ಥ_ಥ
26 stories
BORAN BEY  (Aşık Mafya SERİSİ2) by Mevsimm_
Mevsimm_
  • WpView
    Reads 179,935
  • WpVote
    Votes 6,881
  • WpPart
    Parts 8
Kadın; Adamın şah damarının son atışıydı... Adam; Kadının cehennem sandığı cennetiydi... Tutku, şiddet, korku; her duygu da yaşanan bir aşkın koynuna serpilen ilk tohum gibiydi... 08.05.2020 01:50 © Tüm hakları şahsıma aittir.
Ç A K I R B E Y  (Düzenlenecek) by kalben21
kalben21
  • WpView
    Reads 205,316
  • WpVote
    Votes 4,676
  • WpPart
    Parts 4
♡ 𝑇𝑎𝑚𝑎𝑚𝑙𝑎𝑛𝑑ı ♡ ᴄ̧ᴀᴋıʀʙᴇʏ sᴇʀɪsɪ -𝟷- "Ben Bir Canavar Değilim. Sadece Herkesten Bir Adım Öndeyim." ŞİDDET VE KÜFÜR İÇERİR!!
GÜMÜŞPALA by baharistan
baharistan
  • WpView
    Reads 7,649,759
  • WpVote
    Votes 298,967
  • WpPart
    Parts 75
Hamza Mahir GÜMÜŞPALA Tanıdığınızı söyleyemem, henüz.
BÜLBÜL KAPANI by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 20,301,510
  • WpVote
    Votes 1,297,005
  • WpPart
    Parts 45
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
PENÇE by ebrsnn777
ebrsnn777
  • WpView
    Reads 254,251
  • WpVote
    Votes 14,101
  • WpPart
    Parts 22
"Eşim." Kalın, ve erkeksi sesiyle konuştuğunda zifir karanlığa karışan gözlerini göremiyordum. Deli gibi titrerken, elimde ki odun parçasına parmaklarımı bir kelepçe gibi kilitledim. Arkama doğru baktığımda karanlık ıssız yol, bütün umudumu darmaduman etmişti. Yanaklarımda ki ıslaklığa vuran rüzgar, yaşları ve dudaklarımı kurutmuştu. Tekrar karanlıkta bir dev gibi duran görüntüsüne kafamı çevirdim. "Bir adım daha atarsan yemin ederim seni öldürürüm." Ve o adımı attı.
ANDROFOBİ by AysenurrYolatt
AysenurrYolatt
  • WpView
    Reads 61,220
  • WpVote
    Votes 4,340
  • WpPart
    Parts 20
Beria Işık, çocukluğundan beri babasından gördüğü şiddet ve kısıtlamalardan ötürü psikolojik sorunlar yaşayan, sevgi ve şefkat dolu bir anaokulu öğretmenidir. Yaşadığı psikolojik sorunları dile getirmeye utanan genç öğretmen, psikoloğa gitmek istese de bunun ortaya çıkması durumunda mesleğinden uzaklaştırılacağını düşünüp psikoloğa gitmekten korkar. Tedavi olmak yerine, yaşadığı tüm sorunlarla birlikte kendine küçük, sessiz ve hüzün dolu bir hayat kurmayı tercih eder. Beria'nın kurduğu bu hayatı, onun bütün korkularından oluşan, soğuk ve ters bir kişi tarafından yerle bir olur. O kişi; Azrail Kaner. İsmi gibi bir adam. Ve bu adamın kararmış kalbinde kurtarılmayı bekleyen kimsesiz bir çocuk. Onları bir araya getiren kötü olaylar, birbirlerinin yaralarına dokunup sızlatmaya neden olurken oluşan tutkulu aşkın en büyük engeli; Androfobi'dir.
Enteresan Adam by Gizli__prenses
Gizli__prenses
  • WpView
    Reads 24,523
  • WpVote
    Votes 1,121
  • WpPart
    Parts 44
Türkiye'de bir akıl hastanesinde yatan yabancı uyruklu Brendon Scott, Fırat Birgen tarafından anoreksiya hastası ile mücadele eden kızını düşmanlarından koruması üzerine hastaneden çıkartılır. Başta amacı, gelecek problemlerden kızını uzak tutmaktır ancak yanılmıştır çünkü en büyük problem Brendon Scott'ın o hastaneden çıkmasıdır. ~~~~ "Metrobüste ki herkes sana bakıyor," diye fısıldadım. Yüzünü bana çevirdiğinde, her zamanki gibi soğuk ve sert ifadesini bozmamıştı. Kimseyi umursamadığını artık anlamıştım ama onlarca insanın onu mükemmel bir manzarayı izler gibi izlemesine öylece kayıtsız kalmasına şaşırmadan edemiyordum. Hansel ile Gratel'in ormanda karşılaştıkları eve benziyordu bu adam. Dışarıdan bakıldığında iradeyi afallatan, hipnotize eden ve ulaşmak için her şeyi feda ettirecek tehlikede bir güzellikteydi ama tek fark, içeri girildiğinde onları karşılayan cadı değilde İstanbul'un bir köşesinde, akıl hastanesinin birine mahkum edilmiş Brendon olacaktı. ~~~~~~~ -KİTABIN TÜM HAKLARI TARAFIMA AİTTİR!-
Kantinci Komando - Texting +18 by arriaq
arriaq
  • WpView
    Reads 647,474
  • WpVote
    Votes 28,333
  • WpPart
    Parts 56
Evde, boş vakitlerinde sıkılan ve üniversitesi online olmuş bir kız eğlenmek için ne yapabilir? Bizim kızımızın, askerliğinde kantinci olan bir adamla eğlenmek istediği doğru, peki; ya yazdığı adam kantinci değil de bir komandoysa? Münire: PATATES Münire: KIZARTMA Münire: PATATES KIZARTMASI! Münire: ay acaba beyefendi bir kere de askerler için patates değil de benim için beni soysanız nasıl oluurrr?? Kıvanç: Küçük hanım tekrar ediyorum, ben kantinde çalışmıyorum. Kıvanç: sıkıldığınız bariz lakin çocukça eğlenceleriniz için başka birini bulun. Münire: ya hadi ağlama, daha doğru düzgün silah bile tutamıyorsundur sen kesin Münire: ondan seni kantine vermişlerdir, kıyamam... Münire: ay ama gel benim keçi sakallı Mahmut'um, başka bir şeyleri düzgün tutabiliyorsundur belki de sen... Münire: denemeden bilemeyiz, değil mi ;) Kıvanç: Aa hanımefendi, tekrar tekrar ediyorum, aradığınız kişi ben değilim. Kıvanç: patates soyacak adam mıyım lan ben? Kıvanç: ayrıca gayet de düzgün tutarım, Kıvanç: silahımı. Münire: ay tabii aşkım, tabii :)))))))) Münire: BAKİM NASIL TUTUYORSUN Kıvanç: fotoğraf* Münire: ya sen şaka mısın aq? #aşk etiketinde 21! #aksiyon etiketinde 2! 8 Nisan 2023.
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,495,382
  • WpVote
    Votes 545,449
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.