1881
147 cerita
LAVİNİA oleh storia_rgn
LAVİNİA
storia_rgn
  • Membaca 206
  • Suara 17
  • Bagian 5
"Bazen bir mektup, insanın kaderini baştan yazabilir." Askeri pilot Umut Karaca, sınır hattında verdiği mücadelede şehit düştüğünde, geride yalnızca onur dolu bir miras bırakmadı... Bir de küçük kızı Asel'in, tıpkı onun gibi gökyüzüne yükselme hayalini. Yıllar sonra, Asel Karaca babasının izinden giderek savaş pilotu olmayı başardı. Ancak geçmişin gölgesi, onu hiç beklemediği bir anda yakaladı. Çocukluk arkadaşı Eray Akçalı ile yıllar sonra tekrar karşılaşan Asel, eski dostluklarının arkasında gizli kalan duygularla yüzleşirken, bir yandan da kendisini bekleyen büyük bir savaşın içine sürüklendi. Irak sınırında girdiği bir it dalaşı, onu hem hayatta kalma mücadelesine hem de babasının ölümüne dair saklı kalmış bir gerçeğin peşine düşmeye zorlayacaktı...
ZEHİR'E BULANMAK oleh __Hopelesskingdom
ZEHİR'E BULANMAK
__Hopelesskingdom
  • Membaca 15,821
  • Suara 1,049
  • Bagian 9
Fahriye, babasının onu çocukluğundan bu yana bir asker gibi yetiştirmesi bir yana ortaklık adı altında ortağının oğlu ile Anlaşmalı evlilik yapmasını ister. Evleneceği adamı daha önce görmemiş olduğunu sanır... Ta ki Demir ona yıllardır aşık olup Karadeniz'in her köşesinde onu hasretle izlediğini söylene dek. ❝Her ağladığımda bir sigara uzat bana❞ Sıradan bir A.E. değildir. Eski ismi Dilfiruz'du değiştirildi.
Günahı Yazmak +18 (Tamamlandı) oleh KatreHikayeleri
Günahı Yazmak +18 (Tamamlandı)
KatreHikayeleri
  • Membaca 105,609
  • Suara 5,315
  • Bagian 70
▪︎Düşmandan Aşka ▪︎Yazar Kadın - Mafya Erkek ▪︎Dark Romance ▪︎Smut/Yetişkin İçerik "Çukura düşmekle bir sorunum yok." dedi beklediğim şekilde. "Hele ki o çukurda sende varsan... Kendimi o çukura seve seve iterim. " Elimi çenesinden çektim. "Savaşmak istiyorsun değil mi?" inanmaz bir şekilde güldüm. "Anladığın tek şey bu. Sevişemiyorsak savaşalım istiyorsun." "Sevişmeyi tercih ederim tabi ama savaşmak istiyorsan savaşırım. " durup gözlerimin içine sanki görünenin çok daha derininde geziniyormuş gibi baktı. "Seninle hiçbir şey olmak istemiyorum. Senin için herhangi biri olmaktansa, düşmanın olmayı tercih ederim. " "Düşmanım olmak canını yakacak olsa bile mi?" "Düşman olmak canımızı yakacak olsa bile." **** Katre Mafya babasının hayat hikayesini yazmayı kabul ettiğinde önüne çıkacak engellerden haberdardı ve sonuna kadar savaşmayı seçti. Bu savaş zamanla tutkuyu beraberinde getirdiğinde Göktuğ Talu hem düşmanı hem de tutkusu oldu. Kim kazanacak, kim kaybedecek? Kesin olan tek şey var Günahlar yazılacak. +İlk kitap tamamlanmıştır. Günah 1: Gurur isimli kitap yazılmaya devam etmektedir.
ÂŞIK-I MEHCUR oleh marselkalp
ÂŞIK-I MEHCUR
marselkalp
  • Membaca 10,808
  • Suara 1,115
  • Bagian 20
"Şakağından öptüğümden beri çok dincim." Gülümsedim büyükçe. "O günden sonra kurşun yedin, hatırlatırım." "Buna rağmen çok dincim." dedi Yavuz. "Pozitif enerji mi verdim?" diye sordum. "Vallahi yaptın bir şeyler." diyen Yavuz bu kez izin almadan yaklaştı şakağıma. Önce ellerimi kavradı. Gülümsedi. Gülümsemesiyle öptü şakağımdan. Geri çekilmek istemedi... "Yavuz?" dedim büyük bir endiş hâlinde. "Bir gören olacak." "Olsun." dedi Yavuz azıcık geri çekilip. "Olmasın." dedim net bir dille. Dinlemedi Yavuz. Bir kez daha yaklaştı şakağıma. Bir öpücük daha bıraktı. Öpücüğü o kadar masumdu ki... Tıpkı yeni açmış bir çiçeğin yaprağına düşen ilk sabah çiyi gibiydi. Hafif, neredeyse hissedilmez. Ama aynı zamanda, o çiçeğin özünü barındırıyordu. İşte o masumiyetin ardında, bir volkanın derinlerindeki lav gibi, sabırla bekleyen bir arzu da vardı. Dudakları şakağıma değdiğinde yayılan sıcaklık, tenimi yakıp kavurmasa da, ruhumu derinden titretiyordu. Gözlerini kapattığını hissettim. Kirpiklerinin hafifçe şakağıma dokunuşu, fısıltıyla söylenen bir sır gibiydi. O an, zaman durdu. Etrafımızdaki tüm sesler kayboldu. Ne kuş sesi ne dışarıdaki hastaların sesi... Sadece onun nefesinin sıcaklığı ve dudaklarının tenime bıraktığı o tarifsiz his vardı. İçimde yeşeren karmaşık duygularla, ne yapacağımı bilemez bir halde kaldım. Kalbim, bu beklenmedik yakınlığın etkisiyle hızlanırken, zihnimde bin bir soru yankılanıyordu. "Nazelif?" dedi Yavuz sol şakağıma öpücük bırakıp. "Çok güzelsin." "Yavuz?" dedim kısık çıkan sesimle. Sağ şakağımdan öptü Yavuz. "Çok özelsin." . . Asker & Doktor
BEYLERBEYİ HAZERANİ oleh mamalesoirr
BEYLERBEYİ HAZERANİ
mamalesoirr
  • Membaca 5,477,669
  • Suara 252,561
  • Bagian 76
|Uyarı ! Kitapta kan ,dram , şiddet içeren unsur ve yetişkin içerikler mevcuttur .| El değse dikişsiz yaraya çok acır,sevgilim.Ağır söz bile daha çok kanatır. Aşk Şeriatı'nın kuralıdır bu: Seven sevdiğine kesik bir yürek bırakır . Ben sana ; belimdeki silahı ,dik başımı ve tenimin ardındaki canı da bırakıyorum. Buyur al ! Beylerin bile beyi : Hazerani . Kitabımın herhangi bir yerinin kopyalanması (ç) alınması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. (Bu isimde yazılan tek kitaptır.Muhtemel olan tek kalacağıdır .Çünkü isim de şahsıma aittir.Bilindik bir şey değil .Kullanılmasına iznim yoktur.)
MÜPTELA (tamamlandı) oleh melekaydinn_56
MÜPTELA (tamamlandı)
melekaydinn_56
  • Membaca 6,140,087
  • Suara 318,577
  • Bagian 31
!Acemi bir dille yazılmıştır! Kaderin talihsiz bir gecede birbirine getirdiği, iki ruhun haberi bile olmadan birbirine bağlandığı geceye o isim verildi; tesadüf. Tesadüf en güzel aşkların habercisidir derler. Beklenmedik şekilde karşılasan iki insanın yaşadıklarından sonra bir süre sonra tekrar karşılaşması. Kayra ve Patronu Koray'ın hikayesi bu. Müptela Kayra ~ Koray TÜM HAKLARI SAKLIDIR!
İPEK | TAMAMLANDI oleh sirmanurr
İPEK | TAMAMLANDI
sirmanurr
  • Membaca 247,545
  • Suara 9,677
  • Bagian 53
[TAMAMLANDI] Hayat sizden her şeyinizi alabilir. Aşkınızı, arkadaşlarınızı, sağlığınızı... İpek lise birinci sınıfta vücudundaki değişimler ve ufak bir baygınlık sonucunda kanser olduğunu öğrendiğinde, hayatının çok farklı bir dönemine geçiş yaptığını biliyordu. Her şeyden habersiz olan sevgilisinin o gün ondan ayrılmak istemesi ise kanserden de çok canını yakmış ama onu durdurmamış ve hiçbir şey söylememişti. Kendini bir anda herkesten uzakta, Fransa'da bulduğunda yorucu bir tedaviye de adım atmıştı. Yıllar sonra tedavisi bitip bir ekim günü İzmir'e geri döndüğünde kimse eskisi gibi değildi. Ne arkadaşları ne de aşkı... "Ekim ayının ortasında bir İpek doğdu. Küllerinden... Yeniden..."🌿 Yayımlanma tarihi: 4 Ekim 2019
MİHRİMÂH |TAMAMLANDI| oleh Sairsell
MİHRİMÂH |TAMAMLANDI|
Sairsell
  • Membaca 964,796
  • Suara 44,837
  • Bagian 69
Bir dönem hikâyesidir. ** Elleri, iki göğüs oluğuma yaslı durdu. Kafasını, boynuma doğru indirdi ve omzuma kondurdu. Sıcak, solukları elbisemin üzerinden bile tenimi yakmaya devam ediyordu. Kor gibi yanan vücudum kendi ekseninde paralel bir şekilde dönüyordu. Onunla beraber bir bütün olmuştum. Sanki; herşey susmuş sadece onun sesi kulaklarımda dolanıyordu. O ses benim, bana ait olan tüm duygulara karşı koymamam için bağırıyordu. 'Varsam sana var hatun, yoksam sana' *** "Yazdığım ilk hikaye olduğu için yazım yanlışları olabilir."
~LATİBULE~ oleh bukizkitaplarasik
~LATİBULE~
bukizkitaplarasik
  • Membaca 12,061
  • Suara 967
  • Bagian 8
"Selamünaleyküm." "Aleykümselam." Titreyen sesine lanet edip o da karşısındaki adam gibi temizledi boğazını, hala titrek nefesler alıyor parmaklarının kenarlarını kaşıyordu. Heyecandan.. "Nasılsın?.. nasılsınız?" Diye konuşmayı başlattı. Şuan kendini çok garip hissediyordu. Hiçbir şeyden çekinmez utanmaz adam şimdi sesi içine kaçmıştı, bunu ise karşısında hala sırıtmaya devam eden kardeşi belli ediyordu eve gittiklerinde dalga geçeceğine adı kadar emindi. "Elhamdülillah , siz?" "Elhamdülillah." Başını sallayıp ellerini ovdu. "Konuya nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum. İlk defa olacak o yüzden bir kusurum olursa affola." Bakışları kadına kaydığında başını iki yana 'sorun yok' dercesine salladığını görüp devam etti."28 yaşındayım ben, polisim mesleğime çok düşkünümdür günlerce eve gelemem, bunu göz önünde bulundurarak benimle bir yola başlamanı isterim. Önceden uyarmamın sebebini elbet tahmin etmişsindir ömrün beni beklemekle ya da elin yüreğinde dönmediğim günlerde kötü haberimi almayı bekleme diye - iki kadının da ' Allah korusun' dediğini duydu- Burda değil Hakkari'de görev yapıyorum 3 yıldır da ordayım eğer evlenirsek de orda yaşayacağız ailenden uzak kalacaksın." Hâlâ sessizce onu izleyen iki kadına bakıp gülümsedi. "Hep kötü şeyler söyledim." Gülümsemeye devam ederken. " Ama bu demek değil ki seni başımın tacı yapmayacağım ya da orda yaşadığımız zamanlarda aileni özlediğin an kalkar gelmeyeceğiz. Hepsini yapacağım yalan söyleyen biri değilimdir ve şunu bil seni gördüğüm ilk andan beri beğendim sanma ki güzelliğini beğendim. Allah var çok güzelsin maşallah." Utanarak başını eğdi kadın, adam mest oldu edebine. " Bakışların huzur verdi, ben öleceğim güne kadar bana eşlik edecek kadını buldum kendisinin de rızası varsa evlenmek isterim." 🥹🥹🥹🥹🥹🥹
GECENİN İZİ oleh hisssizyazar
GECENİN İZİ
hisssizyazar
  • Membaca 428,878
  • Suara 22,089
  • Bagian 45
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....