanın hepsine söylemişti. Kısa bir zamanda nam salmıştı. Acımasızlığıyla, yalanlarıyla, mükemmel saklanışıyla ve elbette ardında bıraktığı cesetlerle. Şu ana kadar her emri sorgusuz sualsiz yeri ne getirmiş ve en ufak bir hata yapmamıştı. Ama ne yazık ki bu durum değişecekti. Sonunda biri, gözlerini açacaktı. * Toplantı odasına girmeden kıyafetimi son kez düzelttim ve derin bir nefes aldım. Heyecanlı sayılmazdım onlarla tanışacağım için ama insanların bir kadın olduğumu öğrendiklerinde verdikleri tepkiyi izleyemeye bayılıyordum. Kapıyı yavaşça itip içeri girdim ve onlarla karşılaştım. Ama en önemlisi, onunla. Hayatımda bu kadar yer edineceğini ve gözlerimi açacağını bilmeden etkileyici bakışlarımı göndermiştim o gözlere. Hemen de çekmiştim. İçeridekiler bana anlamadan bakarken hafif sıska genç adam yanıma geldi ve yüzümdeki sırıtışı genişletecek cümleyi mırıldanarak karşımdaki adamların ağızlarını açık bıraktı. "Tanıştırayım, Kurşun." Akıllarından geçen soruları biliyordum. Bu kadar ceset buna mı ait? O nasıl bir katil olabilir? O meşhur Kurşun, bir kadın mı?