reading
190 stories
》SiRAYET《 by gulistanhikayeleri
gulistanhikayeleri
  • WpView
    Reads 64,913
  • WpVote
    Votes 3,989
  • WpPart
    Parts 27
Akın dalgınlıkla bahçe kapısından geçtiğinde evine yürüyecekken erik ağacına tünemiş bir karaltı fark etti. Akşamın is gibi çöreklendiği gökyüzü, kızılımsı hoş bir alacaya dönüştüğünden ağacın dallarında, sinsi sinsi gezenin kim olduğunu bir türlü net olarak göremedi. Çelimsiz bedenin ebatına bile bakmadan içinden 'hırsız falan olmasın sakın' dedi. Daha erikler buğday tanesi kadar bile oluşmamışken kim ne diye, hangi deli erik ağacına musallat olurdu ki? Kesinlikle ya hırsız yada şanlı mesleğinin kazandırdığı uğursuz bir düşmandı. Uzaktan pek seçemediği için meslek getirisi olan hayalet adımlarla, ağacın altına yürüdü. Yüksekçe ve kalın sesiyle "Lan! S-" diyesiye kalmadan kollarına hatta kucağına aniden bir şey düştü. 'Sen kimsin' bile diyememişti. Polis Amiri Akın Avcı, gökten herkese üç elma düşecek olsa kendi payına düşenin bir kız olduğunu hiç bilmiyordu. Ta ki dakikalar öncesinde olaylı geçen gündüzünden dolayı 'daha da bir şey olamaz' dediği akşamına kadar... Tam kucağına hatta ellerine düşen meyve falan değildi. Zannettiği gibi hırsız, uğursuz ve düşman da değildi. Bir kızdı! Üstelik ortak bahçeyi paylaştıkları hemen yan evde ikamet eden küçük komşu kızıydı! Bahçe kapısından içeri giren babalar, gündüz gibi aydınlatılmış bahçede alt alta üst üste gördükleri evlatlarıyla şok geçirdiler! Aile büyüklerinin ve hemen arkalarında bekleşen mahalledeki dedikodu sever komşu kadınlarının tanık olduğu çok absürt bir andı. Feyza'nın baldırlarının üstüne kadar açılmış elbise eteğiyle, toz toprak içerisinde sere serpe yatıyordu. Çıplak bacaklarının arasında bir adet Akın vardı. Ablasının eskilerini giyen Feyza'nın, düşme etkisiyle koparak fırlayıp giden düğmeler yüzünden iç çamaşırı bile görünüyordu. Ve Akın'ın başı tam olarak o çıplak bağırdaydı.
AY IŞIĞI VE YAKAMOZ by umrantan
umrantan
  • WpView
    Reads 207,195
  • WpVote
    Votes 16,411
  • WpPart
    Parts 23
Bir üsteğmen ve aşık olduğu komşu kızının hikayesi... Aşkından habersiz olduğu adam için kalbi atmaya başladığında 20 yaşındaydı Gülce. Çocukluğunu geçirdiği Bozcaadada beraber büyüdüğü adamla aynı kişiydi bu: Sancak Erkuran. Sonra bir gün karşısına geçmişti Sancak ve gözlerinin içine baka baka "Bana artık abi deme," demişti. Tek bir cümleyle kalbini altüst etmeyi başarmış ve bildiği her şeyi değiştirmişti. Aynı günün gecesinde ise gitmişti Sancak Erkuran. Çünkü işi ve aşkı arasında bir tercih yapmak zorunda kalmış ve hayatını, vatanı uğruna feda etmişti. Yıllardır içinde büyüttüğü sevdasının küllerini kalbine hapsedip öylece gitmişti.
BEHZAT'IN HERASI by AmistaDream
AmistaDream
  • WpView
    Reads 918,834
  • WpVote
    Votes 32,846
  • WpPart
    Parts 50
Doktor/öğrenci temalıdır, yaş farkı içerir. Bir tık yetişkin içerik barındırıyor olabilir. İlk bölümler textingtir. . Başlangıç tarihi: 07.04.24
AHSEN İZEM KARASOY (gerçek ailem) by okuryazarbirkiz00
okuryazarbirkiz00
  • WpView
    Reads 731,057
  • WpVote
    Votes 40,099
  • WpPart
    Parts 57
Staj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?
İMRAN by SessizBeste
SessizBeste
  • WpView
    Reads 89,564
  • WpVote
    Votes 4,129
  • WpPart
    Parts 31
Davullar zurnalar kulağımda çınlarken bu deliliğin içinden nasıl kurtulacağımı düşünüyordum. Damatsız düğün yapıyorduk gelin buradaydı davetliler buradaydı olması gereken her şey yerli yerindeydi ama damat yoktu. Yüzümdeki duvak beni boğarken dayanamayıp hızla ayağa kalktım. Nefesim giderek sıklaşırken bir hışımla duvağımı açtım. "Yeterrrr!!!" Daha fazla bu saçmalığa tahammülüm yoktu. "Siz delirdiniz mi beni gelin diye getirdiniz oturttunuz buraya Fazıl Fazıl diye birini sayıklıyorsunuz güya damat, daha bir kere sesini bile duymadım böyle saçmalık mı olur?" Davul zurna sesi bıçakla kesilmiş gibi kesildi. Babam öfkeli gözlerle bana bakarken duvağımı başımdan sıyırıp masanın arkasından çıktım. Halay çekenlerin arasından geçip karanlığa karışmak istedim. "Dur orda İmran hatun!" Tüm alanı kaplayan sesle olduğum yerde kaldım. Karanlığın içinden çıkıp gelen adam önce gelin masasına uğrayıp çıkardığım duvağı aldı. Meydanın ortasına çivilenmiş bana sert adımla yürüyüp yüzümü örttü. "Tek sorun damatsa damat burda başka itirazın yoksa masaya geri dön" sesi itiraz istemez biçimdeydi. Ufak adımlarla masaya geçtiğim de kına da da nişanda da istemede de boş olan yanım doldu. Ya kalbim dolacak mıydı? #İmran #Fazıl #dönem #bey
KATRE-İ ADALET by kapanisresitali
kapanisresitali
  • WpView
    Reads 121,668
  • WpVote
    Votes 2,172
  • WpPart
    Parts 22
Kökeni hükümdarlara dayanan asil bir kan ve ona sonsuz bir sadâkatla bağlanmış sayısını bilmediğim kadar insan. Şeytani zekası ve büyüleyici güzelliği ile ulaşılmaz bir adam. Narsist bir umursamazlıkla kadere bile meydan okuyor. Çünkü o kadere bile meydan okuyacak kadar ipleri eline almak istiyor. Çünkü o kaderi bile karşısında diz çöktürecek kadar güçlü olduğunu göstermek istiyor. Çünkü o kendinden öncekilere benzemiyor tıpkı ondan sonra geleceklere de benzemeyeceği gibi. Çünkü o 'farklı', 'fazla'. Çünkü o daha önce hiç kimsenin sahip olmadığı her şeye sahip ve 'asıl gücün' ne olduğunu çok iyi biliyor. Çünkü ona hiçbir şey yetmez, ona her şeye hükmetmek bile yetmez.
PENÇE by ebrsnn777
ebrsnn777
  • WpView
    Reads 253,990
  • WpVote
    Votes 14,099
  • WpPart
    Parts 22
"Eşim." Kalın, ve erkeksi sesiyle konuştuğunda zifir karanlığa karışan gözlerini göremiyordum. Deli gibi titrerken, elimde ki odun parçasına parmaklarımı bir kelepçe gibi kilitledim. Arkama doğru baktığımda karanlık ıssız yol, bütün umudumu darmaduman etmişti. Yanaklarımda ki ıslaklığa vuran rüzgar, yaşları ve dudaklarımı kurutmuştu. Tekrar karanlıkta bir dev gibi duran görüntüsüne kafamı çevirdim. "Bir adım daha atarsan yemin ederim seni öldürürüm." Ve o adımı attı.
Altın Kaşıkla Doğan Prenses  by muhyulyeon22
muhyulyeon22
  • WpView
    Reads 197,820
  • WpVote
    Votes 15,089
  • WpPart
    Parts 39
Ben 21.yüzyıl Türkiye'sinde 25 yaşında ölen sıradan biriydim. Matematik bölümünü bitirmiştim. Atanmak için sınavlara çalıştığım sıra araba kazası geçirip öldüm.Ve gözlerimi açtığımda ölmeden önce çok sevdiğim internet novelindeki Ducellion İmparatorluğunun Üç Büyük Dük'ünden olan David Williams'ın kızı Isabella Williams olmuştum. Bu hikaye Isabella'nın sefil sonundan kaçışının hikayesi. Hikayede saçma şiddet ve ögeleri bulunmamaktadır. Başrol kızımız ise kesinlikle aptal biri değildir. Çeviri değil benim hikayemdir.
ARHAVİLİ by burcubuyukyildiz
burcubuyukyildiz
  • WpView
    Reads 1,473,092
  • WpVote
    Votes 80,689
  • WpPart
    Parts 32
"Ben Karadenizliyim," dedi dudakları tehlikeli bir gülüşle kıvrılırken. "Biz sabahları ilk olarak hırçın dalgaları görmek isteriz." Gözleri gözlerimdeydi, sıcacık nefesi dudaklarıma çarpıyordu. "Ya evimizin manzarasında... Ya da kollarımızda uyanan kadının bakışlarında..." Dudakları ansızın boynuma değdiğinde, titreyen dizlerime söz geçiremeyip onun kaslı kollarına tutundum. Tırnaklarımı tenine batırdığımı fark edemiyordum. "Çok şey istiyorsun gibi geldi bana," dedim kendimi tutamadan. Güldü. Ona çok yakışan, nadiren görebildiğim bir gülüştü bu. "Karadeniz..." dediği anda, başparmağı nefesimi kesercesine dudaklarımı buldu. "Hırçındır. Asidir. Zapt edilemezdir, vahşidir. Derinlerinde ne olduğunu asla bilemezsin. Onun azgın sularında yüzmeye alışkın değilsen akıntısında kaybolur gidersin. Ve sen Hazel... Tıpkı Karadeniz gibisin." Bir KOR EVRENİ Romanı BU KİTAP YETİŞKİN OKURLAR İÇİNDİR! © Tüm hakları şahsıma aittir. İznim dahilinde olmaksızın alıntı yapılamaz. Bu başlık Arhavili adıyla, 2016'da açılmıştır. Bölümlerin yayınlanmaya başlama tarihi 22 Aralık 2023'tür. Wattpad'de ARHAVİLİ adıyla yayınlanan ilk ve tek hikâyedir. * Bu kitapta okuduğunuz bazı kişiler, kurumlar, olaylar ve kavramlar yalnızca hayal ürünüdür. Gerçekle en ufak bir ilgisi bile yoktur.