layda5955 adlı kullanıcının Okuma Listesi
2 stories
İtalyan(+18) by 1maryrose
1maryrose
  • WpView
    Reads 181,303
  • WpVote
    Votes 6,982
  • WpPart
    Parts 32
Öncelikle belirtmek isterim ki, kitabı normalde başka uygulamadan yazıyordum. Daha sonra direkt yazılmış olan bölümleri buraya attım. Kontrol etme fırsatım olmadı daha sonra edeceğim. Bazı hatalar olabilir. ****** Kalbimdeki sızı geçmek yerine daha da artarken kafamı kaldırıp ona baktım. Kesik kesik aldığım nefeslerle konuşmak adına ağzımı araladım. "Ricardo, tek bir şey soracağım." konuşmakta zorluk çekiyordum. Gözümden akmak için bekleyen yaşları tutmakta zorlanıyorken dolu gözlerimle ona baktım. "Benden ne istiyorsun?" Endişeli bakan gözleriyle üzerime doğru yürürken ellerimi kaldırıp ona uzattım. "Yaklaşma!" Bu halime bir anlam vermeye çalışıyordu. "Alya, ne oldu?" Olduğu yerde durmuş dediğimi yapıp bana yaklaşmıyordu. "Anlat hadi, ne oldu? Biri bir şey mi yaptı?" "Her şeyi gördüm!" Kelimelerim bir bir ağzımdan dökülürken yüzündeki acı dolu ifade yutkunmamı zorluyordu. "Şimdi söyle, benden ne istiyorsun?" Cevabını içten içe bilirken beklentiyle ona baktım. Arada oluşan kısa bir sessizlikten sonra dudaklarını aralayıp konuştu. "Seni istiyorum." *** Alya başarılı bir şeftir. Restoranına babasıyla iş görüşecek olan İtalyan birinin geleceği haberini alınca hazırlık yapar. Babası toplantıya katılamadığı için kızının gitmesini rica eder. İtalyan iş adamı olan Ricardo, aynı zamanda karanlık işler de çevirmektedir. Alya'yı karşısında görünce inanamaz çünkü 3 senedir onu takıntı yapmış, her yerde aramış ve bulamamıştır. Zihninin bir oyunu olduğunu düşünür ama Alya'nın boynundaki doğum lekesini görünce o olduğundan emin olur. Alya'yı neden bulamadığı, onun 3 yıl boyunca nereye kaybolduğu ise bir sırdır. Zamanla geçmişin yüzü ortaya çıkacaktır. *** Yetişkin içerikli ve şiddet içerikli sahneler bulunmaktadır.
SİYAH ATEŞ by EzgiKrtkn
EzgiKrtkn
  • WpView
    Reads 2,478,764
  • WpVote
    Votes 77,334
  • WpPart
    Parts 36
Bir ateş yanarken o ateşe kendi ayaklarınızla yürüdüğünüzde kimi suçlayabilirsiniz? Ateşi mi? Onu yakanı mı? Kendinizi mi? Yoksa o ateşin sizi yakacak güce sahip oluşunu mu? Kimi suçlayacağımı bilmiyordum. Tek bildiğim yandığım bu ateşe kendi ayaklarımla yürüdüğümdü. Şimdi cayır cayır yanıyordum ama beni öldüren şey ateş olmayacaktı. Beni öldüren, yandığım bu ateşin karanlığıydı. Siyahtı o. Siyah bir ateşti. Yanıyordu, yakıyordu ama aydınlatmıyordu. Zifiri karanlıkta yanıyordum. Her şey için çok geçti. Bu adam benim sonumdu ve ben, beni yakan bu siyah ateşe çoktan teslim olmuştum. 🌙 "Korkuyor musun?" diye sordu sesini yumuşatarak. "Evet," dedim düşünmeden. "Evet, çok korkuyorum." "Gözlerini kapatırsan korkarsın," dedi omzuma astığı ceketi sıkıca tutup kollarını bana sardığında. İrkildim ama korkmadım. Aksine bu yabancının dokunuşu bana kendimi güvende hissettirmişti. Bu his ise beni afallatmıştı. "Gözlerini kapattığın sürece her zaman karanlıkta olduğunu düşüneceksin. Her şeyi siyah göreceksin. Gürültüyle yanan, etrafı aydınlatan bir ateşi bile." Dudaklarımı ıslatıp söylediklerini düşündüm. "Burada bir ateş yok. Burası karanlık. Baksana, tavandan sızan ay ışığı dışında etrafı aydınlatan hiçbir şey yok!" "Sen varsın," dedi nefesi boynuma dökülürken. "Sen aydınlatıyorsun." KİTAPTAKİ KİŞİ, KURUM VE KURULUŞLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ, KURUM VE KURULUŞLARLA ALAKASI YOKTUR. YETİŞKİN OKURLAR İÇİN UYGUNDUR.