The Robin Hood Project (mpreg)
Bizi koruyan kişinin fedakâr da olsa bir suçlu olduğunu öğreniyordum, soyguncu bir örgütün üyesiydi. Üstelik bu örgüt arananlar listesinin başlarını çekiyordu, Robin Hood. Zenginden çal, fakire dağıt.
Bizi koruyan kişinin fedakâr da olsa bir suçlu olduğunu öğreniyordum, soyguncu bir örgütün üyesiydi. Üstelik bu örgüt arananlar listesinin başlarını çekiyordu, Robin Hood. Zenginden çal, fakire dağıt.
"Neden saçların gri senin?" "Sen neden hastane kokuyorsan, ondan."
kederli bir akşamdı. biraz içmiştik, biraz da sarhoştuk. hepsi buydu. /me earl and dying girl filminden uyarlama fikriyle yola çıkıp esinlenme olarak yolunu tamamlamış bir fictiondır, tamamen bağımsız olsa da bazı bazı hatırlatma hissi yaşatması bundandır./
Bazı insanlar, Tanrı'nın ışığına sahipti. Güzellikleri ruhlarından taşar, bedenlerine sığmazdı. Böyle insanlar; o insanlardı: En ünlü şairlerin şiirleri, en eski destanların mükemmel kahramanları, Dante'nin çıktığı yolculuk, evrenin çözümlenemeyen şifresiydi. Böyle insanlar korkunun kaynağıydı. Yanında görünemez...
"Güneşim, ayım sana ışık olsun Baekhyun," dedi bana. Dışarıda kıyamet koparken, insanlar ölürken o burada başka bir kıyamet daha koparıyor, beni öldürüyordu. "Bu ömür bir daha gelmez," dedi sonra. "Bütün ömrüm senin olsun." İçimde varlık acısı, güneşin sıcak ve yanık yüzünde ayın ölgün ve lekeli yüzü. ||Royalty, Fant...
"eğer..." dedi, omeganın mührüne dudaklarını bastıra bastıra konuşurken. "...alfana karşı saygısızlık edersen, bir daha ki sefere bu kadar nazik davranmam." [ilk kaisoo omegaverse.]
⚠Glenda Sanders'in aynı isimli romanından uyarlamadır! (Başlangıç:18 Şubat 2019 ~ Bitiş: 11Temmuz 2019)
❝ kitabın sonunda nasıl jinwoo ölür? ❞ - texting - tamamlandı © mindaextae
Kelimelere ihtiyaç duyulmayan bir dünya. Sessizliğin içinde umut dolu bir ses. "Evlen benimle Soo!"
Yaz mevsimi bizi bir arada tutan tek bahaneydi, göz göre göre bitiyoruz şimdi.
"Kullandığımda hayatımda geri kalan her şeyi unutup bambaşka bir yerde buluyorum kendimi, tarif edemediğim türden uçsuz bucaksız bir yerde. Bazen her şey yok oluyor, bir tek ben kalıyorum, bazense tıpkı kitaplarda tasvir edilen cennetteki gibi bir yerde oluyorum. Uçuyorum, istediğim yere gidiyorum. Dünyayı ben yaratmı...
"Ben Komutan Park Chanyeol. Bundan böyle, kralım Byun Baekhyun, benim en büyük yeminim."
Kyungsoo, 50 doların üzerindeki her şeyi özel tasarım olarak görüyordu. Yeni iş yerindeki kimse onunla aynı fikirde değildi. Özellikle aynı anda hem mükemmelliğin somut örneği hem de şeytanın ta kendisi olabilen patronu. Yazar: jongnugget Çeviren: Stereojoy Hikaye, "The Devil Wears Prada" filminden esinlenerek yazılmı...
"Çocuklar pembe yalanlar da söylerler, benim söylediklerim pembe rengini yitireli çok oldu, üzerinden yüzlerce ilkbahar geçti ve benim sonbaharım hiç bitmedi." Baekhyun'un Chanyeol'e olan nefreti tahta kapaklı defterinde saklı. 🌲🌻✨ [!] Yetişkin İçerik Riverdale × Ölü Ozanlar Derneği × Saksı Olmanın Faydaları
"Berbat haldeyim ve yoruldum, itiraf etmeliyim ki ateşe dayanıklı değilim..." Yutkunmak için birleştirdiği dudakları aralanmadan kaybolmuş bakışlarını yakaladım ve dev için yarım kalan şarkıyı tamamladım. "Bunu beni yakmaya başladığında fark ettim." [20.09.2017 14.02.2019]
Baekhyun, dolabında kimden geldiğini bilmediği bir kitap bulur. "Bana neden karadut diyorsun?" "Çünkü saçların bana karadutları anımsatıyor. Çünkü gömleğime karadutların bulaşıyor Baekhyun. O lekeleri yıkasan çıkmaz." "Beyaz gömlek," dedim. "Ona mı bulaşıyor Karadutlarım?" "Evet," dedi. " O kadar çok bulaşıyor ki, k...
"Oturup senin için Manas Destanı bile yazabilirdim," dedim. "...eğer değer verip, onu okuyacağını bilseydim."
"Ateşin etrafında dolaşıyorsun , Luhan. Ateş seni yakar. Kül eder... Ben bulaşmak isteyebileceğin biri değilim."
Ares oğlu Chanyeol, Zeus oğlu Sehun, Poseidon oğlu Jongin, Dionisos oğlu Jongdae, Athena oğlu Kyungsoo... Tanrı çocuklarını Hades ile karşı karşıya gelmeleri için hazırlayan bir sığınak... "Toplanın Tanrı dölleri! Toplanın ve sıraya geçip eğilin! Yüce Tanrıça Afrodit, sonunda çocuğunu bize gösterecek!" Ve tabii ki, T...
Sehun, siyah severdi. Hayır, her şeyi siyah değildi. En azından saçları siyah değildi. Kısacası Sehun'du işte. Pek renk sevmezdi hayatında. Ta ki, o gelene kadar. Luhan, renkliydi. Evet, her şeyi renkliydi. Saçları bile. Kısacası Luhan'dı işte. Siyah ve beyazı renkten saymazdı. İstemezdi hayatında. Ta ki, ona gidene...
Sen bayım! Evet, sen! Üzerindeki gri takım elbiseyle file benzeyen adam! Yüzündeki o korkunç maskeyi indireceğim. Sen canavar değilsin. Sadece canavar olduğunu söyleyip insanları etrafından uzaklaştırmaya çalışan bir korkağın tekisin.
|| "Biliyor musun Luhan, lavanta gibi kokuyorsun ve benim alıp bağrıma basasım geliyor seni." || maiimia ® ||
Biri manhwaga olma uğruna tek başına sessiz sakin bir eve geçmeyi, diğeri ise her gün kapısına dayanan ayyaş ev sahibinden kurtulup kendi evinin sahibi olmayı hayal ediyordu. Lakin, ikisi de kendilerini dolandırarak aynı evi satan şerefsiz emlakçıyı hesaba katmamıştı.. ● ● ● EXOHunHanPLANET
Kuzeyin soğuk ayazında bedenini titreten rüzgara direnerek yürüyordu. Soğuk rüzgar her estiğinde derisi titreyerek kürkünü hareket ettiriyor ve azalan direncini daha da zayıflatıyordu. Kırmızıya boyanan kürküyle aynı renge sahip diz boyu kar üzerinde, arkasında kırmızı birer damla bırakarak santim santim ilerliyordu. ...