Klâsik
29 stories
Cesur Yeni Dünya by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 11,047
  • WpVote
    Votes 451
  • WpPart
    Parts 19
Cesur yeni Dünya bizi 'Ford'dan sonra 632 yılına' götürür. Bu dünyanın cesur insanları kapısında "Cemaat, Özdeşlik, İstikrar" yazan Londra Merkez kuluçka ve Şartlandırma Merkezi'nde üretilirler. Kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için, 'annelik' ve 'babalık' pornografik birer kavram olarak görülür. Toplumsal istikrarın temel güvencesi olan şartlandırma hipnopedya uykuda eğitim ile sağlanır. Hipnopedya seyesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir. "Herkes herkes içindir." Yayınevi: İthaki Yayınları Çevirmen: Ümit Tosun Yılı: 2014
Şehir Mektupları by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 1,645
  • WpVote
    Votes 98
  • WpPart
    Parts 11
Ahmet Rasim bir istanbul yazarıdır. Onun kitapların-da şehrin nabzını, ruhunu, rengini, kokusunu buluruz. Ahmet Rasim'in istanbul'u bu kadar içerden ve ayrıntılı gözlemleyip aktarabilmiş olmasında yetişme ve yaşama biçiminin de doğrudan etkisi vardır. Sokakta, halkın içinde büyüyen Ahmet Rasim, insana ve şehre ait gözlemlerini çocukluğundan son yıllarına kadar çok canlı tablolarla kaydetmiştir. Böylece bir yandan çocukluk arkadaşları, aile çevresi, iş arkadaşları, girip çıktığı okullar, gazeteler, gezdiği mekânlar, semtler ile kendi özyaşamını aktarırken bir yandan da insanları, doğal dokusu, gelenekleri, idari yapısı ile dönemin istanbul'una dair önemli bilgiler bulabileceğimiz zengin bir doküman oluşturmuştur. (...) Edebiyatımızda yaşadığı çevreyi, şehri, gündelik hayatı yazıya dökme alışkanlığı yaygın olmadığı için Ahmet Rasim'in Şehir Mektuplarındaki tanıklığı daha da değer kazanıyor. Ancak bu mektupların hem yayımlandığı günlerde hem edebiyat tarihi içinde kazandığı ünde Ahmet Rasim'in dilinin de büyük payı olduğunu söylemeliyiz. Sokağın, devlet dairelerinin, gazete idarelerinin, eğlence mekânlarını, ev içlerinin, çocuk oyunlarının dilini bütün renkleriyle yakalayıp aktarabilen bu canlı ve kıvrak dille Ahmet Rasim, "gördüklerini anlatmayı" ve en sıradan olayların hikâyesini bile "tatlı tatlı dinletmeyi" bilir. - Doç. Dr. Handan İnci Lacivert Yayıncılık
Monte Kristo Kontu by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 10,818
  • WpVote
    Votes 432
  • WpPart
    Parts 61
Dumas klasik romanın kilometre taşlarından biri olan bu yapıtında, Doğu'ya, klasik mitolojiye ve insan psikolojisine duyduğu tutkulu ilgiyi coşkun bir anlatıda, ustalıklı diliyle harmanlıyor. "Dumas kitlelerin tutkularını paylaşmayı ve doyurmayı diğer tüm romancılardan iyi başarıyordu. Onlar gibi otoriteye, adalete ve serüvene bayılıyor; onlar gibi insanlığı kahramanlar ve alçaklar olarak ikiye ayırıyordu... Bir öyküyü başka kimsenin anlatamayacağı biçimde anlatmayı biliyor; onun kaleminin gölgesinde en yavan anlatı bile bir destan görünümüne bürünüyordu." André Maurois İthaki Yayınları Çeviren: AYSEN ALTINEL
Martı by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 2,503
  • WpVote
    Votes 106
  • WpPart
    Parts 4
Martı, Anton Çehov'un dört büyük tiyatro oyunu kabul edilenler arasında ilk yazılmış olanıdır. 1895'te yazılan oyun, dört ana karakter arasındaki romantik ve sanatsal çatışmalar etrafında geçer. Yayınevi: Cumhuriyet Dünya Klasikleri Yıl: 1998 Çeviren: Ataol Behramoğlu
Böyle Buyurdu Zerdüşt by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 5,866
  • WpVote
    Votes 219
  • WpPart
    Parts 20
Otuz yaşındayken yurdunu ve yurdunun gölünü ardına bırakarak dağa çekildi Zerdüşt. Dağda on yıl zaman zarfında, bıkmadan, usanmadan hep ruhunu dinledi... Ve sonunda içinde, gönlünün derinliklerinde bir değişiklik duyumsadı. Günlerden birgün yıldız, aydınlatacak bir şeyin kalmasyadı yazgın ne olurdu? On yıl varki buruya mağarama çıkıyorsun. Eğer, ben, kartalım ve yılanım olmasaydık, ışığından ve yolundan bezerdin. Fakat her sabah seni bekledik. Işığının fazlasını aldık ve bunun için seni kutsadık. Bak! Ben, fazla bal toplamış arı gibi uzanacak ellere muhtacım. İnsanlar arasında, akıllılar deliliklerine; fakirlerde zenginliklerine kavuştuğu o derin sevinci tekrar yaşatmak için armağanlarımı paylaştırmak istiyorum. Bunun için aşağılara inmeliyim. Nasıl ki sen, cömert yıldız, akşamları denizin arkasına iniyor ve arkadaki dünyaya ışık götürüyorsan, ben de senin gibi, inmek istediğim insanların arasına girmek istiyorum. Ey, en büyük mutluluğu bile kıskanmadan görebilen tek göz, beni kutsa!... Taşmak isteyen kadehi kutsa ki içinden su, altın gibi aksın ve mutluluğun parıltılarını her tarafa saçsın. "Bak, bu kadeh yine boşalmak, Zerdüşt yine insan olmak istiyor." Zerdüşt'ün on yıl sonra insanların arasına karışma isteği ve dağdan inişi böyle başladı. İlgi Kültür Sanat Genel Yayın Yönetmeni / Ahmet İzci Çeviri / Korkut Ata Editör / Taner Dileklen
Maça Kızı by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 5,710
  • WpVote
    Votes 255
  • WpPart
    Parts 6
1799'da Moskova'da doğan Aleksandr Sergeyeviç Puşkin, çarlık yönetiminin zulümlerine karşı yazdığı şiirlerle ünlendi. Daha sonra yazdığı eserlerle Rus edebiyatının kurucusu olarak kabul edildi. ebedi kültüründe Rus halk sanatı epeyce yer tutar. Şiirde lirik, romantik Batı şairlerinni yolunu izleyen Puşkin, öykü ve romanda Gerçekçilik akımına yönelmiştir. Edebi konularını gündelik hayat oluşturur. 1833'te yazdığı Maça Kızı, Puşkin'in yazınsal yaratıcılıktaki ustalığını gösteren öykülerinden biridir. Maça Kızı'nı merak ve coşkuyla okuyacaksınız. Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Çevirmen: Ataol Behramoğlu
Ay Işığı Sokağı by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 4,404
  • WpVote
    Votes 164
  • WpPart
    Parts 5
Fransa'nın bir liman kentinin denizci mahallesinde gezinirken duyduğu arya söyleyen sesi izleyerek tanımadığı insanların marazi hayatlarına dalan bir gezgin; patronuna kölece bağlılığı yüzünden korkunç bir eyleme sürüklenen karanlık, itici ve yabani bir hizmetçi; 1810 yılında İspanya'daki savaşta yaralanan, düşman bir ülkede amansız bir hayatta kalma mücadelesine girişen bir Fransız albay; 1918 yılının bir yaz gecesi Leman gölünde bulunup kurtarılan, ancak sonra yüreğini kavuran yurt özlemine yenik düşen bir Rus savaş esiri; yaşıtları üniversiteye giderken hâlâ liseye devam eden avare bir gencin öğretmeninin otoritesine isyan ettikten sonra ödediği ağır bedel. Zweig bu öykülerde insanı insanlıktan çıkarıp en uç noktalara sürükleyen deneyimlerin izini sürerken, okuru da ister istemez karakterlerinin ruh çalkantılarının içine çekiyor... Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Çevirmen: Regaip Minareci Yıl: 2017
Yakıcı Sır by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 4,569
  • WpVote
    Votes 370
  • WpPart
    Parts 15
Kısa bir tatil için Avusturya Alplerine giden bir baron, zamanını zararsız bir flörtle renklendirmenin yollarını aramaktadır. Kendine fazlasıyla güvenen ve gönül maceralarına her zaman açık olan bu müzmin kadın avcısı, kısa sürede kendisine bir av bulmakta hiç zorlanmayacaktır. Tanışıp yakınlaşmak istediği kadının on iki yaşındaki oğluyla ahbaplık kurarak işe koyulur. Yakıcı Sır annesini elde etmek isteyen bu narsist çapkın tarafından kullanılan bir çocuğun hikâyesidir aslında. Ne var ki, yetişkin dünyası bazen masum çocuklara büyüklere göründüğünden çok daha berrak görünmektedir... Yayın evi : Evrensel Basım Yayın Basım Yılı: 2004 Çevirenler: Burhan Arpad, Ahmet Arpad
Amok Koşucusu by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 10,581
  • WpVote
    Votes 640
  • WpPart
    Parts 8
Stefan Zweig'ın en ünlü öykülerinden biri olan Amok Koşucusu, kendi ölümüne doğru koşan bir doktorun yıkımını ele alır. Tutkulu yaşamların yazarı Zweig, bir başyapıt niteliğindeki öy­küsüyle aynı adı taşıyan bu kitapta, yok etme arzusundan yok olma arzusuna savrulan yaşamları; kendi trajik sonlarına doğru ilerleyen, sonunda kendi mutsuz dünyalarında yitip giden insanların öykülerini an­latıyor. Tutkularının peşinde sonsuz bir burgaca düşen, yıkımın sınırlarını aşıp yok oluşa sürüklenen insanın öykülerini. Çeviri: İlknur Özdemir, Can Yayınları, 20. Baskı, 2017
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 20,613
  • WpVote
    Votes 688
  • WpPart
    Parts 13
Taaşşuk-ı Talât ve Fitnat, Tanzimat Edebiyatı'nın birçok türünde eserler vermiş yazarlarından Şemsettin Sami tarafından kaleme alınmış bir romandır. Kasım 1872'den 1873 yazına değin Hadîka gazetesinde yayınlanmış, ilk 1875'te kitap hâlinde basılmıştır. İlk Natüralist eser, İlk Psikolojik roman denemesidir. Yayınevi: Bordo Siyah Klasik Yayınları Yıl: 2004