Bak şimdi bir masal anlatacağım sana,iyi dinle beni.

Kendisine Fırat Bulut'u bir amaç olarak koyan Barış Yesari,onu almak için her şeyi dener.

Akşam sıradan bir insan olarak uyuyan Barış,sabah uyandığında kendisini fantastik bir ülkenin veliaht prensi olarak bulur.Üstelik ülkenin genareli ile yani Fırat ile nişanlıdır.

" bizim için ve aşkımız için her zaman bir evren vardır ve biz orda tekrardan buluşucaz küçüğüm."

"Söyler misin sayın savcım.. insan nasıl cayır cayır yanabilir dipsiz bi okyanusun içinde." Düşük göz kapakları arasında cüretkar kalmaya çabalayan dolu gözlerini karşısındaki adamın duygusuz mavilerine kilitledi. Ve adamın bütün odağını çekebilmenin verdiği cesaretle devam etti sözlerine. "Ve nasıl aşık olabilir o yangının yarattığı esarete.. " [donjon bleu / mavi zindan] Uyarı : Şimdilerde ekranların en başarılı yapımlarından olan Mahkum dizisinden esinlenerek kurgulanmış bir BxB fancictionu ile karşı karşıyasınız. Okuyacak olanların bunu aklında bulundurmasını tavsiye ederim. + Kurgu texting ile başlayıp sonrasında ağırlıklı olarak metin bazında devam edecektir.

' Gördüm delice bakan okyanus gözlerini birden '

"beyin unutsada kalp unutmaz demiştim sevgilim "

"lustum enim est bellum quibus necessarium, et pia arma ubi nulla nisi in armis spes est." Üçüncü dünya savaşından sonra insanlık yerle bir olmuştu. Birbirimizle yarışırcasına diktiğimiz binalar artık sadece birer harabeydi,yüzlerce hayvanın nesli sonsuza kadar tükenmişti,nükleer savaş sonrasında topraklar eski verimliliğinden çok şey kaybetmişti. Geride kalan insanlar,gruplar kurmuşlar ve bu gruplar arasında büyük çatışmalar yaşanmaya başlamıştı. Kaynak az,insan ise hala çoktu ve hayatta kalmak için öldürmek tek çareydi. (Post-apokaliptik bir Fırbar kurgusudur yani kıyamet sonrası temalıdır.)

"ışıkları kapat, savcı. dönüşün gözlerimi alıyor." 20'4'23 / one shot.

G&W