Öneriler
4 stories
HESİM "Hayalet Sesim" by bilgeliyazar
bilgeliyazar
  • WpView
    Reads 2,516,056
  • WpVote
    Votes 115,599
  • WpPart
    Parts 23
Bir kız... Bir de ses... Hayalet bir ses... Ama gerçek. Biraz da doğa üstü... 《Korku kitabı değildir.》 Derin, sürekli derinlerden duyuyordu ismini. Korkuyordu. Varlığını bilmediği bir ses sürekli onunla iletişime geçiyordu. Biraz zaman korktu. Biraz zaman kovdu. Ama sonra alıştı o sese. Dokundu. Sarıldı. Öptü. Arkadaş oldu. Belki sonra daha da fazlası... . . . İçim yine bir tuhaf olsa da çalışma masama doğru baktım. Ne bir belirti ne bir işaret hiçbir şey yoktu. 'Belirti mi istiyorsun?' diye sordu zihnimin içinde yankılanan sesiyle... Olumlu anlamda başımı salladım. Düşüncelerimi okuması bazen sinir bozucu olabiliyordu. 'Sende çoğu zaman sinir bozucusun Derin.' Yine yapmıştı işte! Yine okumuştu düşüncelerimi... Masamın orada bir şeyler hareketlenince oraya doğru baktım. Kalem kendi kendine hareket edip kağıda bir şeyler yazıyordu. İstemeden de olsa elimin altındaki yorganımı sıktım avcumun içi ile. Korkuyordum belki de hala. Göremediğim bir ses ile konuşuyordum. Her an benimleydi ve sanırım o sadece ses değildi. Bir varlıktı. Dokunabilirdim ona. Elimle hala yorganı sıkarken kalem masadaki yerini aldı ve kağıt havalanmaya başladı. Havalanan kağıda baktım. Kağıdın üzerinde ' HESİM ' yazıyordu. Bu onun ismi miydi? Başlangıç Tarihi: 16 Ocak 2016 İlk Yayın Tarihi: 17 Mayıs 2016 》Tüm hakları bu hırçın yazarın masum ruhunda saklıdır... Bana ulaşmak isteyenler için instagram hesabım- @bilgeliyasam Hesim'in instagram hesabı: @hayaletsesim
Bana İyi Gel by cinnamon_san
cinnamon_san
  • WpView
    Reads 2,379,334
  • WpVote
    Votes 149,279
  • WpPart
    Parts 48
Bir sosyopatı iyileştirebilir misin doktor, yoksa o sosyopat seni de mi delirtir? • Gülce Ayoğlu - Barbaros Demirkan • 🔱 🔱 🔱 Acı içindeki sesiyle ellerini makinenin yanına vururken transa girmiş gibi "İstemiyorum, istemiyorum, istemiyorum. Çıkar beni! Çıkar!" diye bağırıyordu. Refleksle yumruk yaptığı ellerini tutup kendine zarar vermesini engellerken çıkması için hafifçe aşağı doğru kaymasına yardım ettim. "Barbaros! Barbaros sakin ol, iyisin. Çıkardık seni bak. Hadi bana bak." Hala beni fark etmemiş deli gibi titrerken alnından terler damlıyordu. "İstemiyorum, istemiyorum. Çıkar." diye sayıklamaya devam ederken ne yapacağımı bilemedim. Onun için hem endişelenip hem korkarken yanında olduğumu belli etmek için hafifçe elimin altındaki elini okşadım. Temasım biraz işe yaramış olacak ki varlığımı daha fazla belli edebilmek için biraz tedirginlikle de olsa ellerimi hafifçe sırtına doğru kaydırıp ona sarıldım. Kulağına doğru sakinleştirici olduğunu düşündüğüm bir sesle "Sakin ol Barbaros. İyisin, iyisin. Bak ben buradayım, çıkardık seni." Kollarımın arasında deli gibi titrerken sırtını yavaşça sıvazlıyordum. Sürekli tekrar eden telkinlerimle yavaş yavaş kendine gelirken bu kadar umursamaz ve güçlü duran dağ gibi adamı ne bu hale getirmişti, benim için yeni bir soru daha zihnimde yer ediyordu. 🔱 🔱 🔱 Cover by: MedGraphic (_moonnlightt_) Başlangıç Tarihi : 26 Ağustos 2020 #Sevgi'de 2. (05.04.2021) #Gizem'de 1. (02.01.2021) #Aksiyon'da 1. (31.12.2020) #Genel Kurgu'da 1. (17.12.2020) #Romantizm'de 3. (23.12.2020)
GÖKYÜZÜNDE ASILI KALAN KADIN by smellofthesky
smellofthesky
  • WpView
    Reads 159,006
  • WpVote
    Votes 17,661
  • WpPart
    Parts 15
Bir kadın özgürlüğünü teslim etmiş. Bir adam, kadını gökyüzünde asılı bulmuş. O gün bugündür, gökyüzü hep özgürlük kokmuş.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,819,875
  • WpVote
    Votes 192,940
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.