Sevgili Okuyucu, Bu kitap durmadan konuşan, hobi olarak uyuyan, her çeşit ortamda rezil olmayı başarabilen, kitap karakterlerini gerçek hayattakilere tercih eden sıradan bir genç kızın (bu ben oluyorum), lisenin son yılında başından geçen olayları anlatıyor. Eğer siz de bende kendinizden bir şeyler bulduysanız söyleyeyim: asla, asla ama asla ultra yakışıklı yarı zamanlı bir şarkıcı/söz yazarının üzerine düşmeyin. Asla.

Kar taneleri saçlarına yapışmış, zümrüt rengi gözleri adlandırmadığım bir duyguyla buğulanmıştı. Başparmağıyla neredeyse hissetmeyeceğim kadar hafifçe yanağımı okşadı. -"Eylül, belki de ikimiz sadece mükemmel yabancılarızdır." -------------------------------------------------- Kural 1: Asla, asla ve asla Demir Karan'a aşık olma. Kural 2: Kesinlikle, kati suretle Demir'le bir evde kar yüzünden on gün mahsur kalma. Kural 3: Kimseye güvenme. Eylül'ün hayatı dışarıdan bakan biri için kusursuzdur. Yakışıklı bir sevgili. Sadık bir en yakın arkadaş. Mükemmel sayılabilecek notlar. Tabi bir de, istediği üniversiteden gelen burs teklifi. Genç kız sevgilisi Ateş'le aynı kampüste yeni bir hayat kurmaya hazırdır, ta ki bir gün arabası yolda bozulana ve gizemli ama bir o kadar da çekici Demir Karan ona yardımcı olana dek. Kar fırtınası bastırdığında, Demir'le Eylül on gün bir dağ evinde mahsur kalırlar. İkilinin arasındaki gün geçtikçe güçlenen çekim karşı konulmazdır ama Demir'in de sakladığı sırlar vardır ve Eylül'ün seçimi geri kalan tüm hayatını belirleyecektir. Kalbini mi seçersin, aklını mı?

Sarp Gürler, tüm kızların peşinde koştuğu bir çapkın; herkesin sıradaki sevgili adayı olmak için çabaladığı bir lise son öğrencisi. Ela Katman, zeki ve güzel bir genç kız; dört yıldır hoşlandığı Barkın'ı gözetlerken Sarp'ın radarına giren başka bir lise son öğrencisi. Ve aşk, seçilene kadar seçtiğinizi sandığınız; iki zıt kutbu birbirine çeken, üzerinde milyonlarca şarkının bestelendiği, şiirin yazıldığı yegane duygu. İflah olmaz bir çapkın okulda kendisinden hoşlanmayan tek kıza aşık olursa ne olur?