knock knock ↣ a.i
Bir mezarlık bekçisinin umutsuz "tak tak" şakaları ve tabut çivisi kadar canlı görünen bir kız hakkında. ©TributeJessieJ
Bir mezarlık bekçisinin umutsuz "tak tak" şakaları ve tabut çivisi kadar canlı görünen bir kız hakkında. ©TributeJessieJ
Sürekli seni düşünerek zavallı durumuna düşmek istemiyorum, umarım beni biraz düşünürsün.
Michael'ın gerçekten var olduğundan habersiz olan Tessa, onun hayatını yönlendirdiğini bilmiyordu.
"Gidiyorum diye üzülme," elini önce anlımın yanına dayadı. "Çünkü ben hep burada," sonra kalbimin tam üstüne koydu. "Buradayım."
"Biliyorum, beni paramparça etmek hoşuna gidiyor ama seni mutlu etmem için daha ne kadar paramparça olmam gerekiyor?"
❝Neden onunla aynı odayı paylaşmak zorundayım?❞ ❝Ertesi sabah onun gömleği içinde tüp çoraplarınla dans ederken bana teşekkür etmek zorunda kalacaksın.❞
AU: Luke Hemmings'in 17 senelik hayatındaki en güzel şeyi sahip olduğu ama fark edemediği 50 tona sahip değişken ruhlu Sarah'dır.
❝Her günün, her gecenin aynı saatin de sana yazıyor ve seni özlüyor olacağım lucia.❞ ©ur-not-muke
ve sarılmak sana, bulutlara varabilmekti. küçük bir kız çocuğunun gülümseyişini çizebilmekti gökyüzüne, güzeldi.
❝Arka kapıdan çıkmış, iz bırakmadan. Onun siz olduğunuzu kimse bilmiyor, Bayan Jackson.❞
O,kızın intihar etmesini istemiyordu,kızda o adamın kim olduğunu bilmek istiyordu. I have a permission to translate it.Thank you for your permission @acidgrvnge
"Biraz daha yaklaş bana, bagetleri kavradığın gibi kavra bedenimi..." * * * @urnothere
"gerçek anlamda özgürlüğü yaşamak için istediğin her şeyden vazgeçmen gerekiyordu."