Kurgudur. Ve asla ileri gidilmeyecektir, ciddi bir yazım tarzıyla yazacağım ama kitap şaka amaçlıdır. Bu ikiliyi yakıştırıyorum ve bunun için yazmak istedim. Ciselleştirilme yapılmayacak, siz de yapmayın. Porçay rahatsız olduğunu belli etti, bir şey yapacaksanız insan gibi yapın. Bokunu çıkartmayın. Evet, sanırım...
"Kavga etmeyelim sadece tekrar dans edelim. Dönelim, dönelim ve dönelim. " "Senin Adem'in olmalıyım, ama ben daha çok düşmüş bir meleğim..." - Mary Shelley, Frankenstein
Bir zamanlar acı tatlı bir adam varmış ve ona "Limon Çocuk" derlerdi Bahçemde büyüyordu ve onu bir ot gibi saçlarından çektim Ve yabani otlar gibi sadece geldi ve tekrar büyüdü Bu sefer onu rahat bırakabilirim diye düşündüm Lemon Boy ve ben birlikte olmaya başladık (...) Ama çok geçmeden acı tatlısı bana bulaşmaya baş...
Senin için uçan o kelebeği, görebiliyor msun peki? Keşke öldürmeseydin.. Keşke öldürmeseydim. Kelebeklenme? Ne kadar da garip bir his. - LGBT desteklemiyorsanız, sevmiyorsanız, kin besliyorsanız veya homofobik bir bireyseniz okumanız ardından sizin o hastalığınız gereği oluşan öfkeden biz sorumlu değiliz. Teşekkürler...
Smut Sahneler içeriyor falan Temasını bilmiyorum çok ani bir fikirle yazmaya başladım, uhm- o zaman şöyle diyelim bari.. Ömer isimli ufakça kıvırcık saçlı, gözünden asla indirmediği siyah güneş gözlüklü bir adam büyükçe bir şirket tarafından işe kabul edilir. Şirketi yöneten kişi ise Hürkan adında oldukça uzun boylu...
Hürkan'ın kafasına gelen çay paketi Ömer'e girer ~yazar LWNİFNWOQZHWBK Emre'nin kafasına doğru nişan aldığını ve paketi attığını gördü. Beklediği şey keskin bir ağrı ile okkalı bir küfür değildi. Sonradan ortam kararıp yerini boşluğa bırakmıştı zaten. ... "Sen kimsin" diye mırıldandı ve üstüne eğilmiş adamın endişeli...
"red, crimson red, am l the invisible boy" ... "Peki neden seni sadece ben görebiliyorum?" "İnan bunu sorgulamayı çoktan bıraktım" Smut vb. öğeler bulunmamaktadır. Sövmeden önce yanlış bir şey yazmadığımı bilip anlayış göstermeniz beklenir. Yazılanların hepsi hayal ürünüdür. Kendi çapımda yazıyorum. Benden çok beklent...
Başını suyun üstünde tuttu ve dalgaların onları istedikleri yere taşımasına izin verdi. ... "Ne yani bana yüzmeyi mi öğreteceksin?" "Seni denize alıştıracağım. Dalgaları senden bir parçaymış gibi kabul edersen bütün denklemi basitleştirirsin. Onların seni yönetmesine izin ver ve uyum sağla" "Burası huzurlu olduğum say...
~Dudakları dudaklarıma değdikçe istemsizce o karnımdaki his tekrar ve tekrar oluşuyordu, evet bu bir sürü filmde anlatılan o kelebeklenme hissiydi~ 🌙 -Hiçbir gerçek olayı yansıtmamaktadır. Hikayede geçen kişilerden herhangi biri rahatsız olursa kaldırılacaktır-
üst sınıflardaki popüler çocuk ömere aşık olan hürkan onun takıntılısı haline gelmişti ve artık bu olay kendine zarar vermesine kadar devam etti
Diğer hesabımın şifresi gidince yeni baştan bir hikayeye başlamak istedim •~•
Hugola: hey portea *fotoğraf* Nasılım kdşsmsşwş Porçay: taş gibi
Paralel evrenlerin birinde ki bir porgola hikayesi.. Hikayedeki insanlardan biri rahatsız olursa kaldırırım<3
Şaka amaçlı yazılmıştır, ciddi değildir. Bu ikiliyi (Porçay ve Hugola) yakıştırıyorum ve diyalogları aşırı hoşuma gidiyor. Ama asla aşırıya kaçmayacak bir kitap olacak ve cinselleştirilmeyecek. Siz de yapmayın. Porçay hoşlanmadağını söyledi zaten, gerek yok. (Çok bir hikaye düşünerek girmedim olaya, hadi hayırlısı)
