"Luka ellerinin içinde pembe ambalajla süslenmiş olan çilekli bir sakız buldu. Ambalajın üstü pembe rengindeydi ve daha koyu renk bir pembe ile çilek resmi çizilmişti. Çocuk kafasını kaldırdı ve karşısındaki siyah saçlı kıza baktı. Gülümsüyordu. Genç çocuk gülümsedi. Gülümsedi çünkü kızın mavi gözleri, gülümsemesi, yanaklarındaki çiller ve verdiği çilekli sakız hoşuna gitmişti. Gülümsedi çünkü o an arkadaş olup arkadaş edinmek, sevilmek ve sevmek dünyanın en basit şeyiymiş gibi gelmişti."

"Eğer sonunda ikimiz varsak, ben her zaman ölmeye razıyım.."

"Meleğim biliyor musun? Eğer gözlerim bir kamera olsaydı daha iyi görmek için odaklayacağım tek yüz seninki olurdu." Genç erkek daha fazla dayanamayarak dudaklarını genç kızın dudaklarına sardı. İki saniye görmese deli gibi özleyeceği kızın dudaklarını öpmek onun için bir ayrıcalıktı. * (ç)almayınız* *Kitap bittikten sonra düzenlenecektir.* *İyi okumalar*

Sanırım şimdi daha iyi anlayabiliyorum,hayat dediğimiz şu şey zordu evet ama ne olursa olsun yine de yüzünüzü gülümsetebilecek sebepler vardı.Ben benimkisini bulmuştum,onun gözlerinde....

The Miraculous Talent School... Bu okula sadece seçilmiş başarılı kişiler girebilir.Tebrik ediyoruz,artık bu okulun bir parçasısınız. (Ç)almayınız. Konu ve fikir tamamen bana aittir.