Düyayı Yaratışından sonra Tanrı kendisini yok edip yerine 6 elementi bırakmıştır cennette 5 element dururken cehennemi karanlık elementi yönetir tanrı kendini yok ederken insanlardada dantian oluşmasını sağlar aradan geçen asırlar elementlerin değişmesine kendilerini tanrı görmelerine dünyanın kötüye gitmesine yola açar bir kahin görüsünde bir çocuk görür gerçek tanrının bedenine ve gücüne sahip olan bir çocuk dünyaya ya kurtuluş yada yıkım getirebilecek bir çocuk. Bilinen Alemler: Türler: Para Birimi Temel Alem 1.Savaşçı 100 Bronz = 1 Gümüş Ruhsal Alem 2.Büyücü 100 Gümüş = 1 Altın Yeryüzü Alem 3.Avcı Gökyüzü Alem Egemen Alem Her Alem'in 5 seviyesi vardır. İlk Yazışımdır. Hikayenin Güzel Olacağını Düşünüyorum Doğaçlama Yazıyorum Hikaye Belli bi Seneryoya Göre Gitmiyor. Hatalarımı Belirtirseniz. İşkence/Vahşet vb. olaylar olabilir Arkadaşlar İlk yayımladığım hikaye Eternal King Ama ilk yazdığım budur paylaşmamamın nedeni acemi olarak yazdığımdan yazışımı beğenmemiştim Eternal Kingden sonra bunu biraz düzeltip paylaşmak istedim Bölümleri Kısa olabilir Kusura bakmayın imparatorluk isimleri falan aynı ama hikayeler bir değildir.

Lütfen, yazmaya devam ettiğim 'Marvel: Süperman Sistemi' ve 'Kayıp Taht' adındaki diğer çalışmalarıma bir göz atmayı unutmayın. ________________________________________ Büyük bir şirket tarafından alınan ve çocukluğundan beri bir suikastçı olması için yetiştirilen Cliff, uzun yıllar süren hizmet hayatından sonra emekli olacaktı. Ancak işler hiçte Cliff'in beklediği gibi olmadı... Kullanım süresi dolan ve hizmet dışı kalan bir suikastçıya ne olur? Onları bekleyen tek bir son var! Ve bu son... Ölüm..!

Xane Madara, Xuan Klanı tarafindan bir piç ve çöp olarak bilinen biriydi. Kız kardeşi haricinde bütün klan üyelerinden nefret ediyordu. Buna annesi de dahildi. Acaba hayat kendisine de gülecek miydi? İyi biri mi olmasi lazımdı? Yoksa şeytanları bile korkutan biri mi? Klanını yok etmeli miydi? Yoksa kız kardeşinin hatrına affetmeli miydi? 3 günde 1 bölüm atmaya çalışacağım Bazı yerler +18 (işkence vb. içerebilir)

''Senin için tohumlanmış bir galaksi, senin için seçilmiş bir gezegen... Git ufak yavru ve zamanı gelince ortaya çıkıp ne olduğunu göster. Diğer ırklar tarafından keşfedilip bir av mı olacaksın; yoksa diğer ırkların hepsini avlayan bir avcı mı?'' Birbirine benzeyen birçok oyun sistemli hikaye var. Çoğunda baş karakter insan.Yeniden doğmuş ve canavar bedenine sahip baş karakterleri de gördük. Peki ya sıfırdan bir canavar olarak başlasak. Güçlü ama abartı bir güce sahip değil. Başlamak için iyi bir yer. İnsanlardan farklı olarak güçlü olmayı intikam vb. için istemiyor. Güçlü olmak onun iç güdüsü. Gerçek bir avcı olmak için yapılmış bilinmeyen bir mutasyonun hikayesi... Hikaye başlarda çok kısa, sonuna kadar böyle gitmiyor rahat olabilirsiniz. İyi okumalar...

Arien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu. Şimşekler adeta fırtına kopacağının habercisiydi. Binlerce insan son hızlarıyla Arien topraklarını terk ettikten sonra bir gün onların olanı geri almak için ant içmişti. İnsanların önünde son olarak dar bir geçit vardı. Burayı geçmek zorundalardı. Ancak geçidin önünde Kızıl bir pelerin takan yüzünde maske olan bir adam duruyordu. Siyah Maske adamın sadece yeşil gözlerini gösteriyordu. Adam sağ elini havaya kaldırdı ve parmaklarındaki 4 yüzük göz alıcı şekilde parlamaya başladı. Adamın arkasında 4 figür belirdi. Bu kişilerin kıyafetleri Kızıllı adamdan çok farklıydı. "Seni pislik, biz Kara Loncayız önümüzden çekil! Siz beşiniz bize rakip...rakip olamazsınız." Kızıl Pelerinli adam elini salladı ve binlerce kişilik topluluğun etrafı yüzlerce Kızıl kıyafetli ve maskeli insan tarafından çevrildi. Adam derin bir nefes aldığında ortamdaki gerilim artmıştı. ************************************************************************************** Kara Lonca tüm krallıkların ortak kabusuydu. Onlar tüm dünyayı tehdit eden en büyük güçlerden biriydi. Güçlü krallıkları parçalıyorlar, yok olmak üzere olan krallıkları ise güçlendiriyorlardı. Destan ise böyle bir dünyaya gözlerini açtığında. Kaderinde Kara Lonca ile karşılaşmak yazılmıştı. Peki ya Destan'ın kaderi sadece bu muydu? Olağanüstü büyülü yaratıkların,inanılmaz yeteneklere sahip uzmanların olduğu bu dünyaya bir göz atmalısınız. Bir çocuğun taş ocağından başlayan yetişim yolunda sizlerde kendinize bir rol belirleyin bırakın hayal dünyanız sizi güçlü yetişimcilerin arasına als

Devam kitabıdır! Eski heaabıma ulaşamadığımdan yeni bölümleri buradan yayınlayacağım eski bölümler için @Daemonium35 hesabına girip ulaşabilirsiniz.

Herşeye sıfırdan başlayan amber gözlü çocuğun hikayesine ortak olmak ister misiniz? O zaman bu fantastik dünyaya adım atmak için sayfaları çevirmeniz yeterli! ××× Zero, ismi bile olmayan amber gözlü bir çocuktu. Doğduğu andan itibaren ilkel bir kasabada konuşmayı bile bilmeden dövüşmeyi ögrendi. Zamansız gerçekleşen ölümler ve yepyeni bir hayatın sayfaları kendisine kucak açarken kalbinde yaşamaya devam eden ailesi için ölmemeye söz verdi. Güç arzusu, kirli sırlar ve güzel dostluklarla dolu bir serüven Zero'yu bekliyordu... ××× İyi okumalar...

Herşey bitti derken kaderin ağları tekrar örüldü... Mutlu bir aşk yaşayan Zed ve Lois Nell birçok engeli atlatmalarına rağmen karşılarında kocaman bir engelle karşılaştılar... Ölüm... İki hece ve dört harften oluşan bu kelimenin anlamı derinlerinde gizliydi. Reerkarne olup tekrar yaşama dönen Zed, bambaşka bir gezegende gözlerini açtı. Eski hatıraları bir bebek olarak doğduğu gün kendisinden alınmıştı. Her geçirdiği gün eski hayatından birer parçaya kavuşurken benliğini bulmak için çıktığı bu yolculukta onu neler bekliyordu? Yepyeni bir serüven, yeni bir hayat ve eski bir benlik... Geçmiş ve bugün arasında sıkışıp kalan karakterimiz Zed'i bu macera da nelerin beklediğini merak ediyor musunuz? Kaos'un Üç İblisi kitabının devamıdır! (diğer hesaba ulaşamadığımdan buradan devam edeceğim kaldığım bölümden itibaren bu kitaptan devam ediyorum)

Herşey bitti derken kaderin ağları tekrar örüldü... Mutlu bir aşk yaşayan Zed ve Lois Nell birçok engeli atlatmalarına rağmen karşılarında kocaman bir engelle karşılaştılar... Ölüm... İki hece ve dört harften oluşan bu kelimenin anlamı derinlerinde gizliydi. Reerkarne olup tekrar yaşama dönen Zed, bambaşka bir gezegende gözlerini açtı. Eski hatıraları bir bebek olarak doğduğu gün kendisinden alınmıştı. Her geçirdiği gün eski hayatından birer parçaya kavuşurken benliğini bulmak için çıktığı bu yolculukta onu neler bekliyordu? Yepyeni bir serüven, yeni bir hayat ve eski bir benlik... Geçmiş ve bugün arasında sıkışıp kalan karakterimiz Zed'i bu macera da nelerin beklediğini merak ediyor musunuz? Kaos'un Üç İblisi kitabının devamıdır! ××× ○●BAŞLANGIÇ : 14 EYLÜL 2019●○

#1 Fantastik 'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak isterdim, bu defa olması gerektiği gibi!' inatla, hırsla hatta öfkeyle söylediği sözler anlamsızdı. Çoktan bir grup asker, uzakta parlayan zırhını görmüş ve biraz ganimet umuduyla ona yaklaşmaya başlamışlardı. Güneşin önüne uzanan bir baş gördü, dişleri sararmış, bir kaç tanesi dökülmüş, sakalları bir parmak uzunluğunda olan çirkin yüzlü bir adam küfür ederek mızrağını kaldırdı ve acımasızca yüzüne sapladı. Acı akıl almaz seviyedeydi, ilk hamlede ölmemişti çünkü asker mızrağı başına değil, ağzına saplamış, tam delemediği için öldürememişti. Göğsünden yayılan sıcaklığı hissetti. Acıyla bakan gözleri genişledi, 'Bu şey, babamın bana 16 doğum günümde verdiği antik kolye değil mi ? Neden bedenimi ısıtıyor?' Fakat daha fazla düşünme zamanı olmadı, asker mızrağını çekti, bu sefer tam saplaması gereken yere sapladı. Kapak sonradan düzenlenecek! BİLGİLENDİRME: BU KİTAPTA HİÇ BİR HAYVANA ZARAR VERİLMEMİŞTİR! KİTAPTA YAZANLARI LÜTFEN EVDE DENEMEYİN! BU KİTAPTA GEÇEN KİŞİ VE KURUMLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR.