053***; Yağmur hanım, ben lafı uzatmayı pek sevmem. 053***; Sevgili olayları felan da çok ters bana, size de öyle olduğunu düşünüyorum. 053***; Ben sizi gördüm beğendim. 053***; Bence siz de beni beğenirsiniz. 053***; Haftaya müsaitseniz sizi Allah'ın emri, peygamberin kabri ile istemeye gelelim? Siz; Ha?

Umay Nidâ Yamaner, geçmişinin gölgesinde yaşamış, kırık dökük hayallerini toparlamaya çalışan bir kadındı. Demirkan Holding'in tek varisinin yanında asistan olarak işe başladığında, her hareketi soğukkanlı ve hesaplıydı. İçeri sızmak, sırları çözmek ve gerekirse her şeyi yıkmak... Hepsi dikkatle planlanmıştı. Emir Gökalp Demirkan, iş dünyasının acımasız ve güçlü adamıydı. Soğuk bakışları, keskin zekâsı ve kontrolü elinde tutma arzusu ile tanınıyordu. İnsanlara nadiren güven verir, duygularını gizlemek konusunda ustaydı. Ama o gün, Umay'ın gözlerinde beklenmedik bir şey gördü; tanımaması gereken birini tanıyormuş gibi garip bir his kapladı içini. İşte o anda başladı her şey: yabancı, ürkütücü ama bir o kadar da büyüleyici bir his. Sırlar, tutkular ve yalanlarla örülü bu dünyada... Hangisi önce teslim olacak? Kalpler mi, yoksa ardına saklandıkları maskeler mi?