Ona sahip olmak dünyanın en güzel duygusuydu. Evleneceğim adamdı o. Beni benden alan bir sesi vardı bir de. Benim hayalim onunla evlenmekti, onun hayali ünlü olmak... Başardı. Artık çok ünlü bir grubun üyesi. Ama bana verdiği söz? Hani geri dönecekti?

O partiye gitmemem gerektiğini biliyordum.Ama o pisliğin orada olacağını bilmiyordum.Hayatımı ondan kaçarak geçirmiştim.Tam kurtuldum,yeni bir hayata başlıyorum derken...O lanet herif tekrardan karşıma çıktı.Beni görünce yüzünde sinsi bir gülümse belirdi.Bunca yıl sonunda beni bulmanın vermiş olduğu zafer tadı ve ondan kaçmış olduğum için arayışlarının verdiği öfke yüzünden,suratındaki ifade tanımlanamaz bir hal alıyordu.''Merhaba,bir içkiye ne dersin benden.'' Dedi gözünü kırparak.Ah tanrım,gerçekten bu sefer ondan kurtulamayacaktım...

Kulaklığı takıp çok özlediğim Mersin sahiline gitcektim ki abimle kapıda karşılaştık. " Nereye böyle, gelir gelmez kendini sokaklara mı atacaksın ? "  Abimi çok seviyorum  ama bu huylarından nefret ediyorum.  Sanki ben erkek delisiyim. Aslında biraz olabilir ama o kadar da değil yani. " Abi ,zaten ben her gece Mersin serserileriyle geziyorum bilmiyor musun ? "  diye cevap verdim. O  " Akıllı ol Nazlı ...." gibi bişeyler zırvalarken " Tamam Mert tamam " deyip kaçtım.

Harika giden hayatı annesi ve babasının boşanmasıyla mı kötüye gidebilir? Yoksa ilk aşkının üvey kardeşi olması mı daha kötü olabilir? Ayaz onu gerçekten seviyo mu yoksa hepsi sadece oyundan ibaret mi? İntikam mı? Aşk mı?