SEVDİKİM
5 stories
DOKSAN YEDİ by scaroftheocean
scaroftheocean
  • WpView
    Reads 751,818
  • WpVote
    Votes 37,375
  • WpPart
    Parts 41
TAMAMLANDI. Eylem ve Ömer Asaf, çocukluklarından itibaren tanışan, yaklaşık on yıldır birlikte olan bir çifttir. Ateşin yaktığını, buzun dondurduğunu, rüzgarın üşüttüğünü ve güneşin bunalttığını dahi birlikte öğrenmiş, birbirlerini gördükleri ilk andan son ana kadar aralarında derin bir bağ oluşmuştur. Oldukça güzel ilerleyen birliktelikleri, Eylem'in bir gecede her şeyi geride bırakarak Ömer Asaf'ı terk etmesi ile bozulur. İhanet aralarındaki bağı bir makas gibi kesip atmıştır. Eylem vicdan azabı, Ömer Asaf ise bir türlü dinleyemediği gururu ile doksan yedi gün sonra bir sokağın ortasında yeniden karşılaştıklarında; hikayeleri yeniden başlar. "Senin bir evin var, bahçesinde de ben varım. Sen diyorsun ki eve girme ama bahçeden de çıkma. Önümüz kar kış Eylem, ben ya eve gireceğim ya da o bahçeden gideceğim. Üçüncü bir seçenek yok." YETİŞKİN İÇERİK. EYLEM YAKUT & ÖMER ASAF AHADÎ 25 OCAK 2019 - 01 : 22 ●
AĞAÇKAKAN by Bubenimtekhayalim
Bubenimtekhayalim
  • WpView
    Reads 7,447,635
  • WpVote
    Votes 321,969
  • WpPart
    Parts 57
*** "Hiçbir şey beni senin bu korkaklığın bu ilişkiye sahip çıkmayışın kadar üzemez. Seni seviyorum diye senden vazgeçemiyor değilim. Bugün olmaz yarın. Vazgeçerim. Bir başkasına aşık olurum!" dedim öfkeyle. Elini ağzıma kapattı, bir elini belime koyarak bedenimi kendine çekti. Savrulan bedenimin eğer tutmasaydı düşeceğine emindim. Ellerimi göğsüne koydum. Gözlerinin içine bakarken çatık kaşlarının altındaki yeşil gözleri, benim günlerdir denediğim ama yapamadığım şeyi yapıyordu. Öfkesini, bedenime ince ince işliyordu. "Madem öyle... Hazırlan." Elini çekmediği için anlamadığımı sadece bakışlarım ile iletmeye çalıştım. "Bir ay sonra nişan, şubat tatilinde düğün." Ben söylediklerinin etkisi ile şok olurken arkasını döndü, bizim evin bahçesine doğru bir iki adım attı. Ondan çıktığına emin bile olamadığım gür bir sesle bağırdı. "Aytekin!" Kalbim korku ile kasılırken yanına koştum. "Ne? Ne yapacaksın? Hey!" Beni dinlemedi, önüne geçip durdurmaya çalıştığım bedenini sola kaydırdı, bir daha bağırdı. "Aytekin!" Bizim evin ışıkları ile birlikte Cemile teyzelerin ışıkları da açıldı. "Ferhan..." Dediğimde bakışlarını ağabeyimin penceresinden bana çevirdi. "Ferhan yok..." dedi alayla. "Ferhan ağabey diyeceksin." Ellerini havada iki kez itiraz edercesine salladı. "Pardon! Korkak, gururlu, aptal ve sevmeyen Ferhan ağabey diyeceksin!" Bizim evin kapısı açıldığında son kez onu durdurmaya çalıştım. "Ferhan böyle değil. Bir anlık öfke ile değil!" dediğimde ellerimi tuttu, göğsünden indirdi. "Ne bağırıyorsun lan?" diyen ağabeyime aldırmadan bana bakarak konuştu. "Gözünde adamlığım kalmadı ya, bırak onun gözünde de kardeşliğimiz kalmasın. Ama sen..." Bakışlarını yanımıza gelmesine bir iki adım kalan ağabeyime çevirdi. "Bu saate sonra vazgeçme hakkına sahip değilsin." ***
GÖKYÜZÜ KADAR MAVİ by smellofthesky
smellofthesky
  • WpView
    Reads 807,177
  • WpVote
    Votes 46,780
  • WpPart
    Parts 23
"Bir adam sevdim. Ve sonsuz bir melankolinin koynuna düşüverdim." Okyanus Kadar Mavi adlı kitabın devamıdır.
OKYANUS KADAR MAVİ by smellofthesky
smellofthesky
  • WpView
    Reads 5,693,157
  • WpVote
    Votes 243,861
  • WpPart
    Parts 41
"Bir acı var kalbimin tam sol köşesinde. Hemen sen kokan satırların arasında beliriveren çok fazla acı var, sevgilim."
GÜL KUYUSU by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 3,825,203
  • WpVote
    Votes 254,959
  • WpPart
    Parts 20
"Kaburgam acıyor," diye fısıldadı, gül kuyusu. "Kaburgamı çaldın benden." Adam kızın yüzünü tam kaburgalarının üstüne bastı. "Burada, gül kuyusu," dedi ifadesiz bir sesle. "Burası senin sürgünün. Buradayken ne ölüme kavuşabilirsin, ne de kendini geri alabilirsin artık." Kız, adamın kazağını kavradı, yüzünü kaburgalarının arasına gömdü ve kaşlarını çatarak başını iki yana salladı. "Ölüme kavuşturmayacaksın beni," diye fısıldadı. "Bana beni geri vermeyeceksin." "Asla." Kızın, göğsünün ortasında bir yarası vardı, o yaraya bir isim bile vermişti. Adam, o yarayı ondan çalmıştı. O yaranın adı, "çocukluğum"du. Artık yeryüzüne yağan gül yapraklarının rengi, kan kırmızısıydı. Zehirli kırmızı gül sarmaşıkları bağladı bizi, Birbirimize zehirlendik. O kâinat kadar eşsizdi, Ben basit bir gül kuyusu. Tutulmamız gerekiyordu, Tutulduk. Ben Gül'düm, O, içine düştüğüm Kuyu, Benim Kuyum. Gül Kuyusu.