İstanbul'un Beykoz ilçesinde,balta girmemiş ormanların içinde garip bir okul.Okulun garipliği öğretmen ve öğrencilere de yansımış gibi.Kerem ve Murat'ın Büşra kavgasıysa okulun vazgeçilmezlerinden.Ya Yaşayan Ölü Cevdet'e ne demeli? Sapsarı dişleri ve dengesiz disipliniyle öğrencilerin belalı matematikçisi.Lara,Ahmet,Ayşe ve diğer birbirinden farklı karakterin oluşturduğu bu garip hikayeye sizde ortak olmalısınız... •Ben Kerem •Ben Büşra •Ben Murat •Ben Ahmet •Ben Lara •Ben Yaşayan Ölü Cevdet •Ya Sen Kimsin ?

''It's too late to love,'' she said. ''But too early to lose,'' he replied. * Uyurken yüz hatları gevşemişti. Kendime yalnızca O uyuduğunda umutlanma izni verirdim. Kısa bir süre önce alt dudağının sol tarafına taktırdığı piercing pencereden içeri giren sokak lambasının ışığında parladı. Sanki bu kusur O'nu daha da gerçek ve daha da yakışıklı yapmıştı. Oysa ben vücuduna garip şeyler yapan insanlardan hoşlanmazdım. Başımı yavaşça omzuna yaklaştırdım ve burnumu boynundaki o girintiye yerleştirerek nefes aldım. Gıdıklanmış gibi kıpırdandı. Kolları beni daha da sıkı sardı ve beni öldüren -gerçek anlamda değil ama öyle olmasını dilerdim- o sözleri söyledi. ''Ben de seni seviyorum Pam..''

Arkadaşınızın ısrarıyla ponpon kızlığa adım atıp, birden bire okulun en popüleri olduğunuzu hiç düşündünüz mü? Cazip geliyor değil mi? Eminim öyledir, ama Alyssa Anpoel için öyle değil. O daha çok kendi olmayı, bol sweatshirtleri ve spor ayakkabılarını seviyor ve diğerleri gibi kendini kimseden üstün görmüyor. Ayrıca o kadar güzel ki diğer pon pon kızların kıskançlık krizlerine girmelerine sebep oluyor. Diğer yanda ise 5SOS grubunda olduğunu saklayan, Hannah Montana misali hem normal bir hayat hem de hayallerini yaşamak isteyen Luke var. Peki ya Luke'u... Ah pardon Jason'ı (!) Alyssa kurtarırsa.. Luke'un en çok güvendiği kişi Alyssa olursa? En büyük sırrını bile söylerse? Ne olur?

Sinirle başımdaki bereyi çekiştirip saçlarımı düzelttim. Ne yaparsam yapayım sağ kaşımın üzerindeki kesiği kapatamıyordum. Sanki bana “Hayatının sonuna dek gözünün önünde olacağım.” diyordu. En azından o benimle sonsuza dek kalacaktı, komik. Daha fazla zaman kaybetmek istemediğimden çantamı omzuma aldım ve otel odasından çıktım. Hızlı adımlarla çıkışımı halledip sokağa çıktım. Şimdi yapmam gereken “değerli” abimle tanışmaktı. Hani şu hiç tanımadığım çocukla...

Korkma,kelebek.Karanlıktan korkma.Çünkü ben senin karanlığınım.

"Fısıltını duyabilecek kadar yakınından yürüyorum."

This book belongs to @fratboyashton, thank you for your permission. ''Git, Ashton. Seni incitmek iste-'' diye başladım ama çok geçti. Tekrar canavarın beni ele geçirdiğini hissettim. Çok sinirliydim. Ashton'ı sertçe duvara ittirdim. ''Calum! Savaş onunla! Bundan daha iyisin!'' diye bağırdı Ama umursamadım. Boğazını sıkıyordum. ''Calum! Kim olduğunu hatırla!'' dedi boğuk bir sesle ''Ben..Calum..değilim!'' diye hırıldadım onu boğarken..

Vanessa Bell ve ailesi baştan başlarlar. Not: Bu hikâyenin tamamı LoveYouLots_Xo adlı kullanıcıya aittir,ben sadece çeviriyorum.Ondan izin aldım ve eğer bu hikâyeyi başka bir hesaptan paylaşırsanız kendisine bildireceğimden haberdar olun.