The best
5 stories
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK
bosverdilan
  • Reads 8,150,601
  • Votes 504,467
  • Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
SOKAK NÖBETÇİLERİ
asliaarslan
  • Reads 57,217,513
  • Votes 2,229,266
  • Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
Maça Kızı 8 by dpamuk
Maça Kızı 8
dpamuk
  • Reads 170,966,494
  • Votes 7,321,470
  • Parts 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
Düş Güzeli by esinesintileri
Düş Güzeli
esinesintileri
  • Reads 21,436
  • Votes 2,127
  • Parts 36
"Sen de hep burayı arıyordun değil mi? Tıpkı benim yaptığım gibi. Benim seni aradığım gibi..." Gözlerimi kapatıp gülümsedim. Bu kez her şey gerçekti. "Ben seni buldum." Elleri gözümü kapatırken dudağıma minik bir öpücük kondurmuştu. "Sen beni buldun, yabancı..." Yanağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Kokun çok güzel..." "Senin de dudakların Barış." "Peki sen neden bu kadar güzelsin? Bu dünyaya ait olduğuna emin değilim." "Ben sana aitim, kalbim ve ruhumla." "Basit bir yabancı olman gerekirdi şu halimize bak. Neredeyse..." "Seni seviyorum. Sesin en büyük şiir bana." "Seni seviyorum, gözlerin en büyük okyanus, uçsuz bucaksız bir gökyüzü bana." "Gözlerine bakmama izin ver, lütfen." "Olmaz Barış, biraz daha sabretmen gerek kediciğim. Bugün yine resmini çizerken buldum kendimi..." "Sesin... Huzur veriyor." "Ah Barış... Seninki de bana... Seninle saatlerce konuşmak istiyorum." "Ben de... Tanımadığım bir yabancıyla saatlerce konuşmak istiyorum. Hatta yıllarca... Bir ömür boyu bu dünyada benimle konuşur musun?" "Senin mavilerini bile gözyaşı dolduran bu dünyada daha fazla yaşamak istemiyorum Barış." "Ben soğuk adamım sen gölgende ısıtır mısın beni?" "Gözlerime bakarak sorsan ya bir de."
Sil Gözünün Yalnızlıklarını  by esinesintileri
Sil Gözünün Yalnızlıklarını
esinesintileri
  • Reads 116,590
  • Votes 7,521
  • Parts 100
[TAMAMLANDI] Mikrofonu elime alırken onlarca insan bana bakmıştı. "Öncelikle kardeşime teşekkür ediyorum. Biliyorum hepiniz buraya eğlenmek için geldiniz. Ama sizinle içimdekileri anlatacak bir şarkıyı paylaşmak istiyorum. Merak etmeyin fazla vaktinizi almayacağım." Gitarı elime alırken sahneye konulan sandalyeye yerleştim. "Bu şarkı aranızda benim için bir zamanlar çok özel olan, unutamadığım kadına. Bu şarkı senin için..." Gitarın telleri üzerinde gezinen parmaklarım heyecandan terlerken güldüm. "Biraz heyecanlandım karşınızda galiba." Derin bir nefes aldığımda parmaklarım yeniden gitarın telleri üzerinde gezinirken nihayet anlamlı ritimler çıkarmaya başlamıştım. Tüm şarkıyı gözlerim kapalı söylerken o kısma geldiğimde kalabalıklar içinden Nisa'yı bulup dolu gözlerinin tam içine baktım. "Ve sil gözünün yalnızlıklarını... O an fısılda duvarlara adımı..." Gözlerinden süzülen bir kaç damla yaş kalbime bir ok gibi saplanırken gözlerimi kapatıp çok kısa bir an için duraksadım. "Bin bıçak var sırtımda, biniyle de adaşsın. Her biri hayran sana..."