Hoca bir an tereddüt etti. Böyle bir şeyin olacağına ihtimal vermek istemiyordu. Çaktırmadan kağıda bir şeyler yazıp Jisung'un önüne koydum. "Çantanı göster ve rahat ol." Bana kısa bir bakış attı. Ardından da çantasını masanın üzerine koydu. "Bakın hocam." dedi.Hoca bir an tereddüt etti. Böyle bir şeyin olacağına ihtimal vermek istemiyordu. Çaktırmadan kağıda bir şeyler yazıp Jisung'un önüne koydum. "Çantanı göster ve rahat ol." Bana kısa bir bakış attı. Ardından da çantasını masanın üzerine koydu. "Bakın hocam." dedi.

"siktir" dedi sessizce "siktir bunu görmemeliydim." Merdivenleri ses çıkarmadan aceleyle indi. Şimdi ne yapacaktı. Gördüklerini ona bahsetmeli miydi?

-Tamamlandı- Jisung stresli zamanlarında rahatlamak için sürekli birileriyle yatan bir gençti, ama bir gün barda tanıştığı bir adam hayatını tamamen değiştirecekti. Bu seferki ilişkisi de tek gecelik kalabilecek miydi? ⚠Bu kitap, ağır dil ve +18 sahneler içermektedir⚠ En iyi sıralama: #1 tekgecelik

-Tamamlandı- Han Jisung bir Melekti, görevi de sadece Cennete gelenleri ağırlamaktı. Ama Jisung bir Melek olarak doğmamıştı, eskiden bir insandı ve erken yaşta ölünce Melek olmuştu. Her daim görevinden daha fazlasını yapmaya hep hazırdı, bu onun için sadece bir iş değildi. Lee Minho ise bir Şeytandı. Aslında yaratılan ilk Şeytanlardandı. Görevi yaşamayı hak etmeyen insanları öldürmek ve ruhlarını toplamaktı. Fakat bu görevi keyfinden yapmıyordu, onun için bu sadece işten ibaretti. ⚠ Bu kitap ağır bir dil, +18 sahneler ve bazı rahatsız edici ögeler içerebilir ⚠ En iyi sıralama: #1 turkcefic

"Başka sorusu olan?" Kafamın içine yansıtılan bir projeksiyonda şu anki kadar ürkmüş olmayan bir Han Jisung el kaldırdı ve ona söz hakkı veren Bay Lee'ye, 'ya sınırları aşarsak' diye aptal bir soru sordu. Bay Lee ise az önceki sert ifadesinden eser kalmamış bir şekilde, sanırım asla göremeyeceğimiz ama Tanrıları bile kıskandıracak bir tebessümünü dudaklarında kırarak 'dene ve gör' dedi. Tam o esnada projeksiyonun daha iyi çalışması için üzerine vurulması gibi kolumu itikleyen Changbin kafamın içindeki ışıkları tekrar yaktı ve herkes gibi benim de olumsuz anlamda kafa sallamama vesile oldu. Hayır, başka bir sorumuz yok. Fakat, bir sorunumuz var. │ 22 Temmuz 21 - 06 Ocak 22

Kore'de başta kahve ithalatı ve işletmeciliği yapan zengin ailenin biricik varisi olan Minho'nun çalışmak gibi bir kaygısı yoktu. Fakat tüm işlerin başında olan büyükannesi Minho'nun bu sorumsuz tembel yaşantısına artık dur demeye karar vermiş torunu ile bir pazarlık yapmıştı. Ya görücü usulü randevulardan birinde beğendi bir kadınla evlenecek ya da ailesine ait kahve fabrikasına bağlı batmak üzere olan bir kafeyi yeniden canlandıracaktı. Eğer ikisi de olmazsa Minho servetten mahrum kalacak ve kendine göre eğlenceli olan yaşantısına veda edecekti. Yaptığı tercihte ona en çok destek olacak kişi hiç şüphesiz çalışkan genç yaştan itibaren ailesinin geçimini sağlamak için kendini çalışmaya adamış Han Jisung olacaktı.

❝jisung, en yakın arkadaşına karşılıksız aşkı için yardım etmek isterken asıl yardıma muhtaç kişi hâline gelir.❞ shipler: minsung, hyunlix, changminin

Eşi tarafından özel çocuğuyla terk edilen Minho hayatını meleğinin eğitimine adayacağına ve hayatlarına başka birini almayacağına yemin etmişti... Karşısına o güzel özel eğitim öğretmeni Han Jisung çıkana kadar.

"durduramıyoruz artık düşman gibiyiz." "beni öperken gayet iyi anlaşıyorduk?"

Denizlerin keşfedilmemiş karanlık derinliklerinde saklanan Claris'ler... Yüzyıllar önce insanlarla birlikte yaşadıkları yeri terk edip bir daha karaya çıkmamak üzere yemin etmiş varlıklardır. Yemini bozan kişi ise kızılla mavinin kesiştiği beden olan Han Jisung olacaktır. O, atalarının aldığı karara karşı çıkan ve kaybolan kız kardeşini bulmak için tamamen insana dönüşür ve denizi ardında bırakarak karaya çıkar.