bklnn
4 stories
TÖRE  -Töre Serisi 1- by ipekceviz
ipekceviz
  • WpView
    Reads 13,250,812
  • WpVote
    Votes 331,432
  • WpPart
    Parts 70
Bir karar, bir insanın tüm hayatını değiştirebilir miydi? Umutlarını kurutabilir miydi? Gökkuşağının renklerini silebilir miydi gözlerinde? Bir adam, bu kadar acımasız olabilir miydi? Geride bıraktıklarını unutmaya çalışmak ne kadar doğruydu? Yeni bir sayfa açılmıştı, Buke için. Ancak bu sayfa bembeyaz değil, kapkaranlıktı.
PSİKOPAT by MihriMavi
MihriMavi
  • WpView
    Reads 85,371,351
  • WpVote
    Votes 1,120,362
  • WpPart
    Parts 64
Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. Buket, çevresine ve yeni başladığı liseye uyum sağlamaya çalışırken öyle büyük bir hata yapar ki her tavrıyla belayı temsil eden Kağan'ın tüm dikkatini üzerine çeker. Hiçbir sınır tanımayan Kağan, Buket'e olan öfkesini göstermekten geri durmaz. İkisi de birbirinden ölesiye nefret ederken, kaçınılmaz sona doğru adım adım yaklaşıp kendilerini imkânsız bir aşkın içinde bulurlar. Tehlike, bir gölge misali Buket'in üzerine çöktüğünde, Kağan'ın ürkütücü karanlığını aşkıyla aydınlatabilecek mi? Yoksa etrafını saran karanlığa yenilerek ruhunu siyaha kaptırıp yok olup gidecek mi?
Masumiyet Çağı by AsBurn
AsBurn
  • WpView
    Reads 181,872
  • WpVote
    Votes 4,288
  • WpPart
    Parts 69
Onlar birbirinden habersiz bir güne başlamışlardı.Güneşin o parlak ve göz kamaştıran ışığıyla birbirlerinin içine dokunmuşlardı . Belki iyi bir dokunuş ,belki de kötü bir dokunuştu. Bunu kim bilebilirdi ki? Kim bilebilirdi ,daha onlar bile bunu bilmezken? Kim hissedebilirdi ki onların tutkularını ? Onların kalp atışlarını... Daha onlar bile bilmezken! Evet arkadaşlar çok geçmeden Masumiyet Çağı kapısı aralansın! Çünkü onlar çoktan o kalplerinin demir kapılarını aralamış olacaklar! *Hikayeden kesitler* "Sakın bana yaklaşma!" "Elbisenizi getirmem için size yaklaşmam gerek Leydim." "Hayır! Gelme sakın! Ben gelirim." "Peki Leydim sizi bekliyorum." "Arkanı döneceksin ama!" "Ah! Sizin güzelliğiniz karşısında nasıl arkamı dönerim!" "Benim gibi soylu bir Leydi ile nasıl konuşuyorsun sen öyle! Aklınızdaki o pis senaryoları silin hemen." "Ama bir türlü silemiyorum..." "Bak! Eğer bakarsan tanrı şahidim olsun seni zindana attırır aslanlara yem ederim!" "Bu teklifinizi bir düşüneyim!" "Tanrım! Kafanı bir yere mi çarptın sen ?" "Hayır ama Leydim , sanırım kalbimi bir yere çarpmış olabilirim." "Pis ukala!" ..................................................................................................... "Biliyor musunuz Lordum?.Sizden nefret ediyorum!" "Vav! Leydim kusura bakmayın ama sanırım bana aşıksınız!" "Ne! Hayır ben öyle bir şey söylemedim." "Büyük halam sevgili Leydi Tatyana çocukken hep nefretin arkasında bir gizli aşk yatar derdi." "Ah! Lordum. Kandırılmışsınız da haberiniz yok ! Nefret sadece ama sadece nefrettir! Halanız sevgili Leydi Tatyana'ya benden selam iletin." "Çocuklar sonunda sizi bulabildim! " "Tatyana hala?" "Tatyana hala mı? Tanrım beni duydu!"
Baş Belası(AskıyaAlındı) by beyzazaydin
beyzazaydin
  • WpView
    Reads 7,552,317
  • WpVote
    Votes 257,812
  • WpPart
    Parts 69
"Bırak beni!!" Kolumu birkez daha çekip gecenin karanlığında hızlı hızlı ilerlemeye başladım. Boş sokakta yankılanan topuklularımın sesi hiç olmadığı kadar sinir bozucu geliyordu. "Beni dinliyceksin!" Kolumu tekrar kurtarmaya çalıştım ama benden kat kat daha güçlü olduğunu hesaba katmamıştım. Beni kendine çevirdi. "Seni dinlemek istemiyorum aptal!!" "Dinlemek zorundasın sarışın!" Kurtaramayacağımı bile bile kolumu çekiştirmeye başladım. "Yüzkez söyledim bırak artık. Seni istemiyorum!" dedim hissettiklerimin tam aksine. Gözlerine bakmadığım için yalan söylediğimi anlayamazdı ama giderek güçsüzleşen sesim anlaması için başka bir açıklık veriyordu. "Bırak.." Benim aksime güçlü çıkan sesiyle "Bırakabiliceğimi mi sanıyorsun? Benim elimde mi bu?" diye bağırdı. "Seni bırakmayı denedim Mira. Seni üzdüğüm her an. Değiştiğimi farkettiğim her an. Ama başaramadım çünkü.." diyip elimden tuttu ve başına getirdi. "Ben buramla düşündüm." dedi sinirle. Gözlerimin tam içine bakıyordu. Avucunun içindeki elimi kalbine götürdü. "Ama sen buradasın." Göz yaşlarımı saklama savaşlarımda yenilirken hıçkırıklarım duyuluyordu. "Seni bırakmıycağım baş belası." Onu onaylamazcasına başımı salladım. Titrek çıkan sesimle "Senden nefret ediyorum!" dedim. Ama hiç bir şey kalbimin onunla attığı gerçeğini değiştirmiyordu. Yanaklarımdaki yaşları eliyle silerken gözlerimin tam içine baktı o denizi aratmayan mavi gözleriyle. "Bende senden nefret ediyorum." Öpüşünü dudağımda hissettiğim an karşılık vermeye başladım. Elimi yumuşaklığını ezberlediğim saçlarına daldırdım. Kolları güven verircesine belimi sardı. Öpüşü ise zaten, renkli dünyanın ta kendisiydi.