Tavsiye ettiklerim
44 cerita
ÂFİTAP oleh ZeynepSara556
ÂFİTAP
ZeynepSara556
  • Membaca 346,420
  • Suara 16,591
  • Bagian 24
#Anlaşmalı evlilik Derler ki; aşkın fizik kanununda, seni kuvvetle kendisine çeken insandan uzaklaşmaya çalıştıkça, onun etrafında dolanmaya başlarsın. • • • *Kurgunun bütün hakları bana aittir! En ufak bir çalıntı durumunda, gerekli işlemler başlatılacaktır.
Safderun oleh singulce
Safderun
singulce
  • Membaca 7,684
  • Suara 880
  • Bagian 43
Narin Durukan'ın gizemli ölümü ve o geceye dair bilinmeyenleri çözmek adına yola çıkan Vera Toksöz'un tek dileği yalnızca bu gerçek hikayeyi kaleme almaktı. Fakat hikayenin önemli kahramanlarından Ege Köksal'ın anlattıkları karşısında kendini Narin Durukan'ın hayatının tam orta noktasında bulur. Hikayeye gittikçe daha çok çekildiğini hisseden Vera'nın Ege Köksal'a karşı merakı da günden güne artar. Ne yazık ki o esrarengiz gecenin ardında yatan gerçekler ve şahıslar Vera'yı hiç beklemediği durumların içerisine sokar.
ZİFİRİ SULAR ÇİÇEĞİ oleh paragonahope
ZİFİRİ SULAR ÇİÇEĞİ
paragonahope
  • Membaca 70,450
  • Suara 7,987
  • Bagian 39
"Arkanı dönme, daha değil." Sinirlerim iyice gerilirken gözlerimin kapalı olması elimi kolumu daha da bağlıyordu. "Bir insansın, değil mi?" diye sordum aklıma gelen ihtimalle. "Yani, sesin ve tenin insan gibi ama yüzün başka bir şeye mi benziyor?" Kapalı gözlerim sanki irileşti. "Korkunç mu?" Güldü. Yemin ederim kulaklarım, okyanustaki hırçın dalgalarda hissettiğim huzur kadar dingin bir gülme sesini işitti. Tüm tüylerim diken diken olurken farkında olmadan benim de dudaklarım iki yana kıvrıldı. "Ait olduğun yere geldiğinde hepimizi göreceksin." ~~~~~~~~~~~ Senelerce karada yaşayan Elis, okyanustan duyduğu sesler ve gördüğü rüyalar sonucunda ait olmadığı bir yerde yaşadığını anladığında her şey için çok geç olacaktı. Suyun kilometrelerce altında onu savaşın eşiğinde bir ülke beklerken muhafızları ve düşmanları çoktan karşı karşıya kalmıştı. Bir deniz kızı ne kadar boğulabilirdi? Okyanusta yaşayan son iki Zifiri, hem birbirlerini koruyup hem de hakları olan taht'ı alabilir miydi? Okyanus ülkesinin kanlı taht'ı kırılgan mührün sesi ile ilk çatlaklarını vermeye çoktan başlamıştı.
Yılan Yuvası oleh S-Mare
Yılan Yuvası
S-Mare
  • Membaca 302,676
  • Suara 31,634
  • Bagian 49
"Çok yakınımdasın kedicik. Dikkat et, ısırabilirim." "O halde sana yeni bir bilgi daha çıngıraklı." Öfkesi birden çekilmişti. "Bir Aslanın dişleri de çok keskindir. Dikkat et. Ben sadece ısırmam, parçalarım." "Vay be!" dedim hiç oralı olmadan. "Nasıl korktum fark ettin mi? Titriyorum yine." Sessiz kaldı ama hala belimde duran eli sıkılaştı. Birden tüylerimi diken diken edecek bir şey yaptı. Dişleri boynuma sürttü. İnce derisini çekip örseledi. "Ödeşelim ister misin..." dedi, nefesi boynumu yalayıp geçti ve Lian ekledi. "...çıngıraklı?" --- Assra Marian Sallister... Bir Ak Yılan prensesiydi ama ummadığı bir ihanetle kendini bir Aslan prensin pençeleri altında buldu. Şimdi ya o Aslanı öldürecekti ya da... Hayır, başka bir seçenek yoktu. Onu öldürecekti! *Ejder Ateşi Serisi 1. Kitap: Yılan Yuvası (Tamamlandı) 2. Kitap: ... 3. Kitap: ... 4. Kitap: ...
İzdüşüm oleh Elentdri
İzdüşüm
Elentdri
  • Membaca 6,837
  • Suara 843
  • Bagian 28
Galibiyet yalanlarla ilmek ilmek örülmüş ipin ucunda bekliyordu ve bu mücadeleyi yalnızca bir cambaz kazanabilirdi. Tüm hünerlerini sahne ışığında gösterebilecek, gözler üzerindeyken hata yapmadan ipin üzerinde gerekeni yapabilecek bir cambaz. O ipin üzerine çıkmak geri dönüşü olmayan bir karardı ve ilk adımı attığımda dengem sarsılırsa uzun süre devam edemezdim. İp keskin bir bıçak gibi ayaklarımı acıtacaktı, yükseklik korkularımı tetikleyecekti ve sahne ışığı kimi zaman sönecekti fakat beni en çok yaralayan benimle birlikte o ipin üzerinde yürüyen bir diğer cambaz olacaktı. En az benim kadar dengeli yürüyen, karanlıkta dahi pes etmeden kanlı ayaklarına aldırmadan ilerleyen cambaz; Pars Sancar. 'Sen atmayı bilmeyen bir kalbe nasıl atacağını öğretiyorsun, buna mucizeden başka bir isim veremem ben.'
YARALASAR(Kitap Oldu) oleh Maral_Atmc6
YARALASAR(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Membaca 16,615,397
  • Suara 671,838
  • Bagian 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
BRONZ SERİSİ oleh zanegzo
BRONZ SERİSİ
zanegzo
  • Membaca 11,524,728
  • Suara 792,687
  • Bagian 75
❝El bebek, gül bebek değil; el bebek, öl bebek.❞ Karanlık örgütün kurduğu düzen için doğmuş bir kız çocuğuyken ona verilen en büyük ceza sevgisizlikti. Kaderini kabullendi ve kartını oynadı. O kim miydi? Hisar Alatav. Hayır, sil. His Alatav. Karanlık düzenin kıyameti olmak üzere. O ise Bronz. Karanlık örgüte başkaldırıp kartları yeniden dağıtan adam. Ona Bronz derler. Onların tohumları el bebek gül bebek değildi; el bebek öl bebekti.
BEYAZ LEKE oleh asliaarslan
BEYAZ LEKE
asliaarslan
  • Membaca 37,206,479
  • Suara 2,050,364
  • Bagian 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
PERSONA oleh KathyCalanthe
PERSONA
KathyCalanthe
  • Membaca 991,406
  • Suara 48,562
  • Bagian 22
KARANLIK VE AYDINLIK SERİSİ / KISIM I Feray Eldem, psikoloji okurken aynı zamanda Karaköy'de bir sanat galerisinde çalışmaktadır. Gece yarısı telefonuna gelen mesaj ile galeriye gittiğinde patronunu ölü bulur ve işlenen cinayet ile Feray şüpheliler listesinde bir numaraya yerleşir. Cinayetin hemen ardından evine kırmızı zarflar gelmeye başlar. Her zarf bir bilmeceden ibarettir ve cevap doğruca diğer zarfa gitmektedir. Çocukluğundan beri babasıyla define avı oynayan Feray bu gizemi çözmeden edemez ve varını yoğunu şüphelisi olduğu cinayeti aydınlatmaya koyar. Bu süreçte ise ona karşı dairesine yeni taşınan, imalı sözleri ve tavırlarıyla Feray'a hatırlayamadığı geçmişinden geldiğini düşündürten, son derece gizemli bir karaktere sahip olan Hektor yardım eder. Bilmeceler çözüldükçe geçmişin kapıları aralanır ve yaralı zihinler bir araya gelir. ✨ "Yaralı zihinler bir araya geldiğinde Dite Şehri'nin kapıları aralanır. Kırmızı daireler sarar etraflarını. Sınırdan geçen ruhlarını ölçer, kader tartısı."
RUHUNU ARAYAN SERÇE (Final- Düzenleniyor) oleh tanvakti108
RUHUNU ARAYAN SERÇE (Final- Düzenleniyor)
tanvakti108
  • Membaca 42,681
  • Suara 13,472
  • Bagian 35
"Sanki tüm hayatım boyunca yanlış melodiyle dans etmiş gibiyim." Serçe ruhuna sahip bir insan... O, aydınlık ile karanlığın bir biri üzerinden süzülerek yok olmasını sağlayan lânetli... O, ızdırap dolu bir geçmişin, geleceğe taşıdığı izleri söküp almaya çalışan, tükenmiş bir harf. Harflerin oluşturduğu kelime, onun ölümü. Ölümü olan kelime, göğüs kafesinin içinde çiçek açmış adamın ismi... Ölüm çok yakın... Ölüm, ona çok yakın. (Birinci kitap finali.)