Bir ruh... Onlarca beden... Basit bir hırsız... Değerli bir prenses... Sıradan bir asker... Tehlikeli bir büyücü... Masum bir kız... Lanetli bir çağ ve yüzlerce suçlu ruh... Binlerce yıl süren bir intikamın sönmeyen ateşi... Ve bu ateşte yananların tek ortak noktası; kelebeğin lanetli ruhu. Peki; Ruh nerede? Anahtarlar ve kilit nerede? Kitap ve ışık nerede? Hayatlarının bir noktasında birbirine bağlı olan ve aynı şeyin peşine düşen bu insanların sonunda bütün cevapları bulacağı Özgur Ruhlar Diyarı nerede? Cevapları ve çok daha fazlasını beraber bulalım. Burası bildiğiniz herşeyin dışında hayallerinizin ötesinde, öfke hırs ve acı ile kavrulmuş toprakların üzerine inşa edilen bir dünya ve bu dünyada her an herşey ile karşılaşmaya hazır olun. Elinizdeki anahtarı sıkı sıkı tutun ve asla kaybetmeyin. Unutmayın bu evrende çok şey kayıp ve kaybolanları bulmak ancak bir bedel karşılığında mümkün. Keyifli okumalar dilerim...

Ben Çağıl Akiha 21 yaşındayım. Bir asilldim ancak şimdi esirim. Çağıl geçmişinde bir çok suça bulaşmış ve mahkum edilmiş bir kızdır. Mehssa adı verilen esirlerin yaşadığı yeryüzünde kurulu bir şehirde yaşamaktadır. Kardeşi için yaşayan ve başka hiç bir hayali, umudu olamayan Çağıl deney için seçilen 32 esirden birisi olur ve herşey değişir. Deney esirlerin zorla seçildiği asillerin ise gönüllü olduğu bir savaştır. Bir çok sırrın ortaya çıkaçağı bu deneyde, asillere karşı savaşmak zorundadırlar ve bu savaşın kazananı çoktan bellidir. Çağıllın ise en büyük savaşı kalbi ve aklı arasındadır. Bir ölüyü mezarlıktan kurtaramazsın. Kapak tasarımı: @eskisever

"Sakın beni görmek için odama falan dalmayı aklından geçirme. Işıkları sen kapatın. Kurallarına sadık kal :)" *** Okulun önünde gözüme kestirdiğim banklardan birine doğru yürüdüm. Oturduğumda arkam dan gelen Alper de yanıma kurulmuştu. Elindeki çayı bana uzatınca hemen aldım. "İyi dinle bak bu son anlatmıştım." dedim Alper'e doğru dönerek. Beklentiyle açtığı kahverengi gözlerine baktım. Bu sekizinci anlatışımdı ve bırakmıştım. "Şimdi senden başlıyorum."dedim ve derin bir nefes aldım. "Sen Cenk'ten, Cenk Duygu'dan, Duygu Rüzgar'dan, Rüzgar benden, ben Demir'den, Demir Pelin'den, Pelin Arda'dan, Arda henüz adını dahi bilmediği gizemli kızdan hoşlanıyor buraya kadar tamam mı?" Tek nefeste anlattığım karşısında ben bile şoka girmişken Alper büyüttüğü gözleriyle bana baktı "Bunların hepsini sen nereden biliyorsun ya?" Şaşkınlığı karşısında sadece gülümsemekle yetindim. Olağanüstü güzel beynime hakaret edişini göz ardı etmiştim. "Ayrıca üçgen falan hikaye bildiğin aşk çokgeni bu." Haklıydı halay zinciri gibi dizilmiştik bir medilimiz eksikti. "Onu bunu geçte bu nasıl kolej ya niye hiç kavuşan yok." Sitemim ona da mantıklı gelmiş olacak ki kafasını salladı. "Ama biliyor musun bunların hepsi sahte daha hiç kimse gerçek aşkı bulamadı." Söylediğini umursamadım ben halimden memnundum ya da ben öyle sanıyordum emin değilim. Ki *** Klişeden hallice en karışık yaz dizilerinden de karmaşık... Kimin eli kimin cebinde belli değil Açıkçası ben daha çözemedim gelin birlikte çözelim... Kapak tasarımı:@eskisever