+18 Şehzade ve ölüm fermanıni taşıyan celladı...

Bazen en tehlikeli yerler, en güvenli sığınak olur insana. "Günaydın illegal yârim."

Gölün karanlık sularında, bir zamanlar insan olan ama lanetli bir varlığa dönüşmüş bir canavar yaşıyordu. Sarımsı gözleri, parlayan yeşil pulları ve tek bakışıyla etrafındaki havayı titreten gücüyle varlığını hissettiriyordu. Her şey, göle bir şeyi düşürdüğüm o anda değişti. Canavar, bana geri almak istediğim şeyi vermek için bir anlaşma teklif etti: tabağımdan bir parça yemek, kalbimden dökülen sözler ve yatağımda bir yer. Kaçacak yerim yoktu; kabul ettim. Ama onun yanında geçirdiğim her an, karanlığın ve arzunun içine daha da çekildim. Takıntılı ilgisi hem korkutuyordu hem büyülüyordu... ve fark ettim ki, ona istediği gibi beni sahiplenmesine izin veriyordum.

Yirmi dört yaşındaki Taehyung ebeveynlerinden kurtulabilmek için yurtdışına çıkma planları yapıyordu. Bu planlarını gerçekleştirebilmek için ise önemli bir mülakata girmesi gerekiyordu. Ebeveynlerinden kurtulması için son şansı olan mülakata, kendisine aracı ile çarpan dünyaca ünlü boksör yüzünden girememişti. O an hayatının tekrardan sarpa sardığını düşünen Taehyung, aslında hayatının o dakikadan itibaren değişeceğini nereden bilebilirdi ki? alfa jjk & omega kth

"Benimsin Bronz ve hep bana ait olacaksın sen ne kadar inkar etsen de içinde bir yerlerde bana ait oluğunu bilerek yaşayacaksın."

Okan yeni tayin.. pardon sürgün yeri olan akıl hastanesine bakakaldı...Köy sayılacak bir yerdeki izbe bina onun yeni eviydi... harika...

İki yıl önce, kalbini susturan bir gülüş gördü. Adını bilmediği o adam, unuttuğunu sandığı her duyguyu geri getirdi. Şimdi Sergei Mikhailov, o gülüşün peşinden yeniden İstanbul'a dönüyor belki bulmak, belki bir kez daha yanmak için... Sergei Mikhailov Mahir Tunç

Rüzgar ve Yalçın, Toprak'ı evlat edindiklerinde sessiz evlerinin alışık olmadıkları duygularla dolmasından son derece mutluydu; ancak Toprak'ın dur durak bilmeyen yapısı, onları zorlayan bir karmaşayı da beraberinde getirmişti. 🌈 Herkesin eşit haklara sahip olduğu bir dünyada geçmektedir.

Büyük, heybetli ve herkes tarafından korkulan ama çok da sevilen bir hükümdar. Ülkesinden kaçmak zorunda kalan bir prens... Yalanlarla başlayan hikayenin sonu doğru bir yere varabilecek miydi? "Senin tek bakışınla yakarım burayı. Bunu en iyi sen biliyorsun. Peki maden neden bunları bana reva görüyorsun..." BxB kitabıdır. Rahatsız olanlar lütfen okumasınlar. Argo vardır. Kesinlikle tarihsel bir olaydan etkilenmemiş ve tarihi olaylar ve kişilerle alakalı değildir. Tamamen hayal ürünüdür!