👀
5 stories
Kırmızı Haziran by iremmipelin
iremmipelin
  • WpView
    Reads 1,538,740
  • WpVote
    Votes 117,566
  • WpPart
    Parts 76
Pars, Atlas'ın önce ilk aşkı, sonra oyun arkadaşı oldu. Oynadıkları oyunun ipleri ayaklarına dolandı. Biri kaldı diğeri kaçtı. Çok zaman sonra kapı yeniden çaldı, postacı kapıya bir kaset bıraktı. Kasette Atlas'ın abisinin, Aras'ın katilinin sesi vardı. Atlas duyduğu sesin, Pars'ın peşine düştü. 🩸 "Pars..." dedim. "Seni öldüreceğim." "Lütfen..." dedi, gözlerini gözlerimden çekmeden. "Atlas, lütfen öldür beni."
PARAVAN by rabia_kbl
rabia_kbl
  • WpView
    Reads 10,045
  • WpVote
    Votes 1,807
  • WpPart
    Parts 30
Kapısı kapalı çikolata dükkânının önünde durdum. Saate baktım; 12: 58 Son iki dakika kalmıştı. Elimi cebime götürüp son kalan çikolatamı da yemek için çıkardığımda, poşetin rengi ürpermeme sebep oldu. Pembe. Çikolatanın pembe poşetini açıp yemeye başladım. Gözlerim yukardaki tabelaya dikildiğinde, bu rengin son bir yıldır çokta masum gelmediğini anlamıştım. ... Damağımda kalan çikolatanın üzerinde dilimi gezdirip, içeri doğru kararsız adımlar atmaya başladım. Kapıdan içeri girip, onunla aramızda birkaç adım kala durdum. Bu sefer ben ona gözlerimi dikmeme rağmen o, ısrarla elindeki lanet şeye bakmaya devam ediyordu. Pembe renkten nefret etmemi sağlayan şeye... "A- Artık okul çıkışları çikolatacıda sana yardım edecekmişim ," dedim titreyen sesimle. Anında başını çevirmeden gözlerini gözlerime dikti. Tedirginlik işte şimdi gerçekten kanıma karışmaya başlamıştı. Elindeki o şeyi tezgâhın üzerindeki tabağın içine koyduğunda, oradaki bıçağı fark etmiştim. "Yaklaş," dedi, ruhsuz bir sesle. Yaklaştım. Artık aramızda sadece tezgâh vardı. Başını yavaşça bana doğru yaklaştırmaya çalıştığında kaçmalıydım o zaman. Ama öylece bana yaklaşıp, nefesini kulağımın çevresinde gezindiğini hissettirdiği ana kadar bekledim. Aptallık ettim! Fakat dudaklarını aralayıp kulağıma söylediği cümleyi sorgulamamakla en büyük hata ve aptallığı yapmıştım. "Hayatta gördüğümüz bazı şeyler bir paravandan ibarettir." Keşke sorgulasaydım.
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek by AnitaFelipova
AnitaFelipova
  • WpView
    Reads 1,268,197
  • WpVote
    Votes 74,123
  • WpPart
    Parts 47
Bir şeyi çok isteyince, sahiden olur mu?
Düşmüş Melekler Senfonisi by profeysinil
profeysinil
  • WpView
    Reads 2,322,034
  • WpVote
    Votes 163,969
  • WpPart
    Parts 81
Watty's Gizem&Gerilim Kazananı 🏆 🏆 MysteryTR Ödülleri - Yıla Damga Vuran Gizem&Gerilim Hikayesi -*- "Normal insanların, eline anormal olma fırsatı geçmemiş kişilerden oluştuğunu görecek ilk kişi sen değilsin. Tarih, bu gerçeğin farkına varmış krallarla, filozoflarla ve din adamlarıyla dolu. Çürümek ve çürütmek için fırsat kollayan bu yığına, onlar engel oldu. Medeniyeti; toplumun gözünü yasalar, günahlar ve yalanlarla korkutan adamlar kurdu. Çünkü koyduğu kanunları kendisine tanrının yazdırdığını söyleyen Hammurabi, bunun yalan olduğunu biliyordu. Çift boynuzlu miğfer taktığı için halk arasında Zülkarneyn olduğuna inanılan Büyük İskender, bu yalana göz yumdu. Tıpkı topraklarını işgal ettiği Mısır halkının karşısına sarıkla çıkarak Müslüman olduğunu söyleyen Napolyon Bonapart gibi. Napolyon, Mısırlıların başını yalanlarla meşgul etmezse, çıkacak isyanda o başları gerçeklerle almak zorunda kalacağını biliyordu. Vahşetin bir açıklaması olmadığını görecek kadar yükseleceksin. Tıpkı senden öncekiler gibi. Yukarı tırmandıkça ışığın azaldığını fark edecek ve nihayet, karanlığın sadece karanlık olduğunu öğreneceksin. En sonunda ise, sokağa çıkıp yaklaşan kötülüğe karşı uyarmak istediğin insanların, fırsat bulduğunda seve seve o karanlığa dahil olacağı gerçeğiyle yüzleşecek; Ve sonra düşeceksin."
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,328,788
  • WpVote
    Votes 693,647
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.